Merhaba!
Ve dipnot: Bu kitapta ki karakterler için modeller belirtilmemiştir, tamamen hayal gücünüze bırakıyorum. Onlar mükemmel hayal edin. Çünkü öyleler. Multi medyalarda ki ünlülerin vs vs, kişilerle alakası yoktur, sadece çift fotoğrafı oldukları için konulacaktır.
*
Sahneye çıktım ve mikrofonu ayarladım, o sırada Hale bahçenin kapısı açtı ve bir kaç dakika sonra Emir ve Mahmut içeri girdi. Emir bana şaşkınlıkla baktı. Ona gülümsedim. Ve Hale'yle Mahmut'un onu sahneye çıkarmasını bekledim. Yaklaşık bir dakika sonra Emir yanımdaydı."Ne yapıyorsun?" Diye sordu şaşkınlıkla.
"Beni güzelce dinle." Dedikten sonra müziğimiz başladı. Emir bana gülümsedi.
"Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?
Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek." Gözlerimi ondan bir saniye bile ayırmıyordum, birbirimizin gözlerine bakıyorduk. Gözlerinden geçen şaşkınlıkla ona gülümsedim. Belki de ona karşı en çok yaptığım şeydi gülümsemek. Eli elime isteyerek değmemişti hiç, bir korkumu yendim. Elimi uzattım. Elimi tutmalıydı. Gözlerine tekrar baktım, gülümseyip elime uzandı. Çok gülümseyen bir adam değildi, ama gülümsüyordu işte. İkimizinde aynı anda gözleri yumuldu söyleyeceğim mısranın acısı kapladı yüzümü. Canım yandı."Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
"Seni seviyorum" sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek." Yutkundum. Ben ona seni sevdiğimi söylemiştim, kimliksiz bir şekilde bunu söylemek kolaydı. Kimliğim belliyken ise kelimeler dudaklarımdan dışarı çıkmıyordu. Korkuyordum çünkü. Elimi okşayan parmağıyla gözlerimi araladım. Sıcak bir tebessümle bana baktığını gördüğümde devam ettim. O benim gücümdü."Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek..." Onu yanımdayken dahi deliler gibi özlüyordum. Onu gördüğümde, yakınlaştığımda elim ayağıma dolaşıyordu. Hele onunla konuşmak... kekeme kalıyordum karşısında. Bu aşk beni deli divane etmişti."Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?
Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak." Bu dizede kalbimi bırakabilirdim eğer diğer dizelerinde güzel olduğunu bilmeseydim. Onu tanıdığım tanımadığım herkesten kıskanıyor, onu bana ait kılmak istiyordum. O benim olmalıydı. Acıyla ona baktığımda onunda gözlerinden hüzün geçti. Sanırım bana üzülmüştü."Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?
Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana... Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte. Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek... Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek." İşte bu! Bu onu bir buçuk yıldır takip etmemin sebeplerinden biri. Ben onunla yağmurdan ıslandım, ama onun haberi yoktu. Ona sarı lale almıştım. Bilirsiniz sarı lalenin anlamı umutsuz aşktır o benim için o kadar umutsuzdu ki..
Şimdi ise tam karşımda, elleri ellerimi avuçlarının içerisine almış bir vaziyetteydi, gözleri ışıl ışıldı. Bana bu kadar güzel bakmaya devam edecekse bayılacaktım."Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?
Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak... Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.
Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime." Ben seninle ne dosttum ne sevgili. Seni uzaktan izleyip senin yaptıklarını yapmak, çok zordu. Sana dokunamamak. Sevememek. Öpememek."Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?
Nereden bileceksin?
Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi... Isırmazdım dilimin ucunu... Özlemezdim seni yanımdayken.Kıskanmazdım.
Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım yağmurlarda... Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda serhoş olmazdım.
Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize... Ve her kulaçta haykırırdım seni..
Ama sen hiç benimle olmadın ki..." işte şimdi ağlıyordum. Beni o kadar dağıtmıştı ki! O benimle hiç olmamıştı. Bu gerçek yüzüme tokat gibi indi. İç çekerek dudaklarımı araladım."Ya aklın başka yerlerdeydi..." demeye kalmadan Emir dudaklarını dudaklarımın üzerine bastırdı. Şok içinde gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Ellerim havada asılı kaldı. Sanırım şoktaydım.
*
Bölüm Sonu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVEN NE YAPMAZ || YARI TEXTİNG
Short StoryT A M A M L A N D I ! ** 0536...: Seven ne yapmaz, Emir? Emir Alaca: Seveni bilmem ama gece gece aşka gelecek insan mı bulamadın, çünkü uykumun en güzel yerinde lanet olası bildirim sesleriyle parmaklanmak hiç hoşuma gitmedi seni küçük aşık! 0536...