10

193 32 0
                                    

"Yaa ver şu topu!" Elindeki topu benden kaçıran Baekhyun'dan topu almaya çalışırken bacağım baştan başa çizilmişti ve bunu ona ödetecektim. İlkokuldan beri aynı sınıftaydık ve resmen beni sinirlendirmek için yaratılmıştı.Ona kötü kötü bakmaya başladığımda bunu farketmiş olmalı ki:

"Şöyle bakma, korkutucu oluyorsun." dedi.

Yavaş yavaş üstüne yürürken hızla öne atılıp topu elinden kaptığımda daha ne olduğunu bile anlamadığını biliyordum.

"Umarım bir daha bana bulaşırken iki kere düşünürsün."

Voleybol oynayan kızların yanına döndüğümde küçük zaferimden dolayı çığlık atıyorlardı. Baekhyun ise arkamdan öylece bakıyordu. Yanına gidip elimi önünde salladım.

"Hey, bir kıza top kaptırdığın için ağlamayacaksın öyle değil mi?"

"Kim ben mi? Sadece intikamını bekle Mi Hi."

Baekhyun gittiğinde doğruca bu tarafa bakan Taehyung'u yeni fark etmiştim. Bana baktığını gördüğümde ona gülümseyerek el salladım. Son zamanlarda bu gülümseme işini çok yapıyordum. Sonuçta o gün beğenmişti değil mi?

Bana el salladığında o da gülümsedi ve arkasını dönerek büyük kapıdan çıktı.

Gittiğine biraz üzülmüştüm doğrusu. Ama bir yandan iyi de olmuştu çünkü o beni görebileceği yerlerdeyken genellikle onun beni izlediğini varsayıp saçma sapan hareketler yapıyordum.

"Mi Hi gelmiyor musun? Pasör olmadan oynayamayız."

***

Yaklaşık bir saattir odamın tavanını izliyor olmalıydım. Tae'nin o günkü ağlayan hali aklımdan çıkmıyordu. Neye ağladığını deli gibi merak etsem de çok meraklı gözükmek istemiyordum. Ona sormayacağımı söylemiştim.

Sonunda beynimi daha fazla Taehyung'un neden üzgün olduğuyla ilgili teoriler üreterek yormamaya karar verip bunu ona sormak için telefonu elime aldım.

violetsareblue: Neden sürekli üzgünsün?
(17.46)

Tae'den mesaj beklerken Min Hee'yi aradım.

"Neredesin? Okuldan sonra eve uğramadın mı?"

"Mi Hi inanabiliyor musun, Sehun sonunda beni dışarı davet etti ve bunların hepsi Kyung-soo sayesinde! Yani aslında buna tam davet etmek denemez, sadece beni eve bırakmasına gerek olup olmadığını sordu ve ben de ona dışarıda takılmak istediğimi söyledim. Bir davet değilse bile kimin umrunda!"

Min Hee sonunda istediğini elde edebilmişti demek. Onları yalnız bırakmak istediğim için yanlarına gitmeyecektim.

"Pekala Min Hee. Geç kalma, annemi biliyorsun."

"Tamamdırr."

Sesi çok mutlu geliyordu ve onun adına mutlu olmamak elimde değildi.
'Ne güzel, en azından birileri mutlu.' diye düşündüm. Mutluluk demişken Tae'den mesaj olup olmadığını kontrol etmeliyim.

taetae: Yalan söylerdim ama bunu yutacak bir kız olmadığına eminim.
(18.32)

Neden üzgün olduğum konusuna gelirsek

Bunu konuşmak istemiyorum pek

Anında cevap yazmak için yatağımda doğruldum. Hiç geç cevap vereyim de onu beklediğim anlaşılmasın gibi triplere giremeyecektim şu an.

violetsareblue: Pekala, başka şeylerden konuşalım

Bugün spor salonunda selam verdiğin kız gibi mesela 😑

taetae: Ne olmuş?

Bir dakika sen orada mıydın?

Çocuk gibi kıskançlık yapacaksan bu bugün yüzümü güldüren tek şey olur.

violetsareblue: Aslında kıskandığım için söylememiştim ama yüzün gülecekse kıskançlık yapabilirim😏

taetae: Kıskançlık konusunda diğer kızlar gibisin. Sen de inkar ediyorsun.

O kız benim sadece arkadaşım sayılır, adı Mi Hi. Eğer bana yüzünü gösterirsen tanıştırabilirim sizi;)

violetsareblue: Arkadaşın sayılır mı?

Hani beni bulmaya çalışmayacaktın?

taetae: Evet. Aslında bir kaç senedir aynı okuldayız ama yeni tanıştık.

Yani sayılır.

Fikrimi değiştirdim. Seni deli gibi merak ediyorum.

violetsareblue: İnan bana Tae zamanı geldiğinde bana yalvarmana gerek kalmadan sana kendimi göstereceğim. Yalnızca doğru zamanı bekliyorum. O zamana kadar sabırlı ol.

taetae: Bu zor olacak.

💜

-rosie.

cloudless night~{KTH}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin