1. BÖLÜM

32.4K 1K 601
                                    

"Abi gerçekten seni öldürmek istiyorum! Ya gerçekten!"

"Ne söylendin be! Gelir alırız."

Odaya yine iğrenç çoraplarını bırakan abim adı altındaki kaşar insan ile kavga ediyorduk. Keşke zengin olsaydık. Abilerimin de, benim de kendimize ait odalarımız olurdu. Aynı odada kalmak zorunda olmazdık!

Ben bu evin en aciz kuluydum.

Su getir Umay.

Sofraya yardım et Umay.

Terziye git Umay.

Ekmeğe git Umay.

Umay. Umay. Umay!

Sanırım özel günlerim yaklaşıyordu. Bu kadar sinirlenmemin başka açıklaması olamazdı.

En büyük abim olan Göktuğ'un cümlesi ağlamam için bahaneydi şu an. Böylece canım babam abimlere kızardı. Onlar da bana itaat ederdi.

"Baba, bu Umay niye bu kadar saygısız?"

Şimdi salona girip bağırmanın tam sırasıydı.

"Ben mi saygısızım abi! Hakan abim gelip iğrenç çoraplarını yatağımın üzerine bırakıyor! Annem beni ekmeğe göndermek için iki saattir bağırıp çağırıyor. Ama saygısız olan benim! Tamam."

Oh be. İşte şimdi hiçbir şey diyemezlerdi bana. Oh olsun Hakan'a da!

"Hakan! Oğlum gel buraya."

Babamdan iyice azar yesin de görsün hayvan herif.

"Efendim baba."

"Oğlum neden kardeşinin yatağına çoraplarını bırakıyorsun?"

Ah babam be. Ne naif adamsın sen. Bu hayvanların babası olmana rağmen azıcık bile kaba konuşmazsın. Bu oğulların kime çekti bilmiyorum ki ben.

"Baba yalan söylüyor. Ben niye canım kardeşim Umay'ın yatağına zarar vereyim? Kendi yatağımdan önce onun yatağını toplarım hatta."

Tabii canım tabii.

"Yavuz gel buraya."

Atletsiz bir şekilde salona giren küçük abime babam ters bir bakış atıp, üçünün de korkulu rüyası olan o cümleyi kurdu.

"Göktuğ, Hakan, Yavuz! Şınav pozisyonu al!"

Canım babam benim. Beni yine katmamıştı onların içine. Sahiden aç karna şınav çekmek ayrı zordu. Geçen pazar ben de çekmiştim. Asker çocuğu olmanın getirdiği bazı zorluklar işte.

Üçü birden şınav pozisyonu alınca, her zamanki işkencelerimden biri olan 'sırta çıkma' adlı uygulamamı hayata geçirdim. Onlar şınav çekerken sırtlarında geziniyordum tek tek. Bir ona bir buna zıplıyordum. Aslında 50 kiloydum. Pek hafif sayılmazdım. Onlar için zor olmalıydı.

Ama babam bir şey demiyordu. Demek ki o kadar da zor değil.

"Umay sen kilo almışsın abiciğim. İn istersen."

Göktuğ abimin sırtında daha uzun kalmaya karar verdim. Şerefsizlik yapıyordu da kendisi.

İçeri giren annem yine bağırmaya başladı bana. Yine.

"Umay yemin ederim geberteceğim seni bugün. Kalk yatağını topla, ekmeğe git. İn abilerinin sırtından. Kocaman kız oldun utanmıyor musun!"

"Karışma kıza Hale. Hak etti onlar. Umayım'ı kimse kızdıramaz."

"Duydunuz mu sayın abilerim. Babamın Umay'ını kimse kızdıramaz. Kızdırırsanız sırtınızda 50 kilo ile şınav çekersiniz."

"Umay ekmeğe Umay. Ömrümü bitirdin Umay."

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin