8. Bölüm

2.4K 120 2
                                    

Suho ve Chen hapishanedeki adamı ziyaret etmiş ve Luhan'la Kyungsoo'nun yanına gitmişlerdi. Suho ve Chen önemli şeyler öğrenirken Luhan Ve Kyungsoo sadece bir arabanın içinde pineklemişlerdi. Takip ettikleri adam Kim Hyun Jun sabahtan şirkete gelmiş ve bir daha da dışarıya çıkmamıştı. Ayrıca ofisini dinlemekde çok sıkıcıydı ikili için....

"Yani siz şimdi hiç mi bir şey bulamadınız?" Dedi Suho onların bu bezmiş haliyle eğlenerek.

"Uğraşma bizimle Suho. Sabahtan beri şu arabada tıkılı kaldık. Can sıkıntısından ölüyoruz." Luhan isyanlardaydı. Canı sıkılmıştı ve sevgilisini özlemişti.

"Acaba diğer ekip ne yapıyordur?" Kyungsoo birden konuştuğunda diğerleri korktu.

"Sessiz durup en beklenmedik an da konuşmayı adet edindin sen kendine." Luhan onu azarladı hemen. Ama Kyungsoo bunu duymamıştı bile.

"Tao, Sehun ve Baekhyun aynı sizin gibi sıkıntıdan patlıyordur. Kai iseee... herifi yatağa atmıştır." Ön koltukta oturan Kyungsoo'ya bakarak pis pis sırıttı Chen. Kyungsoo bir an da öfkeli gözlerle ona döndü. Ama ağzını açıp tek bir laf bile edemedi.

"Andrew fazla baskın bir tipe benziyor.. Sizce kim üstte olur?" Luhan'da mesajı alıp Kyungsoo'yu kızdırma planına dahil oldu.

"Tabi ki de Kai üstte olur. O gün dediğim şeylere bakmayın siz Kai bu zamana kadar ki tüm ilişkilerinde baskın olmuştur." Chen her ağzını açtığında Kyungsoo deliriyordu.

"Bence de Kai kesin üstte olur. Ondaki seksilik başk..."

"Yah! Sizene be. Kapatın o lanet çenenizi. Sizin bu iğrenç muhebbetinizi dinlemek istemiyorum." Kyungsoo bağırınıp sinirle arabadan dışarı attı kendisini.

O.Esmer.Benim.Olacak.

Kyungsoo Kai'nin çikolata rengi tenini düşünmeden edemiyordu. Kendi beyaz teniyle ne güzel uyum sağlardı.

"Düşünme Kyungsoo. Düşünme. Düşünme. Düşünme. Düşünürsen kafayı yersin. Bu akıl sana lazım. Evet işte böyle sakın düş... o adam orada ona rahatça dokunacak. Kyunso burada düşünecek. Sikerim böyle işi. Ulan o esmeri yatağa atmazsam bana da Kyungsoo demesinler." Kyungsoo kendi kendine söylenirken şirketin önündeki hareketliliği görüp arabaya geri bindi.

Onca saat beklemelerinin sonunda adamları şirketten çıkmıştı. Yakalanmamak için arada bir kaç araba mesafesi bırakarak takip ettiler onları. Yıkık dökük bir fabrikaya doğru gittiklerini görünce ilk sapaktan dönüp onları takip ettiklerini anlamamaları için yol değiştirdiler. Arabadan inip eski fabrikaya yürüdüler. Fark edilmemek için gerçekten çok büyük bir dikkat içerisindeydiler. Araba sesi duyduklarında hemen yanında oldukları hurdaların arkasına saklandılar. Siyah araba toprak zemini kaldırıp toz bulutu oluşturacak hızda yanlarından geçti. Takım elbiseli ellerinde çanta olan adamlar araçtan inip fabrikaya girdiler.

Kyungsoo ve Luhan önden gidip hızlıca kapıdaki korumaları etkisiz hale getirdiler. Yıkık fabrikanın camından içeriye baktıklarında Suho ve Chen'in öğrendiği bilgilerin gerçekliği kanıtlanmış oldu.

O sırada haber verdikleri Chanyeol beraberinde büyük bir ekiple gelince. Ayak üstü hazırladıkları plana uygun olarak fabrikanın tüm çıkışlarını tutup baskın yaptılar. İçeridekiler daha ne olduğunu anlamadan hepsi kıskıvrak bir şekilde yakalanmışlardı bile.

"Eee Kris'in ekibi ne durumda? Haber aldın mı onlardan Chanyeol?" Suho rahata çıktıkları ilk anda biricik sevgilisini sordu. Dolaylı yoldan da olsa.

"Ben merkezden çıkmadan önce Kris onlara geri çekilme emri veriyordu. Sanırım onlarda bir sey bulmuşlar. Gidince öğreniriz artık."

Merkez yeni tutuklamalardan dolayı karışıktı. Herkes Kris ve Chanyeol'un ekibinin yeni operasyonu hakkında konuşuyordu. Her yanda birinin dedikodusu dönüyordu. Başarılarını bilerek gerine gerine yürüyordu ekip merkezin koridorlarında... Ama başarmak onları durdurmuyordu. Operasyonlarının devamı için çalışıyorlardı. Tao, Baekhyun ve Sehun'un buldukları kamera görüntülerini analiz edip elde edilebilecek her türlü ipucunun peşindelerdi.

"Görüntülere ulaştık beyler. Andrew ve Hyun Jun'un bir anlaşma yaptığı bariz belli. Görüntüler her şeyi ortaya dökmüş. İkili oda da konuşurken bir kaç adam gelip resimleri çıkartıyor." Xiumin açıklamasını yapıp geri yaslandı sandalyesinde.

"O zaman sorgu odasına geçelim. Bir an önce bitsin şu mesele biz de rahatımıza bakalım." Kris ayaklandı.

"Sevgilim bekle biraz. Bizim merak ettiğimiz bir şey var." Kris sevgilisinin sesini duyduğunda kalktığı gibi hızla oturdu.

"Jongin-ah söyle bakalım abine....Andrew'le bir yaramazlık yaptınız mı? Söyle bana kardeşimin bir suçluya aşık olmasını kaldıramam." Chen büyük oyunculuğunu sergilemiş şımarıkca kardeşine bakıyordu.

"Evet hyung bende zaten önüme gelene aşık oluyorum değil mi? Dalga mı geçiyorsun?" Kai bezgin bir şekilde konuşup sandalyesinde iyice yayıldı.

"Eee yani bir şey oldu mu? Attın mi adamı ya..." Luhan heyecanla konuşurken Kyungsoo'nun hırlamasıyla korkuyla Lay'e sığındı.

"Sende bu gerizeklılara kimin üstte olduğunu söylede şu lanet sorguya girelim." Kyungsoo korkutucu bakışlarını Kai'ye çevirdi.

"Andrew'le yatmadığım için bunu bilmiyorum. Zaten o adam benim tipim de değil. Benim tipim olmak için ufak tefek, parlak koca gözlü, bal gibi lezzetli kalp dudakları ve süt beyazı teni olması gerekli." Kai seksi bir gülüş atıp ardında şaşkın ve mutlu bir Kyungsoo bırakarak odadan çıktı.

Kyungsoo ufak bir kriz geçirip ayağa kalktı. Herkesin gözü onun üzerindeydi. Sonuçta az önce Kai'den itirafımsı bir sey duymuştu.

"E hadi sorguya girmeyecek miyiz?" Dikkatleri üzerinden atmak isteyerek konuştu Kyungsoo.

"Kris ve ben gireceğiz sorguya Soo. Sen keyfine bak. İster Kai'yi bul. İster eve gidin falan. Sen bi..." Chanyeol son an da Kyungsoo'nun attığı ağır dosyadan kaçmıştı.

"Kyungsoooo sevgilimi öldürmeye çalışacağına git ve Kai'yle igilen. İyi misin bebeğim? Bir şeyin var mı?" Tao sevgilisine sarılıp başına öpücükler kondurmaya başladı.

"Benimle uğraşmayı kesin. Yoksa sizi parçalarım." Kyungsoo sinirle söylenip oda dan çıktı. Zaten utanmıştı.. Bir de ekibinin böyle yapması onu delirtiyordu.

Hem o Kore üretimi has çikolata nereye kaçmıştı ki??

Sinirle tuvalete daldı. Kendi kendine söyleniyordu Kyungsoo.

"Onu bulduğum yerde ısıracağım. Pis çikol..."

Utanmaz EkipHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin