"Kyungsoo nerede?" Kai merkeze gelir gelmez onu sormuştu. Yapması gereken bir itiraf vardı....
"Kyung Andrew'in sorgusuna girdi. Son sorgu bu birazdan burada olur." Baekhyun gözlerini Sehun'dan ayırmadan konuştu. Beyaz.. Sehun'a giymeyi yasaklaması gereken bir renk.
"Baekhyun...ıhıım biz konuşmalıyız." Sehun'un dediği şeyle Baekhyun'un yüzünde bariz bir gülümseme oluştu. Sonunda aşkına karşıl....dur biraz red de edebilir.
"Kris hyung bugün yeni bir şeyer yoksa biz gidebilir miyiz?" Baekhyun'un gülümseyen yüzü aklını işgal eden saçma düşünceler yüzünden düşmüştü.
"Bir şey olursa haber veririz zaten gidin hadi." Kris'den aldıkları izinle Baekhyun hızlıca çalışma odalarından çıktı. Hemen ardından da Sehun.
Sehun çok gergindi. Hiç bu gibi bir durumda kalmamıştı ki. Birisiyle çıkmak istese onu önce yatağa atardı. Ondan sonra zaten herşey kendiliğinden oluşurdu ve Sehun'un romantiklik yapmasına gerek kalmazdı. Birlikte asansöre bindiler. Aralarında adeta bir ölüm sessizliği vardı. Fakat ikisininde içlerinde bilmem kaçıncı Dünya Savaş'ı vardı.
"Bu taraftan." Diyerek garajda farklı yönden giden Baekhyun'u kolundan tuttarak doğru yöne çevirdi Sehun. Chen'in Audi'sinin kilidini açıp kapıyı Baekhyun oturana kadar açık tuttu.
Baekhyun sessizce bindi arabaya. Sadece küçük bir teşekkür cümlesi döküldü dudaklarından. Sehun o an onun durgunluğunu fark etti. Normal Baekhyun olsa bu hareket karşısında cıvıldardı. Evet şu an karşısında ki Baekhyun anormal di.
"Iıhhıaam. Ehem. Ee Baekhyun...bütün gün boşuz. Yapmak istediğin bir sey var mı?" Sehun sonunda bir yerden giriş yapabildiği için içinde mutluluk dansı yapıyordu. Trafikte olduğu için bunu Baekhyun'a bakarak söyleyememişti.
"Beni eve bırakır mısın Sehun? Ve mümkünse sana söylediğim o şeyleri unut. Belli ki bir karşılığı yok ve ben daha fazla umutlanmak istemiyorum. Benimle zaman geçirmek zoru...." Baekhyun dudaklarını örten dudaklar yüzünden susmuştu. Sehun kırmızı ışıkta durmak zorunda olunca saçmalamaya başlayan yaramazını öperek susturdu. Arka dan gelen korna sesleri Sehun’u kendine getirdi. Baekhyun'un dudaklarına yapıştığı hızla ayrıldı. Baekhyun neye uğradığını şaşırmışken Sehun tekrar arabayı kontrol etmeye başladı. İkisi de tek kelime edemiyordu.
'Şimdi bu seni seviyorum. Kes sesini falan mı demek?' Baekhyun şaşkın bakışlarını bariz bir şekilde Sehun'a diktiğinin farkında bile değildi.
Sehun hızla ara sokağa girip kontağı kapattı. Baekhyun'a itiraf etmek için cesarete ihtiyacı vardı. Evet onu öpmüştü. Ama bu itiraf değildi. Daha güzel bir şekilde yapmak istiyordu. Ama maalesef ki Sehun bu konularda beceriksiz bir adamdı.
"Baekhyun ben..ben biraz şeyim. Yani çok kibar bir adam değilim. Ama sen kibarsın naziksin... Senin yanında ben yontulmamış odun gibiyim. Bu yüzden ne söylemem konusunda biraz korkuyorum. Sana böyle romantik mükemmel bir cevap veremem. Öyle bir adam değilim. Ama. Sana herşeyimi vermeye hazırım."
"Senden romantik cümleler istemiyorum. Bana tek bir şey söyle. Beni seviyor musun? Benim seni sevdiğim gibi.."
"Evet Baekhyun. Seni seviyorum. Beni sevdiğin gibi."
Baekhyun istediği cevabı almıştı. Dünyanın en romantik adamı gelse yüzüne dönüp bakmazdı bile. Sehun.Onu.Seviyordu. Daha ne olsun ki?
Baekhyun kemerini çıkarıp Sehun'un üzerine çıktı. Açlıkla dudaklarına yapışıp az önce şaşkın bir şekilde gerçekleşen öpücüğün acısını çıkarmaya başladı. Sehun'un alt dudağını dudakları arasına alıp emerken bir yandan da emniyet kemerini çıkardı. Dudaklarının bir anlık ayrılmasıyla göz göze geldiler.
"Seni istiyorum Oh Sehun. Beni sevmeni istiyorum. Beni öpmeni istiyorum. Vücudumun her milimini ezberle istiyorum. İçıimi doldur istiyorum. Seni istiyorum. Sadece benim olmanı istiyorum Sehun."
Sehun Baekhyun'un ceketini ardından da gömleğini çıkarırken ikili göz kontağını hiç bozmadı. Ne öpüştüler. Ne konuştular. Sadece sevdikleri kişinin gözlerinden kendilerini gördüler. Baekhyun yarı çıplak kalınca ellerini Sehun'un gömleğine attı. Düğmeleri çözerken bir yandan da açılan tenine dokunuyordu.
Gömleği çıkınca Sehun koltuğunu biraz geriye alıp yatırdı. Baekhyun Sehun'un üzerine boylu boyunca uzandı. Ve dudaklarını birlestirdi. (İşler buraya nasıl geldi.....)
Sehun yeni sevgilisinin kumaş üzerinden kalçalarını kavrayıp sıktı. Baekhyun Sehun'un ağzına doğru inledi. Öpücüğü bozup hızla pantolonunu çıkardı. Çıplak tenini Sehun'un vücuduna sürttü. Sehun penisi üzerindeki çıplak popoyu hissedince inledi.
"Beni delirteceks...ııhhm Baekhyun.."
Baekhyun Sehun'un pantolunun düğmesini ve fermuarını açtığında Sehun kalçalarını kaldırıp pantolonun çıkmasını sağladı. Sehun'un penisi pantolon esaretinden kurtulup havalandı. Baekhyun onu ağzına alıp emmek istesede alan darlığı buna engel oluyordu. O yüzden vakit kaybetmeden Sehun'un penisinin üzerinde kalçalarını konumlandırdı. Kuru penis deliğine milim milim girerken acıdan ve zevkten gözleri kayıyordu Baekhyun'un. Sehun ellerini onun kalçalarına atıp sıktı. Baekhyun aldığı hazla başını geri atıp inledi delice. Sehun karşısındaki mükemmelliğin boynunu sömürmeye başladı.
"Seni seviyorum. Seni seviyorum. Seni seviyorum." Beakhyun Sehun’u içine alırken, Sehun onun kulağına usulca fısıldadı. Baekhyun duyduğu sözle heyecanlanıp bir an da kendisini Sehun'un üzerine bıraktı. Canı yanmıştı. Ama umursamadı. Alışmayı beklemeden yavaş yavaş kalkıp oturmaya başladı Sehun'un penisi üzerinde.
"Oh Sehun bundan sonra. Benden kurtulamazsı...aahhhh."
"Kurtulmak istemiyorum. Byun Baekhyun. Beni asla terk edemezsin."
Sehun Baekhyun'un alıştığını fark edince kalçalarını hareket ettirerek Baekhyun'u yarı yolda karşıladı. Sehun girişlerini iyice hızlandırdı. Baekhyun sadece inliyordu. Elleri Sehun'un kollarında başı da boynundaydı.
"Sehun-aaaaah...ımmh."
Sehun Baekhyun'a daha fazla zevk vermek için elini penisine atıp girişleriyle orantılı bir hızla çekmeye başladı. Zaten her içine girdiğinde tatlı noktasına vuran penis Baekhyun'u delirtiyordu.
"Seh...aaaah dayanamıyorum. Ahhh ımmh Sehun'um."
Baekhyun arsızca inleyerek Sehun'un göğsüne doğru boşaldı. Sehun Baekhyun'un penisi bırakıp kalçalarını kavradı. Daha hızlı ve sert girmeye başladı. Bir kaç vuruştan sonra Baekhyun'un içine boşaldı.
İkisi de rahatlamamnın verdiği yorgunlukla tek kişilik araba koltuğunda birbirlerine sarılarak dinlendiler. Sehun Baekhyun'u biraz kaldırıp içinden çıktı. Eğer içinde biraz daha kalırsa yeniden sevişirdi onunla. Baekhyun ikinci bir sefer çok yorgun görünüyordu.
Arabada ikisinin hızlı nefeslerinin dışında Baekhyun'un sesi duyuldu.
"Seni seviyorum."
Smut yazan ve bunu orta yerinde fark edip "Ulan siz sadece itiraf edip gidcektiniz naaapıyonuz idepsizleeer" diye karakterlerine çemkiren yazara merhaba deyin canlarım. Hayal ettiğim şeylerle çok farklı şeyler yazdım. Neyse bir daha ki bölüme aklımdakileri yazarım artık... Şizofren yazarınız gidiyoooorz...
