5. Bölüm

3.4K 131 3
                                    

Kai merkeze gelir gelmez savunmaya geçmişti.
"Hyung seni öldürmeli miyim? Ne diye yalan yanlış söylüyorsun. Ben okuldan iyi bir şekilde mevzun oldum çünkü başarılıyım. Ayrıca.. kim beni aldatmış? Hah! Eski sevgilimi arayıp onunla konuş hyung. Sana benim mükemmel ve ilgili bir sevgili olduğumu söylecektir. Sehun bir şey söylesene benim ne kadar iyi olduğumu sende çok iyi biliyorsun."
Tabi savunma şekli fazla ilgi çekici olmuştu. Kai'nin istediği tek şey Kyungsoo'nun gözünde mükemmel erkek arkadaş adayı profili çizmek isterken Sehun'un onaylamasını söylemesi işi biraz karıştırmıştı.
"Sehun senin iyi bir sevgili olduğunu nasıl bilebilir ki Kai. Bunun imkanı yok. Tabi seninle sevgili olmadığı sürece!" Baekhyun'u ilk kez sinirli gören Sehun seslice yutkundu. Çünkü sinirli bakışların odak noktası kendisiydi.
"Durun biraz! Andrew'i takip eden kimse yok! Hemen onu takip için birileri gitsin adamı gözden kaçıramayız."Kris konuşyordu ama boşa konuşuyordu. Kimse şu an dikkatini ona vermiyordu.
Lay önlerindeki şamatayı izliyor ve Luhan ise hala bir ses çıkmayan Tao'yu merak ediyordu.
Xiumin kardeşini umursamadan kendisini sıkıştırmaya çalışan Chen'den kaçıyordu. Baekhyun Sehun Kai ve Kyungsoo'nun arasında ise soğuk rüzgarlar esiyordu.
"Kime diyorum ben. Baekhyun hemen Sehun'u da al ve Andrew'in peşine düşün. Adamın her hareketini yakalanmadan takip edin. Bizde diğer olası fikirleri tartışalım."
"Kris hyung Kyungsoo'yla gitsem olmaz mı?" Baekhyun sinirli bakışlarını Sehun'un üzerinden çekmeden söylendi.
"Hemen gidiyoruz Kris hyung." Diyerek kimseye bir şey söyletmeden Baekhyun'u çekiştirerek odadan çıkardı Sehun. Belki de onunla konuşabilirdi. Şu sinirli bakışları görmeyi istemiyordu Sehun. O bakışları hak etmiyordu çünkü.
Ayrıca Baekhyun'u kızdıracak bir şey yapmamıştı ki, neden ona böyle bakıyordu?
İkili kulaklıklarını takıp silahlarının güvenliğini kontrol ettiler ve arabaya bindiler. Baekhyun arabayı sürerken Sehun onu izlemeye başladı.
"Bir şey söyleyeceksen söyle. Bakma bana öyle dik dik."
"İyi anlaştığımızı sanıyordum. Neden bana kötü davranıyorsun?" Sehun mızmızlanarak dudaklarını büzdü.
Baekhyun yan gözle baktığı manzarıyı yakaladığı an gözlerini kaçırdı. Sehun’u öyle görürse üzerine atlayabilirdi. Kai'si rahatsız olabilir değil mi? Dikkat etmesi iyi olur.
"Kai'yi çok seviyor musun?" Baekhyun sorduğunda Sehun şaşkınca baktı. Kai nereden çıkmıştı??
"Tabi ki.Ama Kai'nin konumuzla alakası ne?"
"Hiiiç sevgilin ya... merak ettim." Diyen Baekhyun'la Sehun'un gözleri araba tekerleği kadar oldu.
"Kim sevgilimmiş? Kai mi? Tanrıım... Kai benim kardeşim gibi. Hatta gibisi fazla kardeşim o benim. Benim ailem ajanmış. Ben beş yaşlarındayken bir akşam beni Chen hyunglara bıraktılar. Chen hyung ve Kai kardeşler zaten biliyorsun. Ailem o gün beni Kim ailesinin evine bıraktı ve bir daha da beni oradan alamadılar. Dedim ya onlar da ajanmış.. Beni bıraktıkları gece acil göreve gitmişler ve ikisininde bana ölüm haberi geldi. O zamanlar bilmiyordum ölüm ne demek.. Her gün Bayan Kim'e gidip annem ne zaman gelecek derdim.. her seferinde beni Kai'yle oynamaya yollardı. Bende hep giderdim. Büyüdüm. İlk dayağımı yedim. İşte o zaman anladım annemin asla geri gelmeyecğini... Bayan Kim bana annem tarafından gönderilen o güzel melekti. Jongdae biricik hyungum Jongin ikizim gibi olan kardeşim. İlk dayağımı yediğimde daha 10 yaşımdaydım. O zamanlar zayıf çelimsiz küçük bir çocuktum. Kai benden daha güçlüydü. Beni tartaklıyorlardı. Kai görüp hemen yardıma geldi ama onu da dövmeye başladılar. O da daha 10 yaşındaydı. 3 kişiye karşı yapabilecek bir şeyimiz yoktu. Ama o beni bırakmadı birlikte dayak yedik. Sonra Chen hyung geldi. Hepsini bir bir dövüp bizi onlarin elinden kurtarmıştı. O gün hem ailemi kaybettim. Hem de mükemmel bir aile kazandım. Uzun lafın kısası... Kai benim kardeşimdir. Sevgilim değil." Sehun anlatmayı bitirdiğinde ikili serginin yapıldığı mekana varmışlardı.
Sehun Baekhyun'a açık açık hayat hikayesini anlatırken Baekhyun ona sarılıp bir daha da bırakmak isememişti. Kendisinin annesi babası hayattaydı şükür ki ve Baekhyun onları çok seviyordu. Ama Sehun gibi masum bir insanın bebek denebilecek bir çağda ailesini kaybetmesi...
"Kai sanırım Kyungsoo'dan hoşlanıyor.. Panik yapınca hep şapşallaşır ve onun karşısında hepten panik yapıyor yani bu yüzd....mmphhgggmm" Baekhyun daha fazla dayanamayıp Sehun'un dudaklarına yapıştı.
Şehvet arzu barındıran bir öpüşme değil di bu.
Tamamen saf ve masum duygularla bir anda içinden gelen bir istekle öptü Baekhyun Sehun'u.
Baekhyun dudaklarını yavaşça geri çekti.
"Ailen olmak istiyorum Oh Sehun. Gördüğüm ilk andan beri aklımdasın. Hızlı olduğumu düşünebilirsin...evet hızlıyım. Ama bugün anladım ki seni kimseye kaptıramam. Kai öyle söyledikten sonra aranızda bir şeyler olmuş olma ihtimalini düşünmek canımı o kadar yaktı ki.. ben...ben bir an nefes alamadım. Kai'nin sana dokunduğunu düşündüm.. Güzel yüzünü onun güldürdüğünü.... Kıskandım.. Kimseyi umursamayan ben. Byun Baekhyun... her yeri sabaha gözlerimi seninle açmak istiyorum seninle gülmek istiyorum. Seninle gezmek istiyorum. Hayatımın her anında ol istiyorum. Hayatım sen ol istiyorum. Ailen olmak istiyorum Sehun... Sevgilim ol Sehun. Benim ol. Seni mutlu etmeme izin ver. Kendimi kanıtlamama izin ver..."

Utanmaz EkipHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin