SNY|9

4.1K 269 32
                                    

Merhaba!!!

*
Taksiye ücretini verip arabadan indiğimde derin bir nefes aldım. Mekandan gelen Esin Engin, Seven Ne Yapmaz şarkısını yine ve yine duyduğumda yüzümde ufak bir tebessümle mekandan girdim. Çok kalabalık olmazdı, nostajik yapıya sahip tek mekandı bana göre.

Kafe tamamen taştandı, dış tarafını kaplayan sarmaşıklarla çevriliydi. Mekanda çalışan arkadaşımla göz göze geldiğimde bana gülümseyip yanıma geldi ve sarıldı.

"Senin ki bahçede!" Diye hafif bağırdı Hale. Hale'yle iki yıldır tanışıyorduk. Beni Emir'le o tanıştırmış gibiydi. Bu kafeye ilk o davet etmişti.
Hale ben ve Sude'yle beraber İşletme okumuştu fakat ailevi nedenlerinden dolayı okulu bırakmak zorunda kaldı. Ardından bu tatlı yerde çalışmaya başlamıştı. Bu kafeye genelde genç kesim az gelirdi, genelde hafif yaşlı insanlar olurdu.

"Kızım şşh, bağırmasana duyacak." Dedim panikle.

"Kızım yok ya ne duyacak." Dedi gülerek, "Gel eşlik edeyim sana hayatım, özledim de hem. Ne zamandır gelmiyordun." Diye ekledi. Doğru Emir'imle uğraşmaktan uğrayamamıştım.

"E kızım izin gününde falan gel diyorum bize gelmiyorsun." Diye sızlandım koluna girerek aynı zamanda heyecanlıydım. Emir benim Aydeniz olduğumu biliyordu, beni tanıyacaktı gördüğünde. Bu biraz beni ürkütüyordu.

"Tamam tamam geleceğim, Sude nasıl?" Dedi gülerek.

"İyi beni darlamakla meşgul, telefonun ucunda dedikodu bekliyor." Dedim gülerek. Bahçeye çıktığımızda gözlerim Emir'in yerine kaydığında orada olduğunu gördüm, yine aynı durgunlukla bir şeyler düşünüyordu. İzlendiğini hissetmiş gibi aniden kafasını kaldırdığında bakışlarımı kaçıramadan yakalamıştı beni. Göz göze geldik.

Gözlerin gözlerime değdiğinde, seni defalarca sevdiğimi ve artık daha nasıl seveceğimi kestiremedim.

Başını sallayıp selam verdiğinde, gülümsedim. Ben yanına gidecektim. Hale'ye döndüm.

"Bebeğim bana bir çay kap gel masamda olurum, sanırım." Dedim ona gülerek ve göz kırptım. Ardından hızlıca Emir'in yanına gittim.

Önünde durduğumda artık aramızda bir masa vardı.

"Merhaba Emir Bey." Dedim gülümseyerek. Emir'in gözleri gülüşüme takıldığında, aklıma dediği şey geldi.

Gülümsemesi çok doğal.

Emir yutkunup gözlerime baktı, ona nasıl baktığımı tahmin bile edemiyordum. Kalbiminizin içine yuva yapan birisine nasıl bakardınız?

İçimde öyle sevdim ki, bakışlarım ne halde bilemiyorum sevgilim.

"Merhaba Aydeniz. Seni daha önce görmemiştim burda.." dedi ve durdu gözleri şüpheyle kısıldı. "Daha önceleri de geliyor muydun?"

"Arkadaşım burda çalışıyor, onu görmek için geldim." Dedim. Hayır, seni görmek için geldim.

"Anladım." Dedi ve denize baktı. O sırada Hale geldi.

"Beneğim, oturmamışsın?" Dedi ilgili bir şekilde. Aynı zamanda kaş göz yapıyordu it! Lan yapma anlayacak.

"Geçiyorum canım." Dedim ve hemen ekledim. "Görüşmek üzere Emir Bey." Deyip arkamı döndüğümde Emir'imin sesiyle ona döndüm.

"İstersen beraber oturabiliriz? Kimse yok gibi." Dedi sıkkın sesiyle. İşte bu!

"Benim için fark etmez ama sizi rahatsız etmek istemem." Dedim gülümseyerek.

Aniden masaya bırakılan çayla şokla Hale'ye döndüm. Omuz silkip gittiğinde, sonrasında onu döveceğimi not ettim kafacığıma. Neyse ki aşkıma giden yollarda hayır vardır.

"Otursan artık, merak etme rahatsız olmayacağım." Dedi Emir'im gülerek. Ulan Allah'ına kurban ne güzel şeysin.

Hızlı bir şekilde karşısına oturdum, sadece onu izlemekten başka bir şey izlemiyordum. Aylar önce buraya gelir sadece onu izlerdim, şimdi karşısında oturup yine onu izliyorum.

Zaman, mekan değişebilir ama yaptığım şeyler sevgim hep aynı an' da kalacak. Ben her zaman onu izlemek isteyeceğim.

"Nasılsınız?" Dedim gizleyemediğim bir heyecanla. Hafifçe güldü. Çayımdan bir yudum aldım.

"İyiyim, teşekkürler. Sen nasılsın?" Dedi ve ekledi. "Ayrıca dışarıda siz demesen de olur." Güldü. "Kendimi yaşlı hissediyorum."

Aniden kendimi tutamayarak kahkaha attım, o mu kendini yaşlı hissediyordu? O bir tap model!

Bakışlarım yeniden Emir'imi bulduğunda donup kaldığını fark ettim.

Allah'ım teşekkür ederim.
Bana böyle güzel baktığı için teşekkür ederim.

"Emir Bey.. yani Emir iyi misin?" Dedim yüzüne dokunarak. Aniden irkilip geri çekildi. Ay çok tatlısın sen!

"İyiyim sorun yok." Dedi. O sırada yine ve yine Hale geldi.

"Bugün bu şarkının yıl dönümü, bu yüzden bazı çiftlerden dans etmesini istiyoruz. Hem bir anı olarak kalacak hemde anmış olacağız. Mekanda da sizden başka iki kişi olmadığı için.." dediğinde kalkıp dans ediyordum neredeyse, bu şarkı da Emir'le dans edersem eve gidip mutluluktan altı saat ağlardım.
"Dans edebilir misiniz?" Dedi Hale üzgün bir şekilde bakarak. Aslında içten içe halay çektiğini bilmiyor muyum kızım! İşte benim arkadaşım.

"Şey olmaz sanırım Emir Bey'in isteyeceğini sanmıyorum." Dedim buruk bir şekilde. Emir bana kaşlarını çatarak baktı.

"Bence olur gibi, benim yerime karar almamalısın." Dedikten sonra atik bir hareketle yerinden kalktı. Önüme geldi, ve bayılacağım şeyi söyledi.

Arkadaşlar ben meftayım şu an!

"Bu dansı bana lütfeder misin?"
Sadece bu dans değil, sana tüm danslarımı lütfederim.
*
Bölüm Sonu.

SEVEN NE YAPMAZ || YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin