Öncelikle bunu okuyan yüreği güzel, kalbinin temizliğinden şüphem olmayan insan. Bölüme hoş geldin, dünyama hoş geldin, bataklığıma hoş geldin.
Bölüm şarkısı: Aurora - Murder SongÇok kalabalık bir yerde olduğunu düşün. İğne atsan yere düşmeyecek bir kalabalık. Herkes bir kişiyle konuşuyor, gülüşüyorlar.
Sen tek başınasın. Kimseyi tanımıyorsun. Etrafına bakınıyorsun, kendi etrafında dönüyorsun ki seni gören biri olsun, ama yok. Tamamen yalnızsın. İşte benim hayatım tam olarak böyle.
Bana merakla bakan sınıfıma baktım, ezberlediğim şiiri söylemeye çalışıyordum.
Yanlış söylediğim kelime yüzünden az önce tüm duvarları inleten kahkaha sesleri yankılanmıştı.
Hocanın bağırışı üzerine hepsi susmuştu. Sol en arka köşede oturan kırmızı montlu çocuk, gülmemek için büyük bir çaba sarf ediyordu. Aynı montu rengine gelmişti yüzü de.
Güldüğü an yiyeceği eksi puan yüzünden susmaya çalışıyordu. Etraf git gide niteliğini kaybetmeye başlamıştı, gözlerim kararıyordu.
Hocaya baktım.
"Ben çıkabilir miyim?"
Yalvarırcasına bakıyordum, tüm sınıfın önünde ağlayamazdım değil mi? Bu sefer de buna gülerlerdi.
"Çık, benim dersimden kaldığını bilerek çık ama."
Yine aynı kahkaha sesleri. Midem bulanıyordu bu kahkaha seslerinden.
"Onu rezil etmeye hakkınız yok!"
Kafamı kaldırıp sesin geldiği yöne baktım. Sınıfın iki numaralı asosyali, okula ilk geldiği an herkesin nefret odağı olan Berge, şuan beni savunuyordu.
"Berge, sus."
Koşarak sınıftan çıktım. Midemin bulantısı gitgide bedenimi ele geçiriyordu. Daha fazla ilerleyemeyeceğimi anlayınca eğilip ağacın altında kusmaya başladım.
Başım dönüyordu, babam ve annem beni doğduğum an hastanede terk edip gitmişlerdi. Zor şer girdiğim işle tek göz bir oda alabilmiştim. Daha doğrusu kiralayabilmiştim.
"İz!" Arkamı dönüp bana doğru gelen Akın'a baktım.
"Ne var Akın?"
Nefes nefese kalmış endişe ile bana bakıyordu. Az önce gözlerimin önünde gülen çocuktan iz yoktu, gözlerinde yer edinmiş pişmanlık bağıra çağıra kendini belli ediyordu. Eğer özür dileyip yeniden aynı şeyleri yapacağını bilmeseydim ona kesinlikle sorun olmadığını, hatta her şeyin benim yüzümden olduğunu bile söyleyebilirdim ama Akın'ın benden dilediği neredeyse yüzüncü özrü olduğu için artık inanmak içimden gelmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Silüet /Tamamlandı./ #ilmelistan
Chick-Lit*Bu hikaye kalabalığın içinde benliğini arayan silüetlere ithaf edilmiştir.* *************** "Senin hikayen ne silüet?" Sigaramdan derin bir nefes alıp üfledim. "Ben silüetim, hikayem her şey olabilir. O yüzden sana bırakıyorum, silüetin hikayesi...