30.Bölüm

2.1K 147 7
                                    

Sabahlarıma aydınlık,gönlüme dinginliktin sen!Şimdi karanlık daha cazip geliyor garip gönlüme...

🍁🍁🍁

Aşırı derecede baş ağrısıyla açtım gözlerimi yeni sabaha.Artık sevmiyordum Istanbulu.Dedikleri gibi büyülü değilmiş.Büyüleri bozanmış Istanbul! Buraya gelince bir balyoz gibi çarptı beynime asıl gerçekler.

Ayaklarımı yataktan salladım ve biraz olsun başımın agrisinin geçmesi için bekledim.Ama yok!

Kalkıp  sabah namazının geçmiş farzını kılmak için  abdest aldım.Uyuya kalmış ve geçirmiştim namazımı.Güneş çoktan doğmuştu.Aynadan silüetime bakınca şeytan görmüş gibi geri bir adım attı ayaklarım.Gözlerimin içi  ağlamaktan kıpkırmızı olmuş dudağımı uçuk almıştı.Göz torbalarım beni berbat gösteriyordu.Ben kendimi asla böyle görmemiştim şimdiye kadar.

Odamdan çıkınca her zaman almam gereken ilaçlarımı dün almadığımı ve beynimin bu yüzden böylesine zonkladığını farkettim.

Tam çekmeceye doğru yürümüştüm ki gözümü alan ışıkla durdum.Elimle ışığın gözümü almasını engellemeye çalıştım.Biraz olsun dinmişti parlayan ışık.Güneş ışığı şişe şeklinde ki vazoya vuruyordu.Önemsemeyerek önümü döndüğümde yine aynı radyo çızırtısı gibi ses gelip kulağımı tırmaladı.Elimle kulaklarımı tıkasamda bir faydasi olmuyordu.Zar zor  yatağa oturdum ve geçmesini bekledim.Yine aynısı oluyordu işte.Yine dün olduğu gibi bu ses tırmalıyordu kulaklarımı.

Gözlerimi kapatınca bir ses;

-Daha bitmedi.Çünkü senden nefret etsem bile senden başka kimsem yok benim.

Bu ses tanıdıktı! Bu ses o adamındı! Cızırtılar geçmek bilmiyor beni oradan oraya götürüyordu sadece.

"Yok oluyorum zeynep.Ayakta kalacak dermanım kalmadı.Bitiyorum!"

Zeynep!Zeynep!

Birinin omzumu tutup sallamasıyla gözlerimi araladım.Kadın terlikleri görünce kim olduğunu anladım.

"Ömür iyi misin kuzum!"

Kafamı kaldırıp gözlerinin içine baktım.

"Zeynep kim hala!"

Gözleri birden donuverdi.Hiçbir şey anlaşılmıyordu gözlerinden.Belli ki o da tanıyordu zeynepi.Tıpkı alinin de olduğu gibi.

Renginin kaçtığını ve gözlerinin küçüldüğünü anlayınca hazin gerçek duvar oldu çarptı beynime.

"Benim adım ne hala?"

Gözlerim acımaya başlamıştı.Kıpkırmızı olmuştu kesin.Ama acıyan tek gözlerim değildi! Kalbimdi!

Toparlanmaya çalışışını kendi gözlerimle gördüm.Artık kesindi! Ben ömür olamazdım..

"Ne saçmalıyorsun halam! Sen tabi ki de ömürsün.Neden böyle tuaf konuşuyorsun sabah sabah!"

"Her şeyi hatırlıyorum.Kandıramazsınız artık beni!"

Blöf yapmam gerekti.Ancak böyle konuşturabilirdim onu.Allahım bir rüya olsun çok isterdim ama bir yalanla da ömür süremezdim. Gözleri kızardı ve gelip önümde diz çöktü.

"Zeynep bak kızım!"

Zeynep mi? Gerçekten zeyneptim demek ki! Ya soyadım! Annem,babam ve kardeşlerim var mı? Ben kimim! Siz kimsiniz!

Bu kadar çabuk sökülme ne olur hala! Biraz daha konuş ve inandır,tekrar kandır beni.Öyle birşey söyle ki bir daha ben kimim sorusunu sordurma bana.Hazir değilim ben gerçeklere.Hazır değilim Aliyi hemen kaybetmeye..

CEHENNET aşkın iki dünya haliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin