Bölüm şarkı(ları): NO.1- Bu Benim Hayatım
Dolu Kadehi Ters Tut - BelkiBölüm uyarısı her zamanki yerinde, sizi bekliyor.
Bu satırların güzel kalbine dokunması dileğiyle güzel kalpli insan. İyi okumalar, yine ve yeniden hoş geldin...♥
19- "Eylem"
"İz, anne ve babanla tanışmak isterim. Anladığım kadarıyla Berge ile oldukça yakınsınız."
Yüzümde zaten emanet gibi duran gülümseme ışık hızıyla kayboldu. Anne ve babasını kaybetmiş olan küçük İz, tilkileriyle oynadığı oyunu bırakmış bizi izliyordu. Berge'nin mahcup bakışları usulca bana çıktı. Vereceğim cevabı bekliyordu, benim gibi.
"Geldim kızım çok geç kalmadım değil mi?"
Çatık kaşlarım ile Cihan hocaya baktım, yapmaya çalıştığı belliydi. Onların yanında küçük düşmeyeyim diye uğraşıyordu.
Yüzüme zoraki bir gülümseme yerleştirdim.
"Biz de tam seni konuşuyorduk."
Berge'nin dedesinin uzattığı elini ciddi bir yüz ifadesiyle kavradı. Bakışlarım bana endişeyle bakan Berge'ye kaydı. Nasıl da endişeleniyordu.
Peki neden ben doğru düzgün bir şey hissedemiyordum, hissetmiyordum?
"Benim gitmem gerek akşam görüşürüz baba..."
Cevabını beklemeden sandalyenin kenarında duran montumu alıp çıkış kapısına doğru yürümeye başladım.
Arkamdan söylenen adım bana yabancıymış gibi geliyordu, bakmamam gerekiyordu geri dönersem bundan daha kötü olacaktı. Bir seferliğine de olsa kendimi ön planda tutmalıydım."Silüet."
İşte beni burada tutabilecek kelime, beni burada tutmaya yetecek kişi. Elimde hissettiğim el, beni çıkış kapısına doğru götürmeye başladı. Beni yolumdan döndürmeyeceğini biliyordum. O yolda benimle yürümek istiyordu. Onu böyle kabul etmiştim, hastalıkta sağlıkta değil de, karanlıkta aydınlıkta.
Hem karanlığın hem aydınlığım olan çocuk, karanlığıma hoş geldin tuzaklarıma hoş geldin.
Bana verilen hediyeye baktım, tüm kelimelerin yetersiz kaldığı ama sadece kelimelerimin ifade edebileceği hediyeme... Soğuk hava yüzünden kısılmış gözleri yüzündeki çizgileri ortaya çıkarmıştı. Dağılan saçları önünü görmesini engelliyordu ilk kez bu kadar kıskanmıştım o saçları, benim yerime onlar görüyordu gözlerini.
Cebinden çıkardığı sigara paketini rastgele salladı, dışarıya fırlayan iki filtreyi tutup çıkardı tekini bana uzattı, itiraz etmeyip aldım. Boş paketi yanındaki yeşil rengi kaybolmaya yüz tutmuş, metal, oldukça dolu olan çöp kutusuna attı. Metal oldukça pahalı olan çakmağının kapağını açtı, gelen metal sesi gözlerimi kapatmama sebep olmuştu. Ateş sigaramın ucu ile buluştu, havada dolaşmaya başlayan kokusu derin bir nefes almaya teşvik etmişti beni. İnce dalı dudaklarımın arasından ayırdım ve içimde biriken zehirli gaz verdiğim nefes sayesinde temiz hava ile buluştu. Gözlerim yeniden gözleri ile buluştu, esaretten kaçıp sevdiğine kavuşan bir şairin sevinci vardı gözlerinde. Tepkisizliğe alışmış olan gözlerim afallamıştı hissedebiliyordum. Sigarasının olmadığı eliyle yüzüme düşen saçları kulağımın arkasına verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Silüet /Tamamlandı./ #ilmelistan
ChickLit*Bu hikaye kalabalığın içinde benliğini arayan silüetlere ithaf edilmiştir.* *************** "Senin hikayen ne silüet?" Sigaramdan derin bir nefes alıp üfledim. "Ben silüetim, hikayem her şey olabilir. O yüzden sana bırakıyorum, silüetin hikayesi...