SNY|21

3.7K 227 24
                                    

Merhaba!
Ve dipnot: Bu kitapta ki karakterler için modeller belirtilmemiştir, tamamen hayal gücünüze bırakıyorum. Onlar mükemmel hayal edin. Çünkü öyleler. Multi medyalarda ki ünlülerin vs vs, kişilerle alakası yoktur, sadece çift fotoğrafı oldukları için konulacaktır.
*
1 ay sonra
Bir aydan beri hayatımın en mutlu zamanlarını yaşıyordum. Emir'le aramız Allah nazarlardan saklasın çok iyi gidiyordu. Ve asıl bomba haber...

"Lan yelloz ben Mahmut'la buluşurken ne giyeceğim ya! Ay delireceğim geçen dışarı çıktığımızda eski sevgilisi yanımıza geldi kız resmen taş bebekti! Oturup ağlayacaktım resmen!" Diye bağırınıp duran Sude'ye göz devirdim. Evet asıl bomba Sude ve Mahmut sonunda sevgili olmuştu. Mahmut tam bir ketum yılandı arkadaşlar.

"Sude kesinlikle senin daha güzel olduğuna eminim. Hem Mamut'unda gözü senden başkasını zor görür." Dedim kahkaha atarak. Arkadaşlar Mamut Mahmut'un lakabıydı. Ben taktım yani tabi ki de efsane!

"Sen onu bırakta ben akşam Emir'le buluşacağım kıyafet seçmem gerek!" Diye cırladım. Gerçekten bu ara tek derdim kıyafetti çok şükür.

Dört gündür Emir'le görüşmemiştik çünkü benim Muğla'ya gitmem gerekmişti ve bugün dönmüştüm. Telefonumun çalmasıyla koşarak çantamdan telefonumu çıkardım ve arayana baktım ah Emir'imdi.

"Efendim sevgilim?" Dedim cilveli bir şekilde. Sevgilim bu dünya üzerindeki en sevdiğim kelimelerdendi. Tonlaması çok hoştu.

"Geldin mi güzelim?" Dediğinde bir kez daha düştüm. Diğer sevdiğim kelimelerden biri de tabi ki güzelimdi.

"Bir iki saat oluyor geleli, haber verecektim aslında ama Sude bırakmadı arayayım." Dediğimde yüzüme kırlent yememle Sude'ye kötü kötü baktım.

"Kesin Sude bırakmamıştır, kesin dedikodu yapmamışsındır güzelim." Dedi alayla. E tanıyor sevgilisini arkadaşlar.

"Aa lütfen ama, ayıp." Dedim kınar bir şekilde. Emir güldüğünde bende güldüm.

"Seni akşam sekizde alacağım güzellik, ne planın var merak etmiyor değilim aslında ama tutturdun sürpriz sürpriz. Öyle olsun bakalım." Dedi Emir hafif alayla karışık merakla. Ona ne yapacağımızı tabi ki söylememiştim.

"Az meraklan ya, sende bana öyle yapıyorsun. Bak bakalım nasıl oluyormuş Emir Bey!" Dedim kinayeyle. Ah çok fenaydım!

"Neyse güzelim toplantıya geçmem gerek, malum asistanım şirkette olmadığı için toplantı hatırlatanım yok. Saate bakmasam kaçıyordu." Dedikten sonra kahkaha attım, oda aynı şekilde kahkaha attı.

"Ağlamasana Emir'im, yarın kavuşuyoruz." Dedim sanki yıllardır ayrı kalmışız gibi. "Haydi kapatıyorum Emir'im." Diye ekledim ardından kapattım. Saate baktığımda yedi olduğunu görmemle hızla ayağı kalkıp odama koşturdum. Dolabımın kapağını açıp askıları ellerimle iteledikten sonra koyu mor bir elbise üzerinde durdu elim.

Askıdan alıp üzerime geçirdiğimde, gülümsedim. Bu biraz fazla kaçacaktı ama şu an için mükemmeldi. Bayılmıştım. Hızlıca üzerime geçirdiğimde aynadan duruşuna baktım: koyu mor payetli bir elbiseydi tek omzuluydu ve kalçamın üç santim kadar altında bitiyordu. Gerçekten üzerimde çok hoş durmuştu. Ama Emir bu durumdan ne kadar hoşnut kalır bilemeyeceğim.

Makyaj masasına oturup makyajımı yaptıktan sonra saçlarımı düzleştirip salık bıraktım. Hazırlanmam bittiğinde kapı çalmıştı. Koşturarak kapıya indiğimde hazır bekleyen Sude'ye baktım. Çok güzel olmuştu. Zümrüt yeşili saten bir elbise giymişti elbise kalçalarının hemen altında bitiyordu.

"Efsane olmuşsun!" Diye sevinçle çığırdım.

"Ay sağol bebeğim sende aşırı iyisin!" Diye cırladığında kapı bir kez daha çaldı.

"Sanırım bizi gebertecekler." Diyerek kapıyı açan Sude'nin yanına geçtim. Görüş açıma ilk giren kişi Mamut olmuştu, siyah bir takım elbise giyerek gelmişti. Davete gideceklerdi ya doğru!

Ardından Mamut'un hemen arkasındaki Emir'ime kaydı bakışlarım. Siyah bir kot pantolon giymişti, üzerinde ise siyah bir gömlek vardı. Siyahtan başka bir rengi kabul etmiyor gibiydi. Gözlerimiz birbirini bulduğunda gözlerinde öfkeyle bir adım geri bastım. Sinirli görünüyordu. Ve bakışları elbisemde oyalanıyordu. Yanına geçtiğimde yan taraftan Mamut'un söylenmesini işittim.

"Sude bunun devamı nerede bir tanecik sevgilim!" Diye bağırdığında Sude elleriyle oynamaya başladı. Acındır kendini aferin kızım. Onun bu haline güldüğümde Emir beni kolumdan tutarak odama doğru sürükledi.

"Sevgilim sen beni delirtmek mi istiyorsun?" Dedi sakin kalmak istediği belliydi.

"Ne yapmışım ya?" Dedim salağa yatarak.

"Bebeğim bunun boyu nerede? Bunu neden yarım bırakmışlar ya!" Diye söylenmeye başladı elbiseye parçalamak istiyor gibi bakıyordu.

"Hadi bebeğim çıkar şunu da gidelim." Dedi sinirle.

"Neden çıkarıyormuşum pardon?" Diye sinirle çıkıştım.

"Sevgilim," dedi ve yüzümü avuçlarının arasına aldı ama yapma düşerim. "Bir tanem," diye devam etti yüzümü okşarken. Çok fena düştüm kızlar toplayın beni! "Canımın en içi," dedi sevmeye devam ederken aniden burnumu öptü. "Lütfen, elbiseni değiştirebilir misin? Bu elbise seni o kadar mükemmel göstermiş ki aynı diğer kıyafetlerin kadar. Ne giysen mükemmel bir kadın oluyorsun. Elbise seni yüceltmiyor sen elbiseyi yüceltiyorsun." diye lafını tamamladığında gülümsedim. Nasıl kanıma gireceğini çok iyi biliyordu.

"Pekala ricanı kırmayacağım. Seç bakalım." Deyip dolabı gösterdim. Hızlıca anlımı öptü.

"Teşekkür ederim güzel sevgilim." Dedi. Hala inanmakta zorlanıyordum. Ben Emir Alaca'nın sevgilisiydim!
*
Yaklaşık yarım saat içerisinde verdiğim adrese gelmiştik. Emir üzerime siyah v yaka dar bir tişört seçmişti altıma ise mavi bir jean vermişti. Yani gayet uygundu aslında.

Arabadan Emir'le beraber indim, Emir yanıma gelip elimi tuttuğunda yürümeye başladık. Onu yönlendiren bendim. Elli metre kadar yürüdükten sonra sonunda oraya ulaşmıştık. Emir'e döndüm.
Emir'in ailesiyle kaldığı o çiftlik evindeydik. Yıllardır uğramaktan kaçtığı yer. Ki yolunu bile unutmuştu.
Gözleri dolmuştu! Hızlıca yüzünü avuçladım. İki gözünü öptüm.

"Emir'im, bana piyano çalar mısın?"
*
Bölüm Sonu.

SEVEN NE YAPMAZ || YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin