KAYIP UMUTLAR ( ASKIYA ALINDI )

Bölüm. 3: Kör bir düş.

Gözlerinin önünde göz silahlar çekilmiş ve iki genci öldüreceğini söyleyen eşkiya gibi adamlar vardı ve onca insan müdahale edeceğine durup izliyorlardıll.

Nasıl bir insanlıktı bu?

Tüm bu olaya Elif ile beraber şok olmuştu, göz göre göre bir cinayet! İşlenecekti.

Tek kelimeyle insanlık dışıydı ve kendisi, iki insanı öldürmek isteyen adamlara sessiz kalamazdı. Silahı çeken, adının Halil olduğunu öğrendiği adamın yanına adımlayıp bağırmaya baslarken tüm bakışlar kendine çevrilmişti.

" Ne yaptığınızı sanıyorsunuz? Dağ başımı burası, adam öldürmeye kalkıyorsunuz? "

Halil denen adam bakışını silahtan çevirip kendisine bakarken önce anlamaz gözlerle bakıp kaşlarını çattı.

" Sen kimsin? Karışma seni aşan konulara! "

" Asıl sen kimsin? Adam öldüren bir cani mi? Hem karışırım. Göz göre göre bu ikisini öldürmenize izin vermem! "

Eliyle genç kızı ve adamı gösterirken Elif yanına geldi.

" Cani bunlar Azra, cani. İnsan demeye dilimiz varmadığı mahlukat bunlar. "

Halilin bakışları kızıştı. Elif'in sözlerine bir boğa gibi öfkelenirken Elif ve Azra bakışlarını diklestirdi.

" Ne diyorsun lan? " diye kükrerken Elif, sırıtarak cevap verdi.

" İnsan değilsin diyorum. Sağır mısın? Ha kulaklarında sorun varsa kulak burun boğaz'a git."

Halilin bakışları daha da kızışırken
bakışları hala kendisinde olan adam araya girip Halil'e cevap verdi.

" Bir kızdan laf yemek pek bir ağrına gitti herhal? Sen haydi laflarını dinle. Karışma boyundan büyük işlere. " Sözler üzerine Halil genç kız ve adama doğrulttuğu silahı adama çevirdi. Ama adının Mirza olduğunu öğrendiği adam bakışları, " seni it yerine bile koymıyorum" cinstendi. Umursamaz ve öyle öyle rahattı ki Azra şaşırmadan edemedi. Bunca adama karşı tek iken artistlenmek? Cesaret isterdi.

" Karşımda tek iken, karşında bunca adamım varken kafa tutman gözlerimi yaşarttı. " dedi Halil sırıtarak.

Mirza'nın dudağının köşesinde küçük, hatta zor fark edilebilen bir kıvrılma oldu. Elini belinin arkasından birleştirip kafasını kaldırarak Halil'e baktı.

" Beni eyi tanımamıssın herhal? Nerede görülmüştür Mirza Şahman'ın plansız ve hazırlıksız geldiği? O küçük beynin dercetmedi mi? "

Azra'nın bakışları bir anda şok içinde Mirza'ya döndü.

Az önce ne demişti bu adam?

Mirza Şahman mı?

Nefesleri sıklasmaya baslarken bu ismi rüyasında duyduğunu hatırladı. Rüyasında, daha doğru kabusunda " ben Mirza Şahman'ım!" Cümlesini tıpkı bu adamdan tekrardan duyuyordu. Hemde canlı ve Kanlıca!