Eylül'ü sevme sebebimdin. Ve Eylül yağmurunu bekleme sebebimdin.
Sen Eylül yağmuru gibiydin. Tane tane üzerime yağardın. Bir damla yağmur görünce kaçan ben, Eylül yağmurunda ıslanmak için gökyüzüne dalar seni arardım. Bulutlar kıyamazdı seni ağlamaya, ben yalvarırdım. Beklediğim ve kaçmadığım o yağmurda ıslanmasam ikimizi günahtan sayardım. Üzerime düşen her tanede gözyaşını arardım. Sağıma yağmurun soluma göz yaşın yağardı.
Bana düşmediğin her damlayı kıskanırdım. Toprak kokardı düştüğün yerler, senin kokunu özlerdim. Caddeler sırılsıklam olur, seninle dolardı. Benim kalbimide sırılsıklam yapardın, caddeler kıskanırdı. Eylül bitince adın kaybolurdu. Ben yine sene boyunca seni beklerdim usanmadan. Seni beklemek bile aşktı. Seninle ıslanmak en büyük hasret...
Zamanla Eylül'ü unuttu mevsimim. Beynim düşünmemeye başladı seni. Kalbime en son yağdığında kuraklık geldi sanki ömrüme. Toprağa düşen ve benim kıskandığım o damlalarına birde sol yanıma akması gereken göz yaşların ve üzerime yağması gereken yağmurun eklendi. Artık bir damla kıskanmıyorum seni. Şimdi yağıyorsun ama inan dışarı çıkıp üzerine bile basmam.
"Eylül gelsin severim, yağmuru yağsın izlerim. Ama sen bana bir damla bile dokunma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eylül
No FicciónGüzel olan Eylül değil Eylül'le gelenmiş meğer. Ben sadece mevsimine aldanmışım.