O acayip telefon görüşmesinin üzerinden 1 saat geçtikten sonra Chanyeol ekibi gecenin bir yarısı merkeze toplamıştı. Leeteuk'u arayıp yardıma ihtiyacı olduğunu ve ekibiyle birlikte gelmesini söylemişti.
"Chanyeol neden herkesi buraya topladın." Kris şaşkınca sordu. Genel toplantı odasındalardı. Bu iki kalabalık ekibin sığacağı tek yerde.
Chanyeol hiç bir şey yokmuş gibi ayaklanıp masanın etrafında tur attı. Xiumin'den haber gelene kadar onları oyalaması gerekiyordu. Evet yatağın içinde çırılçıplakken bir plan yapmıştı. Bir aksilik çıkmazsa muhteşem işleyecek bir plan.
"Ehh hepinizi buraya topladım. Çünkü şu kendi ayaklarıyla bize gelen seri katilimizle ilgili içimde bir his var. Sanki bir şeyleri atlıyormuşuz gibi."
"Adam yakalandı. Hatta senin de söylediğin gibi kendi ayaklarıyla gelip teslim oldu. Daha ne istiyorsun?" Heechul bıkmış bir surat ifadesiyle ayaklandı.
"Heechul!! Chanyeol bizi çağırdıysa bir sebebi vardır. Oturur musun yerine." Leeteuk otoriter bir şekilde konuştu. Heechul lafını ikiletmeden yerine geçip oturdu.
"Haklı olabilirsin Heechul. Belki altında hiç bir şey aramamalıyız. Ama ya bizi nereden tanıdığına takıldıysam?"
"Bunu araştırıyoruz Chanyeol. Hepimiz bu konu üzerinde çalışmıyor muyuz?" Heechul sorduğunda her iki ekip de onu onayladı.
"Lay Xiumin sana bir şey gönderdi onu izlememizi sağlar mısın?" Tao araya girip sordu. Bekledikleri haber gelmişti Xiumin'den.
Lay bilgisayarını alarak gerekli bağlantıları yaptı. Xiumin'den gelen videoyu oynatınca kendi çalışma odaları projektör sayesinde duvara yansıdı.
Oda da Kris ve Suho vardı. Gülüşerek ortalığı topluyor ve eve gidince ne yemek yapmaları gerektiğini konuşuyorlardı.
"Vay canına katilin yardımcıları Kris ve Suho'ymuş." Heechul abartılı hareketlerle dalga geçerek konuştu. "Eee Chanyeol bu videodan ne anlamalıyız?"
"Bu video sana tanıdık gelir diye düşünmüştüm. Anlamadıysan izlemeye devam et Heechul." Chanyeol gözlerini bir an bile Heechul'dan ayırmıyordu.
Yarım dakika sonra Kris ve Suho sarmaş dolaş odayı kilitleyerek çıktılar. Herkes ekrana odaklanarak ayrıntılarda bir şey ararken odanın kapısı açıldı ve Heechul içeriye girdi. Elinde bir telefon vardı. Yüzündeyse derin bir endişe.
"Nereye koymalıyım bu kamerayı? Lanet olsun sana onları engelleyebilirim demiştim kamera yerleştirmenin ne gereği vardı ki?" Videoda ki Heechul konuştukça Leeteuk başta olmak üzere herkes şokla canlı Heechul'a bakmaya başladı.
"Sen ne? Heechul bu ne demek?" Leeteuk şokla konuşmaya başladı. En güvendiği adamı hain olamazdı değil mi?
"Heechul hadi anlat bunun yalan olduğunu söyle. Bak görüntüler üzerinde oynanmışsa bunu öğrenebiliriz. Hadi Heec bizi yüz üstü bırakmadığını söyle onlara." Siwon hiddetle ayağa kalkıp bağırındı.
"Eunhyuk, Donghae görüntüleri istediğiniz gibi inceleyebilirsiniz. Montaj olmadığını anında anlarsınız." Lay sakince konuşup bilgisayarın başından kalktı. Donghae şokla bilgisayarın başına oturup görüntüleri en ince ayrıntısına kadar incelemeye başladı.
"Hyung... her şey gerçek." Biraz sonra Donghae'nin yıkılmış ağlamaklı sesi duyuldu. Ve sonra Kangin'in...
"Seni adi... sırt sırt verdik biz. Birbirimiz için kurşunların önüne atladık. Ne bu ha? Hadi yalan olduğunu kanıtla şunun." Her ne kadar kızsalar da hala konduramıyorlardı. Heechul böyle bir şey yapamazdı.
