11. Bölüm

2.7K 112 7
                                    

Sehun ve Baekhyun uzun süren itiraflarının (!) ardından Sehun'un evine geldiler. Sehun bir eliyle kapıyı açarken bir eli arabadan indiklerinden beri tuttuğu Baekhyun'daydı. Sehun’un kapıyı açmasıyla ikili içeriye girdi.

"Hadi gel banyoya gid... Kai senin burada ne işin var?" Sehun Baekhyun'u çekiştirirken karşısına çıkan Kai'yle korktu.

"Kris hyung işimiz olmadığını söyleyip dinlememiz için eve gönderdi." Surat asarak söylendi Kai.

Mutsuzdu.

Onu bir şeyler üzmüştü. Gözlerinin beyazı kıpkırmızıydı. Ki bu saatlerce ağladığını temsil ediyordu.

Ama Sehun o kadar mutluydu ki Kai'nin ne halde olduğunu göremedi...

"Chen hyung nerede?"

"Bilmiyorum Sehun. Bilmiyorum tamam mı? Bana eve gitmemi söyledi ve öylece bıraktı." Kai sinirle sertçe bağırdı. Duygularını kontrol edemiyordu.

"Bana neden bağırıyorsun? Tanrım!! Birisine sinirlendiysen git ve ona bağır. Hem dışarıya çıksana sen. İşimiz var bizim rahatsız etme."

"Zaten Jongin kim ki? Hep fazlalık. Hep gereksiz. Jongin kullanılıp atılması gereken bir insan değil mi? Neden kimse beni umursamıyor? Benim bir derdim olamaz mı? Ben üzülenez miyim? Lanet olsun hepinize. Gidiyorum tamam mı!! Rahat edin. Hepiniz rahat edin. Jongin mi? Siktir et!! O da kim?? Hepinizden nefret ediyorum." Kai Sehun ve Baekhyun'un karşısında bağırarak ağlayınca ikili şokla ona bakakaldı. Onlar bir şey yapamadan Kai çoktan ayakkabılarını giyip evden çıkmıştı bile. Birilerinin kendisini umursadığı bir yer illa ki vardı. Olmak zorunda...

Flashback*****

"Kyungsoo." Kyungsoo çalışma odalarına girdiği an da Kai sevinçle oturduğu yerden kalkıp söylendi. Kyungsoo ona soğuk bir bakış atıp Kris'in yanına gitti. Gerekli bilgileri ve notlarını onunla paylaştı. İkisi ufak bir fikir alışverişi yaparken Kai olduğu yerde durup onlara bakıyordu.

Ne olmuştu birdenbire böyle...

"Kyungsoo konuşabilir miyiz?" Kyungsoo'nun işi bittiği an da Kai hemen yanına gitti.

"Bugün herkes konuşma gününde anlaşılan. İşimiz bitti beyler yeni bir görev alana kadar evlerinize gidip dinlenin." Kris şakaklarını ovuşturan sevgilisinin ellerini tutup öptü.

Kyungsoo Kai'nin kolundan tutup çalışma odalarından çıkarıp lavaboya sürukledi. Girdikleri an da Kai gülumseyip ona arkasından sarıldı ve ensesine öpücükler kondurmaya başladı.

"Heyy ne yapıyorsun?" Kyungsoo huysuzca geri çekildi.

"Ne? Kimse bizi rahatsız etmez ki kapıyı kilitledim ben sevg...."

"Vov vov voov!! Kai sakin ol. Birlikte olmamız sevgili olduğumuz anlamına gelmez. İkimizde istedik ve oldu. Duyguların olmadığı bir seydi." Kyungsoo umursamadan arkasını dönüp ellerini yıkamaya başladı. Ardında bıraktığı enkazı görmeden.

"Ne?" Kai fısıltıyla konuşmaya çalıştı. Bir şey boğazını sıkıyordu. Sanki birisi kalbini bir bıçakla parçalıyordu. Onun kalp dudaklısı ne diyordu öyle?

"Kai anlayamıyor musun? Tanrım!! Tek gecelikti. Tamam mı? Şimdi sanki seninle evlenmeye söz verip de seni yatağa atmışım gibi davranmayı kes!" Kyungsoo sinirle bağırındı.

"Aa..ama K..kyung..soo ben yani seni se.."

"Hayır. Hayır Kai onu devam ettirme. Biz bir ekibiz. Süreki karşılıklı kalacağız. Bu yüzden sakın o cümleyi devam ettirme. Çünkü karşılığını bulamazsın." Kyungsoo hızla kendisini lavabodan dışarı attı.

Utanmaz EkipHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin