Shawn Mendes - Roses
Onun için yeterli olamamaktan korktuğumdan değil
Söyleyecek söz bulamadığımdan değil
Ama o, onunlayken daha mutlu görünüyor
Ve ben bunu elinden almak istemiyorum
Eğer daha fazla bu şarkıyı dinlemeye devam edersem ağlamaya başlayabilirdim. Üzgün olduğumda mutlu şarkılar dinlemeyi severdim. Mutlu olduğumda da öyle. Ama bu şarkı durumuma o kadar uyuyordu ki neden bu kadar uyumluyuz diye de ağlardım şimdi.
Kulaklıklarımı çıkardıktan sonra yan koltuktan uyuyan Sehun'un horlayan sesi kulaklarıma dolduğunda neden kulaklık taktığımı hatırlamıştım.
***
Sonunda varış noktasına ulaştığımızda hava çoktan kararmış, saatler ilerlemişti. Herkes kendisi için belirlenen odalara yerleştiğinde oda arkadaşlarımın Mina ve Dahyun olduğunu öğrenmiştim. Bu bugün başıma gelen en iyi şey olmalıydı sanırım. Çünkü ikisi de iyi kızlardı ve ikisiyle de çok samimi olmasak da arkadaşlığımız vardı.
Akrep ve yelkovan küçük odadaki duvar saatinin üstünde kovalamaca oynarken iki ve on ikinin üzerinde durmuşlardı. Saatin geç olduğunun farkındaydım fakat kapalı alanlar beni boğuyordu ve bu oda bir istisna değildi.
'Zaten uyuyamıyorum bari biraz hava alayım' düşüncesiyle yorganı üstümden atarak bacaklarımı yataktan sarkıttım. Ranzadan inerek askılıkta duran ince hırkamı aldım ve dışarı çıktım.
Serin hava yüzüme çarptığında bu kadar iyi hissedeceğimi tahmin etmemiştim. Sanırım Taehyung'la olan konuşmamız ve üstüne 3 saat yol gelmek sinirlerime hiç iyi gelmemişti.
Esmer tenim gecenin içinde kaybolurken sessiz olmaya çalışarak yürüyordum. Şu an en son istediğim şey bir öğretmenin uyanıp neden yatağımda olmadığımla ilgili gereksiz konuşmasını dinlemekti.
Havuzdan yansıyan parlak ışıkları takip ederek havuzun kenarına oturdum ve ayakkabılarımı çıkararak ayaklarımı havuza soktum.
Bir müddet öylece havuzu izleyerek gecenin sessizliğini dinlediğimde arkamdan duyduğum adım sesleri -eğer tanıdık okyanus kokusunu almasaydım- neredeyse korkudan havuza düşmeme neden olacaktı.
"Bir kaçak daha."
Ona bakarak gülümsedim.
"Sen neden ayaktasın."
"Bu saatlerde uyuyor olursam işte o zaman soru sormalısın."
Dörtgen dudaklarıyla kalbimi ısıtan bir gülüşle bana baktığında daha fazla üstelemedim. O da ayakkabılarını çıkararak yavaşça yanıma oturdu.
"Neden sürekli üzgünsün?"
Ona attığım mesajdaki cümleyi birebir aktardığında kimliğimi açığa çıkaracak olmasam gülecektim.
Sahte olduğu on metre öteden belli olan gülümsememle ona baktığımda:
"Özel bir nedeni yok."
"İnkar etmeyeceksin yani? Hadi ama, hep sen beni teselli edecek değilsin."
Ben daha ne dediğini kafamda tartamadan başımı dizine yasladı. İşte bu his... Bu his içimin huzurla dolmasına ve burada sonsuza kadar kalmak istememe neden oluyordu. Bir yandan da üzülüyordum çünkü çok büyük ihtimalle Taehyung bu hareketleri yaparken beni arkadaşı olarak görüyordu ve ona aşık olduğumu bilse benden uzaklaşacağına emindim.
"Özel bir nedeni olduğını inkar etmeni anlıyorum Mi Hi. Normalde seni gördüğümde sürekli gülümsüyorsun. Ama merak etme sormayacağım."
Bana tepeden bakarak göz kırpıyordu ve bu görüntü kıkırdamama sebep olmuştu.
İşte yine oluyordu. Gülümsediğim dudaklarıma bakıyordu. Beni güldürdüğüne memnun bir şekilde iç çekti ve:
"Seni güldürdüğüme sevindim. En azından birilerini mutlu edebilmek iyi hissettiriyor." dedi.
Yerimden -hiç istemesem de- doğrularak ona baktım ve:
"Anlatabilirsin, sonuçta artık arkadaş sayılırız öyle değil mi?
"Arkadaş sayılmayız, arkadaşız." Bunları duymak bana acı veriyordu ama Taehyung'un içini döküp rahatlaması için değerdi.
"Anlatmak isterdim ama kendi dertlerimle seni de üzecek değilim." Tekrar gülümsedi. Gözlerime öyle anlamlı bakıyordu ki derdinin Jennie olduğunu bilmesem kahverengi gözlerinde anlık kendini belli eden parıltının hedefi olduğumu düşünecektim neredeyse.
Bana olan bakışlarına anlam veremesem de kafamı havuza çevirdim ve izlemeye devam ettim.
***
Kaç kez daha yüzünü görebilirim?
Kaç kez daha terkedip gideceksin?
Sadece bilmeni istiyorum
💜
-rosie.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cloudless night~{KTH}
FanfictionBu zamana kadar aşık olmanın benim için dünyanın en kolay şeyi olduğunu düşünürdüm. Ta ki bir şeyi fark edene kadar. Ben daha önce hiç aşık olmamıştım.