13. BÖLÜM

9K 562 210
                                    

Ve işte beklenen gün gelmişti!

Yarın doğum günümdü ve 18 yaşıma giriyordum. Reşit olacağım için heyecanlı, büyümüş olduğum için buruktum.

Artık, ailemin en küçük üyesi olan ben, o kadar da küçük değildim. Ailem bunu kabul etmeyecek olsa da ben böyle kabul ediyordum.

Babam ile Yavuz abimin arası iyiydi.

Hakan abim ile hâlâ limoni olsa da düzelecek gibiydi. Ve Yavuz abim daha iyi durumdaydı.

Ders çalışma konusunda ise oldukça yol almıştım. Artık düzenli ve sistemli çalışıyordum. Sınava da az kalmıştı. Heyecanlıydım açıkçası.

Geçen hafta bir kuruma üye olmuştum. Adı TÜMYAD. Bir nevi yardım kuruluşuydu ve tepki amaçlı eylemler yapılıyordu ara sıra.

Mesela bu pazar Kerkük yürüyüşü yapacaktık. Böyle bir işte ilk kez bulunacağım için stresli ve mutluydum.

Kısacası iyiydim.

O gece aldığım kararların hepsini geçirmiştim hayata. Bir onu çıkaramamıştım aklımdan. O gece konuşulanlardan sonra hiç görmemiş olmama rağmen. Görmemem iyiydi aslında.

Çünkü görseydim kendimi tutamaz yine konuşurdum. Bu zarar verirdi gururuma.

Fazlasıyla özlemiş olsam bile bunun bir önemi yoktu. Elimdeki tek fotoğrafı ile yetinmiştim. Elimdeki kalemi kitabın arasına bırakıp dâhice gülümsedim.

Yarın gitmeli miydim Askeriye'ye?

Okul çıkışı gider, biraz kalır sonra dönerdim. Onu da görürdüm belki. Kendime bir hediye vermiş olurdum.

Elime kalemi alıp tekrar ders çalışmaya koyuldum. Mutluydum!

***

Saat 00.00'a kadar kimseyi uyutmamış, son saniyeleri sayarak girmiştim on sekiz yaşıma. Evdekiler ise beni baygın bakışlarla izlemişti.

Daha sonra annem sarılmış, babam elini öptürmüş, abilerim ise tekmelemişti.

Ve şu an on sekiz yaşımın yirminci dakikasında olmama rağmen hiçbir şey değişmemişti.

Babam uyumaya kaçmıştı annem ise öğrencilerinin yazılı kağıtlarıyla boğuşuyordu.

Ne yani bu muydu? Ben 18 yaşıma girince hayatımın bir anda değişeceğini ummuştum. Yani bence öyle olmalıydı.

Ama olmamıştı.

"Yavuz abi, değişmedi hiçbir şey."

"Ee dedim ben zaten sana."

"Ne bekliyordun lan turşu."

Gözlerimi devirdim Hakan abime. Yani uçma güncellemesi falan beklemiyordum ama bu kadar da sıradan olmamalıydı.

"Umay, bana bir çay koy kızım."

"Tamam anne."

Anneme çay doldurduktan sonra herkese iyi geceler diyip yatağıma girdim. Yarın okul çıkışı onu görecektim. Bu ilk ödülümdü. İkincisi ise şuydu, yarın ders çalışmayacaktım.

Bence en harikası buydu!

Telefonumun alarmını etkinleştirip gözlerimi kapattım.

Hoş geldin canım yaşım!

***

Okul zilini duyunca hızla anneme bir mesaj atıp okuldan çıktım. Babamın yanına uğrayacaktım uğramasına da ne diyecektim? Şey baba ben Atilla'yı görmeye geldim sana da bir uğradım çaktırmamak için.

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin