"Adamlar gitti abimin yanına gidelim. İçmesin o şeyi. Hadi."
"Bekle."
"Ne beklemesi? Abim o şeyi içmeden gidelim alalım elinden."
"Umay, sabrım taşıyor artık. Bekle diyorum sana."
"Tamam sen bekle burada. Ben gidiyorum."
Hızla ayağa kalkıp koştum abime doğru.
"ABİ!"
Abimin kafası öne eğikti. Kullanmıştı o şeyi ve beni duymuyordu büyük ihtimalle.
Abimin sapsarı olan yüzünü avuçlarımın içine aldım. Gözleri odaklanamıyordu hâlâ ve yarı baygın gibiydi.
"Abi ne olur aç gözünü çok korkuyorum. Öleceğim şimdi."
"Umay."
"Abi buradayım. İyi misin? Kalk. Kalk hadi hastaneye gideceğiz. Abi kalk!"
"Umay."
"Buradayım. Bak elini tutuyorum şimdi."
Delicesine ağlıyordum. Hayatımda belki de bir ilkti. İlk kez böyle bağıra çağıra ağlıyordum.
Abimin kafasını gömdüm omzuma. Sımsıkı sarıldım. Şimdi ne hâldeydi? Beni duyuyor muydu? Etrafını görebiliyor muydu? Babam neredeydi, abimler neredeydi? Ne yapacaktım?
"Abi kalk ne olur kalk."
"Umay, kendine gel, sakinleş. Bana yardımcı ol abini hastaneye götürelim."
"Abim beni duymuyor mu şimdi?"
"Hadi Umay, ayrıl abinden. Temiz hava alsın biraz."
Abimin kafasını omzumdan kaldırıp geriye yasladım. Asker, yarı uyanık olan abimin koluna girdi. Yürüyemiyordu abim.
Diğer koluna da ben girdim.
Biraz sonra, sokağın girişinde duran askeri araçtan birkaç asker indi.
Ve babam.
Babamı görünce ağlayışım şiddetlendi.
Kendimi susturamıyordum. Abime bir şey olacak diye ölümüne korkuyordum.
"Umay."
"Baba abime bir şey olacak. Hastaneye gidelim çabuk, bir şey olacak abime."
Babam hızlı bir şekilde beni abimin kolundan alıp kenara çekti. Kendisi abimi yüklendi ve araca bindik.
Yaklaşık on dakika sonra abimi indirip hastaneye girdik. Kendine gelmiş gibiydi. Doktorlar acile alıp kontrol ettiler. Babama bir şeyler söyleyip gittiler.
Abimin başında durmuş iyice kendine gelmesini bekliyordum. Hâlâ bilinçsizce bakıyordu etrafa.
Bir süre sonra iyice toparlandı abim.
"Umay."
"Abi, iyi misin?"
"İyiyim. Babam mı getirdi beni buraya?"
"Evet. Abi-"
"Yavuz. Toparlandıysan kalk oğlum."
Abim babama kaçamak bir bakış atıp doğruldu yattığı yerden. Babam acilden çıktı.
Akşam evde kıyamet kopacaktı. Biliyorum.
Ne zaman geldiğini bilmediğim Fatih abi Yavuz abime yardım etti. Daha sonra yanıma gelip omzumu sıktı hafifçe.
Gözlerim doldu. Gerçekten bok gibi hissediyordum.
Yavuz abimi ve beni eve bıraktılar. Arabadan inerken babam bana küçük bir tebessüm bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMAY
Teen FictionAdı Umay olabilsin diye dünyaya gelen bir kız. Asker bir baba, her şeye kızan bir anne, üç tane ağabey. Biraz eğlence, biraz gerçeklerin rahatsız edici soğukluğu... İyi okumalar. •Tamamlandı.