"Harika. Gerçekten harika." Kendi kendime söylenirken bir yandan da kitapların yazarlarını alfabetik sıraya dizmekle meşguldüm. Sırf derste iki dakika pencereden Taehyung'un basketbol antrenmanını izledim diye hem tüm sınıfın önünde azar yemiş hem de kütüphanede cezaya kalmıştım. Üstelik dışarı hayran hayran bakan tek kişi değildim.
"A-Afedersin. Marie Lu'nun kitapları hangi tarafta?"
Duyduğum kalın sesle birlikte kalbim resmen kulaklarımda atmaya başlamıştı. Ne zaman böyle olsa karşımdakinin de kalbimin sesini duyduğunu düşünürdüm. Her ne kadar böyle olmasa da risk almak istemedim ve kafamı kaldırmadan Taehyung'a cevap verdim:
"Şu tarafta. M harfini dizmeyi daha yeni bitirdim. Şanslısın." Elimle arka raflardan birini işaret edip kafamı kaldırarak ona gülümsedim.
Ona baktığımda onun da yere baktığını görmeyi hiç beklemiyordum. Sonunda kafasını kaldırdığında gözleri gülümsememde takılı kalmış gibiydi. Bu iyi haberdi çünkü Min Hee hep çok güzel gülümsediğimi ve bunu kullanmam gerektiğini söylerdi. Eh, bu halimi görse benimle gurur duyardı herhalde.
"Derste telefonla mı ilgileniyordun?"
Ah, neden burada olduğumu soruyordu. Ona seni izlediğim için ceza aldım diyemezdim. Öyle değil mi?"Evet, bu ceza işlerinden nefret ediyorum."
"Pekala, sonra görüşürüz." Elindeki kitabı aldı ve bana el sallayarak gitti. O böyle yapınca kahverengi gözleri bana daha parlak geliyordu ve mükemmelliği gözler önüne seriliyordu.
***
"Sehun, emin misin? Bu elbise çok sade." Akşamki sonbahar partisi için elbise seçiyordum ve Sehun bana yardım etmek için (!) bize gelmişti ancak neredeyse onu çağırdığıma pişman olmak üzereydim. Benim beğendiğim hiçbir şeyi beğenmiyordu ve onun beğendikleri de çok sadeydi. Ayrıca benim tarzıma uymuyordu.
Bana göre benim seçtiklerim çok daha güzeldi. Saçlarım açık kahverengi olduğu için bordo bir elbisenin üzeeimde daha iyi duracağında hemfikirdik bir tek.
"Senin seçtiğin elbiseye bile benzemeyen o şeyi mi giymek istiyorsun? Saçların zaten uzun, o yüzden kısa bir şeyler giymelisin. Eğer yanımda partiye geliyorsan bana layık bir şeyler giy."
Söylediği şeyle ağzım açık kalırken o bu halimle eğleniyor gibiydi.
"Aynı şeyi senin için söyleyecektim. Madem bir elbise bulamıyoruz o zaman alışverişe gidelim."
"Pekala, patron sensin." dedi göz kamaştırıcı sandığı gülümsemelerinden birini yaptı. Yalan söylemeyecektim. Gerçekten göz kamaştırıcıydı.
***
"Off, ayaklarım ağrıdı bütün gün yürümekten." Takım elbisesini giyip bizim eve gelmişti. Sadece çok fazla mağaza gezdiğimiz için sızlanıyordu işte.
"Mızmızlanma Sehun. Hem sen değil miydin yanıma layık bir şeyler giy diyen? Bu kadar seçici olmasaydın kolay yoldan hallederdik." İkimizin de beğendiği bir şey bulana kadar canımız çıkmıştı.
Bu sırada umutsuzca aşık ve bana hiç benzemeyen kardeşim kapıdan Sehun'u dikizliyordu. İlkokuldan beri ona aşıktı ve benim aksime o birini severse bu uzun süreli olurdu. Bunu bana hiç anlatmamıştı ama anlamamanız için aptal olmalıydınız.
"Sehun, bu ta-takım elbise sana çok y-yakışmış." Gözlerimi devirmemek için kendimi zor tutuyordum. Erkeklerin yanında kekeleyerek konuşan kızlar hiç de görmek isteyeceğim bir görüntü değildi.
"Teşekkürler Min Hee sen de çok güzel olmuşsun." dedi ve Min Hee'nin içini eriten, benimse midemi bulandıran bir ifadeyle ona baktı.
"Ee çıkmıyor muyuz?" diye sordum ortaya doğru. Bu hallerine katlanmak çok zordu.
"Min Hee, sen kiminle gidiyorsun? Eğer gidecek biri yoksa bizimle gelebilirsin."
"Ah, hayır. Kyung-soo beni almaya gelecek."
"Pekala partide görüşürüz."
***
"Neden bütün kızlar beni öldürecekmiş gibi bakıyor."
"Tuvalete yalnız gitme. Benimle geldiğin için seni gerçekten öldürebilirler." deyip sırıttı. İtiraf edeyim tırsmıştım. Bu yüzden onun yanında daha fazla kalmamaya karar verip terasa çıktım.
Merdivenlerden çıkarken Taehyung'un kalın sesini ayırt etmek zor değildi. Orada olacağını tahmin ediyordum. Birisiyle konuşuyor ve kahkaha atıyor gibiydi. Terasa çıktığımda uzaktan geniş salıncakta oturan ve sanki konuştukları dünyanın en komik konusuymuşçasına gülüşen kişiler Taehyung ve Jennie'ydi.
💜
İlk 5 bölümü yayımlıyorum şimdilik. Diğer bölümler taslakta. Tekrar görüşene kadar kendinize iyi bakın😊
-rosie.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cloudless night~{KTH}
FanfictionBu zamana kadar aşık olmanın benim için dünyanın en kolay şeyi olduğunu düşünürdüm. Ta ki bir şeyi fark edene kadar. Ben daha önce hiç aşık olmamıştım.