SNY|7

4.5K 268 25
                                    

Merhaba!!
*
"Ay ben yine size düştüm," dedim yanlışlıkla. Ne dedim ben? Topla kızım topla! "Ay yani, kucağınıza düştüm sanırım. Sabahta düşüyordum ya, ondan öyle şey ettim." Deyip toparlamaya çalıştıysam da Emir'imin kaşları daha da çatılıyordu. En sonunda kahkaha attı. Hasta ex arkadaşlar dağılalım.

"Neden öyle bakıyorsun?" Dediğinde üzerimde şoku atamadan bir şok gireceğim bir şey daha yaptım. Allah'ım elim kolum durmuyor.
Kızlar beni bağlayın.
Emir'imin kolları belimde yüzü bu kadar yakınımdayken, kalbimin ağzımda attığı dakikalarda ona hayatımın anlamı sadece oymuş gibi baktım. Elimi kaldırıp yanağına koyduğumda Emir donup kalmıştı, ve sanırım bende arkadaşlar. Ama şu hissi bir buçuk yıldır bekleyen bir insan için bu bir armağandı. Hızla yanağını siliyor gibi yaptığımda Emir derin bir nefes aldı. Kaşları çatılır gibi oldu.

"Ne yapıyorsun Aydeniz?" Dedi şey onun sesi mayıştı.

"Şey..." dedikten sonra durdum elimi indirdim.

"Ney?" Dedi kaşlarını çatarak.

"Yanağınızda bir şey vardı da ama hallettim." Dedim yanağımın içini ısırarak. Of! Çok şapşalım!
Emir beni doğrulttuktan sonra hızla benden uzaklaştı.
Ne kaçıyorsun yavrum? Daha pasta kesecektik.

"Dikkat etmelisin Aydeniz. Her zaman seni tutacak bir ben olmayabilirim." Dedikten sonra dediği şeye hem ben hemde o şaşırdı. Ne oluyordu şu an? Bir fikiri olan hemen söylesin! "Bu arada iyi misin?" Dedi ilgiyle. Başımı salladım.

"İyiyim Emir Bey. Ve çok özür dilerim, bugün sizi çok yıprattım. İlk gün heyecanı işte. Kusuruma bakmayın lütfen." Dedim gülümseyerek. İlk gün heyecanı değil, seni görmenin heyecanı. Hemde bu denli yakınımda. Sana böyle dokunmak tarif edilemez derecede mükemmel.

"Önemli değil, sadece dikkatli olman yeterli. Ben erken çıkacağım için seninde şu an burada bulunmana gerek yok. Çıkabilirsin. " Dediğinde başımı sallayıp kocaman bir şekilde gülümsedim. Emir bana şaşkınlıkla bakıyordu, ama dayanamayıp ufak bir tebessüm bıraktı. Yakaladım pikachu!

"Teşekkürler, iyi günler." Dedikten sonra hızla odasından çıkıp yan tarafında olan odama girdim. Kapıyı hızla kapatıp arkasına yaslandığımda elimi kalbime götürüp sakinleşmeye çalıştım. Ama yok olmuyordu!

O mükemmeldi! O her şeyiyle mükemmeldi! Onu çok seviyordum! O benim hiçbir şey olmayan hayatımı her şeyiyle doldurmuştu. Tüm varlığı tüm varlığıma armağan gibiydi. O benim en güzel hediyemdi.

Telefonumun sesiyle çöktüğüm yerden kalkıp telefonumu aldığımda Sude'nin aradığını gördüm.
Sude benim hem en yakın arkadaşım hemde ev arkadaşımdı. Sude'yle üniversitede birlikte okumuştuk. İşletme bölümünde aynı sınıftaydık. O zamandan bu yana çok yakın arkadaşımdı. Telefonu açıp kulağıma yasladım.

"Kız şeytan! Seninkiyle ne oldu? Hemen anlatıyorsun!" Diye bağırdığında telefon kulağımdayken gözlerimi devirsemde şu ani çıkışlarını sevmiyor değildim.

"Ben şimdi işten çıkıyorum, geldiğimde her şeyi en detayına kadar döküleceğimden emin olabilirsin cep şeytanım." Dedim sırıtarak. O benim kesinlikle cep şeytanımdı.

"Tamam ama anlatacaksın! Ay nasıl dayanacağım! Zor dayandım zaten ya! Neyse tamam sakinim, gelirken sözünü verdiğin çikolatalı pastalardan al. Yoksa kapılar sana kapalı bebeğim!" Dedi ve telefonu kapattı. Evet böyle bir manyakla kalıyordum.

Bildirimlerimi tekrar açıp telefonumu sessizden çıkardım.
Emir Alaca'dan yeni bir mesajınız var!
Hayatımda böyle güzel bildirim görmedim.
Götünü yiyim WhatsApp! Kırk yılda bir güzel bir şey yolladın.
Hızlıca girip mesajı açtım.

Emir Alaca: Yazmama sözü buraya kadardı sanırım küçük aşık.

Hepte laf sok!
O kadar aşk itirafı yapıyorum hiç takılma.

0536...: Özür dilerim ama, kendimi sana karşı tutmak çok zor.
0536...: Bir kere yazdım, bir daha nasıl duracağımı bilmiyorum.
Emir Alaca çevrimiçi.
Emir Alaca yazıyor...
Odamdan çıkıp onun odasının önüne geldim, kapısının aralığından ona bakmadan önce etrafa bakındım kimse kalmamıştı. Neredeydi bunlar! Neyse canıma minnetti şu an. Telefonuma gelen bildirim sesiyle sıçradım ne kadar da salaktım! Kahretsin! Koşturarak çantamı alıp çıkışa doğru koştum. Aynı anda iki bildirim sesi daha yankılandı.

Emir Alaca: Durman için bir şeyler bulmalısın.
Emir Alaca: Kapıdan izlemek zor olmalı.
Emir Alaca: Kırmızı ha? Güzel seçim. Tüm şirket o ayakkabıyı giyiyor, seni fark edemeyeceğim bir seçim.
0536...: Kalbim ağzıma geldi!
0536...: Beni göreceksin sandım!
Emir Alaca: Görsem ne olurdu?
0536...: Beni kovardın herhalde?
Emir Alaca: Şu an da seni bulup kovabilirim.
0536...: Ama yapmayacağını söyledin!
Emir Alaca: Sıkılana kadar diye de ekledim. Sence sıkılmış olabilir miyim?
*
Bölüm Sonu.

SEVEN NE YAPMAZ || YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin