19.Bölüm

31 6 45
                                    

Eve geldiğimde akşam yemeğinden sonra odama geçtim. Aklımda bazı soru işaretleri vardı. Acaba bu doğum günü işini fazla mı abartmıştım? Sonuçta Furkan ile o yakındık evet ama Burak ile olduğu kadar değildik.

Yatağımda uzanıp düşüncelerim ile boğuşurken telefonum çaldı. Arayan Yaren'di.

"Efendim?"

"Ne yapacağını buldum!"

"Bu ne heyecan böyle sakin ol." deyip güldüm.

"Ne bileyim öyle aniden aklıma gelince heyecanlandım. Lunaparka götür onu. Hem bol bol vakit geçirmiş olursunuz."

"Ne?" dedim. "Lunapark mı? Biz mi?"

"Evet siz. Ne var bunda?"

Sıkıntılı bir nefes verdim. "Bilmiyorum Yaren. Bu doğum günü işini sence çok mu büyüttük? Yani ne bileyim öyle düşünüyorum."

"Ne alakası var kızım. Senin doğum günün olsaydı emin ol Furkan bunların iki katını yapardı." dediğinde haklı olabileceğini düşündüm.

"Belki de. Bilmiyorum."

"Her neyse şimdi bu düşünceleri bir kenara bırak ve lunapark fikrini düşün."

"Tamam düşüneceğim. Görüşürüz."

"Görüşürüüz."

Telefonu kulağımdan ayırıp instagrama girdim. Furkan'ın gönderilerine bakıp önceki doğum günlerinde ne yaptığını bulabilirdim belki de. Aşağılara inince okulun yakınlarındaki bir barda çekilen fotoğrafı gördüm. 7 Ocak

Evet, doğum gününde atılmış bir fotoğraftı. Her zaman takıldığı arkadaşlarıylaydı. Onun böyle işlere ilgili olmadığını düşünüyordum. Belki de sadece doğum günü olduğu için gitmişlerdi. Fotoğrafta baya iyi he.

Başka bir program yapmışsa ne yapacaktım?

"Off ne yapacağım ben?"

O an aklıma bir fikir geldi. Neden Burak'ı aramıyordum ki? Rehber bölümden Burak'ı bulup aradım.

"Efendim?"

"Alo Burak müsait misin?"

"Evet. Bir sorun mu var sesin telaşlı geliyor?"

"Hayır hayır bir sorun yok. Sadece sana şeyi soracaktım. Bir erkeğe doğum gününde ne hediye alınır?"

İmalı bir şekilde konuştu. "Hmm. Bu erkeğin Furkan olma ihtimali yüzde kaç?"

"Yüzde yüz." deyip dudağımı dişledim.

"Eğer onunla unutamadığın bir anın varsa belki o işine yarayabilir."

Biraz düşündüm ama aklıma hiçbir şey gelmedi. "Bilmiyorum yani aklıma gelmiyor."

"Oyun alabilirsin. Bilgisayar oyunu."

"Olabilir aslında. Ben bunu bi düşüneyim."

"Düşün bakalım."

"O kadar sene sana hediye aldım ama ilk defa bu kadar zorlanıyorum." dedim ve güldüm.

O da gülüp, "Beni aramandan belli oluyor." dedi.

"Peki o zaman yarın okulda görüşürüz."

"Görüşürüz."

Telefonu kapattıktan sonra yavaşça yatağa bıraktım. Her erkek bilgisayar oyununu severdi. Saate bakınca sekiz buçuğa geldiğini gördüm. Alışveriş merkezi kapanmadan yetişirsem bugün alabilirdim. Hemen hazırlanıp annemin yanına indim.

ULAŞILAMIYOR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin