SNY|17

3.7K 239 31
                                    

Merhaba!
*
"Nasıl yani? Siz beni kovmayacak mısınız?" Dedim şaşkınlıkla. Emir'in yüzündeki alaylı ifadenin yerini yine sinirli hali aldı.

"Şu an asistan arayacak vaktim yok, Mahmut'a bugün söyleyeceğim gelen başvurularla ilgilenip bana dönüş yapacaktır." Dedi. Başımı salladım.

"Peki o zaman ben çıkayım." Dedim, başıyla onay işareti verdiğinde hızla arkamı dönüp odadan çıktım karşısında bulunan kendi odama girip kapının arkasına yaslandım.

Allah'ım sen bana yardım et.

Benden nefret ediyordu, bununla nasıl yaşayabilirdim ki. Odadaki telefonumun sesiyle hızlıca telefonumu elime aldım.

"Efendim Sude." Diye başlayan konuşmam bugün ki her şeyi anlatıp az da ağladıktan sonra anlatma sırası Sude'ye geçmişti. Ama rahatlamadığımı söyleyemem. Sude benim yaralarımı çok güzel güldürüyordu.

"İşe başlayacağım demiştim ya kuzum," dedikten sonra durdu.

"Evet birtanem pazartesi başlayacaktın." Dedim merakla. Ağzından lafı cımbızla alıyoruz hanım efendinin.

"Evet işte ama bugün başlamak zorunda kaldım, adamın asistanın günü dolmuş almış başını gitmiş." Dedi sitemle.

"Ne yani öylece alıp başını gitmiş mi?" Dedim şaşkınlıkla.

"15 günü dolunca gitmişte konu o değil," dedi ve ben devam ettim.

"Konu Mahmut değil mi?" Dedim sevinçle. Allah'ım şipşip.

"Aa sen nereden biliyorsun?" Dedi heyecanla. Ben malımı biliyorum arkadaşlar ona düşeceğini biliyordum.

"Mahmut Bey buraya geldi Emir'e bilgi falan geçecekti gitti sonra. Diğer şirketin patronu olduğunu duyduğumda, şaşırdım ve dedim işte Sude'ninki! Seni arayacaktım ama olayları biliyorsun bebişim." Dedim sonda modum yine düşmüştü.

"Oha oha oha. Allah'ım best friend olmaları efsane olmuş! Ay hep hayallerimizdeki gibi!" Diye çığırdığında güldüm.

"Evet ama Emir'le ben zor gibi duruyor bebeğim." Dedim sıkıntıyla.

"Adam seni kovmamış, sarılınca itmemiş. Bence ümit var bebeğim." Dedi güldüğünü hissettim.

"İnşallah, neyse ben işe döneyim kuzum sende ilk günden adama kötü bir görünüş sergileme." Dedim.

"Aynen kuzum, görüşürüz." Dedikten sonra telefonu kapattık. Aynı anda odadan Emir Bey'in aradığı telefon çaldığında kalbim tekledi. İki saattir sesini duymuyordum. Çünkü öğlen arasındaydık, o da dışarıda yemek yemişti.

"Buyrun Emir Bey." Dedim sesime heyecanım yansımıştı.

"İmzalanacak dosyaları getirebilirsin." Dedikten sonra kapattı. Ah iki saatte sesini özlemiştim! 

Öğlene çıkmadan önce dosyaları götürmüştüm ama yanında misafiri olduğu için beni pışpışlamıştı! Ah yine sinirlenmiştim!

Hızlıca dosyaları alıp odamdan çıktım ve odasının kapısını çaldım. Anonim olduğumu biliyordu, onu sevdiğimi biliyordu, onu tanıdığımı biliyordu! Allah'ım her şeyi biliyordu! Ay delireceğim.

"Gel!" Diyen güzel sesini duyduğumda kendimi sakinleştirip içeri girdim.

Masasında oturuyordu, beyaz gömleğinin kollarını sıyırmış bir şekilde önüne bakarak çalışıyordu. Şaheser bir tablodan farksızdı. Gökyüzü ondan çirkindi. Çünkü o benim gökyüzümdü, yıldızımdı. Ne demiş Küçük Prens'imiz: "Sevdiğiniz çiçek milyonlarca yıldızdan yalnız birinde bile bulunsa yıldızlara bakmak mutluluğumuz için yeterlidir. "Çiçeğim işte şunlardan birinde," deriz kendi kendimize"

O benim çiçeğim, yıldızım, göz bebeğimdi.

"Dosyalar?" Diye sorduğunda irkilerek düşüncelerimden çıktım, Emir bana alayla bakıyordu! Alçak!

"He şey... evet." Diye saçmalayıp dosyaları onun önüne bıraktım.

"Yanıma gel, ısırmam." Diye alay ettiğinde sinirlenerek yanına gittim. Tamam onu seviyordum ama yavaş yani.

"Buyrun." Dedim ona doğru eğilerek. O güzel gözlerine bakma Aydeniz! Bakma!

"Otel zinciri işini nasıl öğrendin?" Diye sordu aniden. Evet, işte korktuğum sorulardı.

"Yani eski asistanınız arkadaşım olabilir." Dedim kısık bir sesle. Eski asistanı Burcu Sude ile benim üniversiteden arkadaşımızdı.

"Kızı işten çıkması için gazladın mı?" Dedi gülerek ve arkasına yaslandı. Panikle ellerimi hareket ettirdim.

"Hayır hayır, hem öyle olsa daha önce yapardım. O bana haber veriyordu zaten. Onun çıkmasına gerek yoktu. Ama daha iyi bir fırsatı oldu yurtdışına çıktı, yeri içinde benim ismimi verdi." Dedim konuşmak çok zordu. O güzel gri gözlerini kısmış bana bakıyordu.

Az sonra beklemediğim şeyi yaptı.
Kalbimin yerinden oynayacağı şeyi yaptı.
Ona yeniden aşık olacağım şeyi yaptı.

"Senden etkilendiğimi söylerken yalan söylemiyordum."

*
Bölüm Sonu.

SEVEN NE YAPMAZ || YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin