YAKLAŞAN TEHLİKE

235 27 0
                                    

Çatıda her gün yaptığı gibi etrafa bakan Hakan yakın sayılmayan bir yerde yükselen dumanları fark etti. Doğrudan oraya odaklandı, telsizini çıkarıp anons geçti ve koşarak aşağıya indi. 

-Mustafa !! Mehmet !! Cevap verin !! Sesimi duyan var mı ? Cevap verin !!

Lobiye indiği gibi cephaneliğe dalıp aldığı otomatik tüfekle içeri giren Selim'in yanından geçip arabaya doğru koştu. Peşine takılsa da arabaya bindiği anda gaza basan Hakan beklemedi bile. Yolun sonunda kaydırarak dönüş yaparken altına aldığı zombinin pestilini çıkardı. Hızla girdiği sokakta devriye arabalarından biri ile karşılaştı. Yükselen alevlerin arasında gökyüzünü kara bulutlar ele geçiriyordu. Eli tetikte etrafına bakarken arabanın çevresinde ki kan lekelerini fark etti. Mehmet ve Mustafa'dan iz yoktu, kan izlerinin kime ait olduğunu da bilmiyordu. Panikle tekrardan telsizine sarıldı. 

-Mehmet !! Mustafa !! Ses verin !! 

Anonsa devam ediyorken kendi sesini duymaya başladı. Sesin geldiği yere yaklaştığında çalıların arasında duran telsizi gördü. Tamamı ile telaşlanmıştı, biraz daha etrafa bakındıktan sonra eli boş bir şekilde otele döndü. Arkasından ne kadar gitmek istese de hızla uzaklaşmasıyla izini kaybeden Selim endişeli bir şekilde lobide bekliyordu. Hızla kapının önüne gelen Hakan arabayı durdurup aşağıya indi. Ayaklandığı gibi karşısına dikildi. 

-Sorun ne !! 

-Yoklar !! Devriye sırasında bir şeyler olmuş !! İrtibat kuramıyorum !! 

-Mehmet ve Mustafa mı ?

-Başka kim devriyede Selim.

-Arabanın etrafı kanlarla doluydu. 

-Isırılmış olabilirler mi ?

-Araba kundaklanmış. 

-İçerisinde olabilirler mi ?

-Kontrol etmek mümkün değildi.

-Aramaya çıksak ? 

-Tehlikeli olur, bir şeyler olduğu belli ve bizi neyin beklediğini bile bilmiyoruz.

-Ne yapacağız peki ? 

-Diğerlerine anlatalım, kimse rahat davranmasın, kontrolümüz dışında kimse dışarı çıkmasın.

-Tamam herkesi topluyorum,

Hakan'ın içeri girmesiyle bir yere gittiğini anladı. 

-Sen nereye ? 

-Canan'la özel olarak konuşmam lazım.

-Sandığın gibi olmayabilir. Belki de yanılıyoruz.

-En azından olanları anlatmam gerek. 

-Sen bilirsin.

Revirin önüne gelen Hakan içeri girip girmeme konusunda tereddüt etse de yavaşça açıp içeri girdi. Camın önünden etrafa bakıyordu Canan, içeri girmesiyle ona döndü.

-Sana anlatmam gereken bir şey var. 

-Kötü bir şey mi oldu ? 

-Önce sakin olman lazım. 

-Ne oldu ona ? 

-Bilmiyorum ama her şeye hazırlıklı olmalıyız. 

Dizlerinin üstüne bıraktı kendisini, feryat figan ağlamaya başladı. Hayat eşini, dert ortağını geride bırakıp iki çocukla bir başına kalmıştı. Yanına yaklaşıp elini omuzuna koydu. 

-Hiç olmadığın kadar güçlü olmalısın, henüz hiç bir şey belli değil. 

-Ne demek belli değil !! Böyle neden konuştun o zaman ?

ÖLÜLERİN KIYAMETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin