Merhaba!
Ve dipnot: Bu kitapta ki karakterler için modeller belirtilmemiştir, tamamen hayal gücünüze bırakıyorum. Onlar mükemmel hayal edin. Çünkü öyleler. Multi medyalarda ki ünlülerin vs vs, kişilerle alakası yoktur, sadece çift fotoğrafı oldukları için konulacaktır.
*
Şirketten içeri girdiğimde, içimde onu görmenin müthiş bir heyecanı vardı. Ne yapacağımı bilmiyordum. İki gündür onunla konuşmuyor gibi davranmam gerekiyordu. Ama bunu başarmak için kalbimi çıkarmam lazımdı sanırım. Çünkü kendisi yeterince hızlı atıyordu sağolsun.Hızlı adımlarla asansöre doğru ilerlerken hep yaptığım gibi ayaklarıma yani yere bakıyordum. Tabi arada kafamı kaldırıp etrafa da bakıyordum fakat alışkanlık işte.
Ezbere bildiğim yoldan ilerlerken birine çarpmamla geri doğru sendeledim.
"Şey.. çok pardon. Görmedim ben sizi, özür dilerim." Dedim ellerime bakarak hala karşımda duran adama bakmıyordum.
"Önemli değil, ama yere baktığınız sürece görmemeye devam edecek gibi duruyorsunuz." Diyen sesle şokla başımı kaldırdığımda onun aşık olduğum gri gözlerini gördüm. Gözlerim şaşkınlıkla açıldı, elimi ayağımı koyacak yer bulamadım. İki defa! Tam iki defa ağzımı açıp kapattım! O benim bu halime alayla gülüp arkasını döndü ve hızlı adımlarla asansöre bindi, asansör tam kapanacaktı ki, uçar adımlarla yetişip bende onun yanındaki yerimi aldım ve kapılar üzerimize kapandı.
"Çok çok, özür dilerim. Ben fark edemedim." Ona dönerek söylediğim bu cümleler karşısında omuz silkti.
"Önemi yok, bir dahakine önüne bakarsın." Dedi ve biraz durduktan sonra bakışlarıyla beni baştan aşağı süzdü. Rahatsızlıkla kıpırdandım. "Seni daha önce burada görmediğime eminim, yeni mi başlayacaksın?" Diye sordu kaşlarını kaldırarak.
"Evet." Deyip önüme döndüm. Ardından tekrar ona döndüm, sanki onu hiç tanımıyormuşum gibi elimi uzattım.
"Aydeniz Ulu." Dedim heyecanlı. Bakışları beni süzdükten sonra ona uzattığım ele kaydı, elimi sıktı.
"Emir Alaca." Dedi, şaşırmış gibi gözlerimi açtım. Bu halime güldükten sonra elini çekti o an asansör durdu o çıktı, bende peşinden tabi.
Emir'in şirketinde onun asistanı olarak çalışıyordum, ah iki aydır pozisyon açılımı beklemek beni delirtmişti. Tabii daha çalışmıyorum ama şu an başladım.
Emir'in arkasından hızlıca gittikten sonra sekreterle göz göze geldik. Yanına gidip elimi uzattım.
"Merhaba! Ben Aydeniz. Emir Bey'in yeni asistanıyım." Dedim gülümseyerek. Karşımdaki kadın otuzlarının sonunda olmasına rağmen hala güzel görünüyordu. Kadında bana gülümsedikten sonra elini uzattı.
"Merhaba! Ben de, Mehtap. Şirketin sekreteriyim." Dedi.
"Çok memnun oldum Mehtap Hanım." Deyip gülümsediğimde o da bana aynı içtenlikle baktı ve,
"Emir Bey asistan geldiğinde yanıma uğrasın demişti, talimat verecek sanırım." Dedi başımı salladım ve Emir'in odasının önüne geldim, kalbim küt küt atıyordu. Aklıma gelen hinlikle telefonumu çıkardım ve ona yazdım.
0536...: Seni seviyorum bal adamım.
0536...: Çok seviyorum.
Emir Alaca yazıyor...
Ne yazdığına bile bakmadan telefonumu sessize alıp kapıyı çaldım. İçeriden onun güzel sesi yankılandı."Gelin!"
Kapıyı açıp içeri girdiğimde, Emir açılan kapıyla bakışlarını bana çevirdi. Gözlerinde ufak bir şaşırma görsemde ifadesini toparladı ve ayağı kalktı. Ne kadar da centilmen. Allah'ım düştüm."Aydeniz Hanım?" Dedi, Aydeniz dedi. Allah'ım benim ismim bu kadar güzel miydi? Aydeniz bayılma kızım. Yürü kızım. Yaylan. Hızlı bir şekilde Emir'imin önüne geçtim.
"Merhaba Emir Bey, ben yeni asistanınız oluyorum." Deyip gülümsedim.
*
Bölüm Sonu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVEN NE YAPMAZ || YARI TEXTİNG
Short StoryT A M A M L A N D I ! ** 0536...: Seven ne yapmaz, Emir? Emir Alaca: Seveni bilmem ama gece gece aşka gelecek insan mı bulamadın, çünkü uykumun en güzel yerinde lanet olası bildirim sesleriyle parmaklanmak hiç hoşuma gitmedi seni küçük aşık! 0536...