SEVEN NE YAPMAZ || YARI TEXTİNG

SNY|11

Merhaba!!
*
Gözlerimi araladığımda, taş bir tavanla bakıştığımda hala aynı yerde olduğumu anladım. Aniden doğrulmaya çalıştığımda başımın dönmesiyle geri doğru düştüm. Şaka mıydı?

"İyi misin Aydeniz?" Diyen sesle kalbim sahibinin sesini duydu. Başımı hızla ona çevirdim. Gözlerindeki endişeyi gördüğümde kalbim sızladı. O hiç kimseye benzemiyordu. Ondaki yürek, kimse de yoktu.

"İyiyim, ne oldu?" Dedim kafamı kaşıyarak.

"Bayıldın." Diyen Hale'ye hadi ya ciddi misin bakışı attığımda sustu, gözleriyle Emir'i işaret etti. Seni sürtük!

"Neden bayıldığını bende anlayamadım, aniden kollarıma düştün." Dedi anlam veremediği sesine bile yansımıştı.

"Ait olduğum yer." Dedim sessizce, ama Emir durur mu? Yoo.

"Ne dedin?" Dedi sakince.

"Allah Allah dedim, tansiyonum falan düştü herhalde." Dedim sakince.

Tabiki de heyecandan bayıldığımı söyleyemezdim!

"Ha bu arada beneğim, Sude 38 defa aradı." Dedi Hale kaşlarını kaldırarak. Hassiktir! Aniden doğruldum, saat kaçtı?

"Aniden kalkma, iyi değilsin." Dedi Emir ilgiyle. Ay kalbime bir şeyler oluyor. Alın şu çocuğu öleceğim yoksa!

"Yok iyiyim, bir şeyim yok gerçekten. Saat kaç?" Dedim en sonunda sormam gereken soruyu.

"Pekala, 3.30." Dedi Emir. Gözlerim şaşkınlıkla açıldı.

"Şaka yapıyorsun?" Dedim sakin kalmaya çalışarak.

Telefonumun çalmasıyla içimden Fatiha'yı okuyarak Hale'den telefonumu aldım. Açıp kulağıma yasladığım gibi geri çektim. Sude ya!

"Ya sen neredesin yelloz! Neredesin kızım sen! Kızım sen neredesin! Ya saat kaç saat! Ne kadar merak ettim hayvan!" Diye bas bas bağıran Sude'yle dudağımı dişleyip Hale'ye baktım, omuz silkti ve güldü. Ben sana yapacağımı biliyorum Hale Hanım.
Ne yapsam Sude kızmaz bana, hah buldum.

"Sudeciğim, bebeğim, hayatımın anlamı.." dememle susturuldum.

"Lan yemezler lan sen eve geliyorsun hemen yoksa o sarı saçlarını yolarım!" Diye bağırdığında eve gidince beni bir güzel döveceğini anladım. Bu yüzden son taktik! Diren Aydeniz!

"Bayıldım." Dedim sesizce. Yanımdaki Emir'in varlığını hissedip ona baktım, şaşkınlıkla bana bakıyordu. E benim bebeğim haklı böyle konuşmalar nerede duysun. Onun bu haline güldüğümde o da bana güldü. Ağzını yerim şapşal.

"Ne!" Diye çığlık atan Sude'yle yüzümü buruşturdum, aynı anda Emir'inde yüzü buruştu.

"Sude ne bağrıyorsun ya! Kulaklarım uzun süre duymayacak sayende! Bağırmasana kızım!" Diye bağırdım.

"Bağırma bana!" Diye bağırdı.

"Alt tarafı bayıldım kızım! Bir şey olmaz bana geleceğim birazdan!" Dedikten sonra bir şey demesine fırsat vermeden telefonu kapattığımda Hale ve Emir kahkaha attı.
Emir kahkaha attı!
Emir
Kahkaha
Attı!
Benim sayemde!
Allah'ım tablo gibi şuna bakar mısın!
Bakma bir tek ben bakarım.
"Yine öyle bakıyorsun." Dedi Emir gülmeyi kesip.

"Özür dilerim." Deyip ellerimle oynamaya başladım. Eliyle elimin üzerini okşadı.

Bütün sınırlarımı zorla! Sonra neden bayıldın Aydeniz!

"Özür dilemene gerek yok." Dedi içtenlikle.

"Şey benim gitmem lazım." Dedim panikle ayağa kalkarak. Yoksa Sude beni gebertecekti.

"Ben bırakayım seni, bu saatte taksi bulman zor olur hemde emin olmak istiyorum." Dedi gülerek.

"Zahmet olmasın." Dedim sıkıntılı bir şekilde.

"Hiç olmaz." Dedi.

"Peki o zaman." Dedim ve arabasına doğru yol aldık.
*
Bölüm Sonu.