ARZU

207 15 1
                                    

Kaldıkları alana yaklaştıklarında yükselen dumanlar dikkatini çekti. Son sürat kaldıkları yere gittiklerinde arka arkaya fren yapan araçlardan indiler. Her bir adam gördüğüne şaşırıyordu. Artık kalabilecekleri bir yer değildi, her yer havaya uçmuş etrafta parçalanmış uzuvlar vardı. Öfkeden deliye dönmek üzereydi, kendi adamlarına saldırmaya başladı. İtiyor, kakıyor küfürler ediyordu. 

-Dağılın !! Karşınıza ne çıkarsa çıkın öldürün !! 

Adamların koşuşmasıyla telsizini çıkarıp Hasan ve Barış'a arka arkaya anons geçti. 

Girdiği sokakta Eren'i arayan Mert bir anda önüne çıkmasıyla frene kökledi. Arabanın dizlerinin dibinde durmasıyla yolcu koltuğuna oturdu. Yaptığı dönüşle otele dönmeye başladılar. 

-Tahmin ettiğim gibi. 

-Dolanmaya çıktım Mert, neymiş o tahmin ettiğin şey. 

-Haber ver, birlikte çıkalım işte. 

-Olur. 

-Esra dimi ?

-Veda etmek iyi gelmedi. Buse'yi kurtarmak için bir şeyler yapabildim ama o gözlerimizin önünde gitti Mert. Bir şey yapamamak bazen kaybetmekten daha çok koyuyor.

-Sana felsefe yapmayacağım. Ne ilk olacak ne son, biliyorsun.

-Beni ailesiyle yanlarına almasalar, buralara kadar gelemezdim. Hikayemin başlangıcı onlardı.

-Anlıyorum oğlum anlıyorum.

-Ece ile nasıl gidiyor ? 

-İyi gidiyor, gidişiniz iyi gelmedi. Bu aralar garip davransa da iyiyiz işte. 

-Yalnız hissediyor olmalı, düştüğümüz dönemler hiç olmadı mı sanki ? Bir kaç güne toparlar. 

Sohbetin sarmasıyla yolu uzattılar. Konuşa konuşa devam ettikleri sırada ikisi de yanlarından hızla geçen arabaya baktı. 

-Buda ne böyle ?

-Olan şey belli de bu kadar çabuk mu ? 

-Oteldekilere haber vermemiz gerekir mi ? 

-Belki de sadece hayatta kalan birileridir. Bizi görünce hızını arttırmak istemiştir. 

-Olabilir. Oyalanmadan otele dönmek en iyisi gibi.

Hakan'ın talimatı ile herkes lobide toplandı. Etrafa bakınan insanlar gelmesini bekliyordu. Çok geçmeden karşılarına geçti. Volkan ve Selim arkasında diğer insanlar ise olduğu gibi karşısındaydı. Otelde bulunan herkesin geldiğinden emin olduktan sonra konuşmaya başladı. Gözleri ile Eren'i arayan Melis göremeyince Hakan'a odaklandı. Olabildiği kadar yalnız hissediyordu. 

-Sayımız git gide artıyor. Size burada ne kadar güvendeyiz, başımıza asla bir şey gelmeyecek palavraları sıkmayacağım. Bir şey geldiğinde ne yapabileceğimizden bahsedeceğim. Eline daha önce bıçak dahi almamış insanlar var, ilk onları eğiteceğiz. Gerek zombilerle, gerek insanlarla nasıl mücadele edileceğini öğrenmemiz lazım. Biz sizi koruruz ama sizde bizi korursunuz. Kaybettiğimiz onca insanın, yaşadığımız onca acının karşılığı bu olmamalı. Öylesine yıkılıp giden yerlerden biriside bu otel olmasın. Buna müsaade etmeden hep birlikte mücadele edelim. Dışarıda belli başlı kontrol noktaları oluşturup etrafı her an gözetleyip tehlikeyi gelmeden fark edelim. Dağılabilirsiniz. 

İnsanların kendisini gerçekten de lideri olarak gördüğünü en net anladığı anlardan birisini daha yaşamıştı. Gözlerinde gördüğü umut ve güven burası için bir şeyler yapma adına daha da umutlandırıyordu. Dağılmalarıyla Selim ve Volkan'a döndü. 

ÖLÜLERİN KIYAMETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin