Nihayet Hakan abim de uyuyunca masanın üzerinden telefonumu alıp yatağıma kuruldum. Ekran parlaklığını iyice kısıp kaydettiğim numaraya baktım. Profilde onun resmi vardı.
Yüzünün sağ tarafı ve arkasında Türk bayrağı.
Ekran görüntüsü alıp galerime girdim. Fotoğrafı birkaç dakika inceledikten sonra saate baktım.
01.18
Whats App'a girip mesaj bölümüne tıkladım. Ne yazacağımı bilemediğim için biraz bekledim.
Ve çok yaratıcı bir fikir buldum.
Kendimi tanıtarak başlamak (!).
Uyumamış olmasını ümit ederek klavyede gezdirdim parmak uçlarımı.
Umay: Atilla. Umay ben. Konuşabilir miyiz biraz?
Birkaç dakika bekledim. Mesaj iletilmişti.
Bir anda mavi tik olunca ne yapacağımı bilemeyerek Whats App'tan çıktım. Ne yazacaktı? Belki çoktan engellemiştir!
Whats App'a tekrar girdim.
Yazıyor...
Atilla: Umay, bugün yaşanan şey için yazdıysan, onu unut. Bir anlık boşluğuma geldi. Lütfen, yanlış bir anlam çıkarma. Ben senin abin sayılırım.
Aptal herif! Ne abisi?
Ben senden hoşlanıyorum.
Sana sarılınca ağlayacak kadar.
Evet belki abartıyordum ama ilk kez böyle bir duyguyla doluyordu içim. Ve ben nasıl davranmam gerektiğini, nasıl bir yöntem izleyeceğimi bilmiyordum.
Yol göstermesini isteyeceğim yakın bir arkadaşım da yoktu. Ve ben olaya doğaçlama giriyordum. Şimdi sen gelip bana ben senin abin sayılırım diyince iyice çıldırıyorum. Aptal!
Ne yazacağımı bilmesem de düzgün ve açıklayıcı bir cevap vermem gerektiğini biliyordum.
Ondan hoşlandığımı söylemesem de, belli etmeliydim.
Umay: Ben sana abi bile demiyorum farkındaysan.
Çok özgün ve açıklayıcısın Umay, cidden!
Atilla: Saçmalamayı bırak lütfen.
Umay: Asıl sen bırak saçmalamayı. Bana sarıldın, bunun bir anlamı yok mu sâhiden? Kendini buna nasıl inandırdığını bilmiyorum ama ben buna inanmıyorum.
Atilla: Sen benim komutanımın kızısın, seninle herhangi bir duygusal bağ söz konusu olamaz.
Umay: Neden?
Atilla: Öyle.
Umay: Eğer komutanının kızı olmasaydım?
Atilla: Umay, yorgunum.
Gözlerimi kapattım. Kendimi küçük düşürüşüm yetmiyormuş gibi bir de zorluyordum adamı. Babam kaç saattir uyuyordu ve sırf rahatsız olmasın diye hepimiz erken girmiştik yataklara.
Şimdi babamla aynı göreve çıkan bu adama gecenin bir saatinde böyle konular için mesaj atıyordum.
Canını hiçe sayarak, bir ülkü uğruna gittiği o zor atmosferden çıkıp böyle dünyevî konulara kafa yorması beklenemezdi.
Belki bencillik yapmıştım evet. Ama bana karşı hislerinin olduğunu hissediyordum. Ve ben hislerimde zor yanılırdım. Bana bunu hissettiren o şeyi yakalamalıydım. Çünkü, binlerce kez dediğim gibi, kalbim ilk kez böyle bir duyguya ev sahipliği yapıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMAY
Teen FictionAdı Umay olabilsin diye dünyaya gelen bir kız. Asker bir baba, her şeye kızan bir anne, üç tane ağabey. Biraz eğlence, biraz gerçeklerin rahatsız edici soğukluğu... İyi okumalar. •Tamamlandı.