17. Bölüm

2.2K 96 11
                                    

Y.N. dırırıırırrııııııım hani ChenMin şipleyen dostlarım hani nerdesiniz??? Size ChenMin'le geldim. Allah'ım çok şekerler *gözlerinden kalpler fırtlatır* kendimi durduramadım baya baya ChenMin yazdım size bak. Bu arada Kyuhyun'un yeni şarkısını dinlerken okuyabilirsiniz... *bülbül seslim ne de güzel söylüyor.* Neyse tavsiye benden uygulama sizden. Bu arada ölüm tehditleri için sağ olun..... çok fena tırstım. *derin bir yutkunma* yazdığım şu saçma salak notu kaç kişi okuyor doğru söyleyin. *neden bu kadar uzattığını kendi de bilmiyor* bir şeyler daha söyleyecektim ama unuttum. Ciddili unuttum yani. Neyse. Yorum yapan okurlarım bebeklerim canlarım. Yorumlarınızı ilk bölümden beri resimleyip saklıyorum. *duygulandı salak* *bunu neden söyledim bilmiyorum* tamam benim not iyice Chan'ın taglarına benzedi gidiyorum ben. Hadi siz güzelcene okuyuuun. Ahha dur aklıma bir şey geldi. Bu bölümü bitirmem için attığı resimlerle beni aşka getiren değerli şahsiyet öhööm öhöm bak bi buraya. ULAN HATUN SENİ YERİM.... *her yerde sevgi şeysi yapıyorum kıza burdan eksik olmamalı litfen yani tch* *aşıklara saygı* (def ol git Elaağğğğ) dediğinizi duydum yeminle. *tabi hala okuyorsanız* ellerim baya çalıştı tamam bu sefer kesin susup gdiyorum.

"Ne yani Kore'deki katil yakalandı diye dönecek miyiz? Ama bu çok saçma. Yani birileri burada bizim milletimizden insanları katlediyor göz yummamalıyız. Burada kalıp o katili bulmalıyız." Xiumin sinirle söylendi.

"Ama Kris hyung dedi ki..."

"Başlarım Kris'ine... İsterseniz dönün ben hiç bir yere gitmiyorum. O katili bulmadan da gitmeyeceğim!!" Xiumin sinirle ayaklanıp salonu terk etti. Yukarı da kendisi için ayrılan odaya girip bilgisayarının başına oturdu. Bir yerde eksik olan atladıkları bir şey olduğunu söylüyordu iç sesi. Ne olduğunu bulamasa da iç sesi onu hiç yanıltmamıştı.

"Gelebilir miyim?" Tıklanan kapının ardından Chen'in sesini duydu. Kaç gündür görmezden geldiği Chen'in sesi.

Neden mi görmezden geliyordu??

Flashback

"Kesin kızı aldatacak!!" Xiumin sinirle elindeki mısır tanelerini televizyon doğru fırlattı.

Boş vakitlerini değerlendirip romantik bir İtalyan filmi izlemek istemişlerdi.

Tabiki de Korece alt yazılı...

"Neden öyle diyorsun? Belkide şu sürtüğe karşı gelip yine sevdiği kıza gider." Chen gülerek ona baktı. Şu an öyle sevimliydi ki Minseok.... Yanaklarını ısırası geliyordu.

"Hııı sen öyle zannet. Kesinlikle aldatacak." İkili filmi bırakmış birbirlerine bakarak esas oğlanın esas kızı aldatıp aldatmayacağı konusunda tartışıyordu.

"Bence de aldat......acak." televizyondan gelen inleme seslerini duyan Chen anında cümlesini değiştirmişti. Tartışmaya öyle bir dalmışlardı ki esas oğlanın diğer kızı çoktan yatağa attığını fark etmemişlerdi.

"Keşke iddiaya girseydik." Xiumin televizyona baktığında derin bir gülümsemeyle söylendi.

"....." Chen başını eğmiş halının desenlerini ezberlemek istercesine derin bakıyordu.

"Chen? Bir sorun mu var?" Xiumin onun bu hali yüzünden epey meraklanmıştı. Sanki bir derdi var gibi duruyordu. Hem Chen Xiumin'in söylediği hiç bir şeyi cevapsız bırakmazdı. Çok saçma şeyler olsa bile....

"......"

"Jongdae... korkutuyorsun beni. İyi misin? Sorun ne?" Xiumin ellerini Chen'in koluna koyarak hafif dürttü. Chen ani sarsıntıyla kendisine gelip Xiumin'e baktı.

"E..efend..im." Xiumin fazlasıyla yakınındaydı.

Ve o fazlasıyla güzeldi...

"İyi misin sen?"

Utanmaz EkipHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin