26.Bölüm

2.5K 131 10
                                    

  Rüzgardın ya hani sen!Bende ağaçtım hani.Ve bu rüzgar herkesi yerle bir ederde beni edemez ben köklerimle  sadığım toprağa demiştim.Büyük konuşmuşmuşum.Utanarak geri yutuyorum  kelimelerimi.Sen beni de yerle bir edebilirmişsin.En basitinden beni yavaş yavaş çürümeye mahkum edebilirmişsin.Çürürken anlıyorum...

Istanbuldayım.Istediğim oldu.Ama keşke böyle gelmeseydim bu şehire.Hiç görmediğim halamı  kaybettim.O gün halam ablasını kaybettiği için fenalık geçirerek bayıldı.Ayıldığında beni ablama  götür ömür  diyerek dizlerimde döktü gözyaşlarını.Çok seviyordu ablasını.Ama neden 1 kere bile aramadığını merak ediyorum.Ya da bana sadece ismini söylemekle yetindiğini.

Dediğim gibi Istanbuldayım.Ve bu güzel şehirin kokusunu almış sanki sokaklarında yürümüş gibiyim.Arabayla dahi bu büyülü şehirin her köşesinde bulunmuşum sanki.

Bizimle birlikte Ali de geldi.Beni bir an olsun bırakmayan "kocam" zor anımda dahi yanımda olduğunu hissettiriyor.Diyebilir di ki ömür siz gidin benim işlerim var.Ama demedi ve bizimle geldi.Haberim vardı.Bu hafta içinde şirketi için çok önemli misafirleri karşılayacaktı ama o iptal etmeyi secti.2 aydır canla başla çalıştığı hatta bazen beni bile aramayı unuttuğu toplantısını başka bir tarihe attırdı.Eminim ki bunun baya etkisi olacaktı şirketi için.Evet o bir şirket siosu.Ama sio olması onun engin gönlünü bir an olsun şımartarak kendini üstün görmesine neden olmazdı.

Hani derler ya dünyaya bir kez daha gelsem yine seni severdim diye.Ben dedikleri gibi dünyaya yeniden gelmiş,aklımı silip süpüren anıların inadına yeniden sevmiştim onu.Beynim hatırlamadı,ama kalbim hatırlattı.En derinlerden biri Ali nin adını haykırdı tüm bedenime.

Bir taksiye binmiş gidiyorduk ki halamın Aliye otele gitmesini söylediğinde durakladım.Neden akrabalarımızın evlerinden birinde kalamıyorduk.Hem bu sayede de biraz olsun tanımış olurdum onları.Bunu söylediğimde halamdan şaşırtacak bir tepkiyle karşılaşacağımı beklemiyordum.

"BIZI KABUL EDECEK BIR AKRABAMIZ YOK BURADA ÖMÜR!OTELE GİDECEĞİZ"

Neden böyle bir tepki vermişti?Bu tedirginlik ve telaş nedendi?Uçağa bindiğimizden bu yana hep bir tedirginlik barındırıyordu üzerinde.Anlayamadım.Kimden çekiniyordu?Kimeydi bu tedirginlik.

O tepkiden sonra Aliye kaydı gözlerim.Beni izliyor ve birşey düşünüyordu.Gülümsedim.Gülümsedi.Ve o zaman unuttum her şeyi.Ahh çocuk ne yapıyorsun sen bu Ömüre  Allah aşkına?

○○○○○○○○○○○○●●●○○○○○○○○○○○

3 koca gündür bu odada tıkılıp  kaldım.Odamın görüntüsü tamamen Istanbul.Ama ben gezemedikten sonra boş  geliyor.Halam cenaze yerine her gün gidiyor.Beni götüremeyecegini ise sakin bir dille ve saçma bir nedenle anlatıyor.

"Babanla  annen ailelerinin sözlerini çiğneyerek kaçtılar ömür.Bizimkiler ise annene kinliler.Bunun sana yansımasını istemiyorum.Sen gidemezsin!"

Bu neyin kini Allah aşkına.Annemle babam kaçtığında ortalıkta ben bile yokmuşum.Aradan 23 yıl geçmiş.Annem ölmüş.Daha besleyecek kini nereden bulsunlar.Üzerine gitmek istemiyorum.Ne kadar üzgün olduğu yüzünden belli zaten.

Bense 2 gündür Aliye yalvarıyorum.Ne olur biraz gezelim beni şuraya götür buraya götür diye ama yok.Nuh diyor Peygamber demiyor.Yok diyorsa yoktur onun için.Vazgeçiremiyorum.Tukenmiş ama çok az bulunan umudumla dizlerinin dibine vardım.

"Ali ne olur beni Eyyüp Sultan camisine götür.Izin ver vakit namazımı orada eďâ edeyim."

"Ömür hadi geç hayatım.Senin programın başlamadı mı ya? Neydi o kaynana gelin yarışmasımıydı?"

CEHENNET aşkın iki dünya haliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin