KARANLIĞIN KIZI

Bölüm 4.

Multi:Gizem Toksöz.
Keyifli okumalar!
♥ ♥ ♥ ♥ ♥
Tam üç saat!Üç saattir uyumaya çalışıyordum ama olmuyordu.Bazen geceleri sabaha kadar uyuyamazdım.Bu kendime yaşattığım acılardan kaynaklı idi.

Bazen öyle yaralardım ki kendim,ağrılardan uyuyamazdım.Ondan sonrada alıştım.Gece bir iki saat uyurdum.Terapist bunun sağlıklı olmadığını söylemişti.Bende bu alışkanlığımı terk etmeye çalışmıştım.

Şimdilerde daha çok uyuya biliyordum.Bazı geceler hariç.

Nefesimi dışarı verip yatakta oturdum.Enerjimi bir yere harcamalı idim.Duvarı yumruklasam?Ah hayır!Çok ses çıka bilir.

Peki ne yapa bilirim?

Bir anda beynime dolan düşünce ile hızla yataktan kalktım.Evi temizlerken içinde farklı spor aletleri olan bir oda görmüştüm.Belki orda enerjimi tükete bilirdim.

Hızlıca pijamalarımdan kurtulup dizlerimin bir karış üstünde biten mavi bir şort,üstüme ise yine aynı renkte t-short geçirdim.

Saçımı sıkı bir at kuyruğu yaptım.Sessiz adımlar ile odamdan çıktım ve koridorun diğer ucundaki odaya gittim.

Benim odam birinci katta idi.Beyimizin odası ise ikinci katta.İkinci katta çalışma odası,ve koca bir kütüphane vardı.

Birinci katta ise iki yatak odası,bir banyo ve spor odası vardı.Her yatak odasının kendi banyosu nevcuttu.Tabi salon ve mutfağı unutmayalım.

Mobilyaların çoğu siyah ve beyazdan oluşuyordu.Bazı yerlerde gri renkte vardı.Ama Demirin odası tamamen siyahtı.Çarşafları,dolabı,banyosundaki klozet bile!

Ama göz kamaştırıcı görünüyordu.

Spor odasına girdiğimde kum torbasına yöneldim.Ellerime beyaz bantı dolayıp kum torbasını yumruklamaya başladım.

Ellerim kanayana kadar buna devam ettim.Her yumruğumda çocuklukta yaşadıklarım aklıma geliyordu.Beynimin derinliklerine gömmeğe çalıştığım ses "Daha çok!Daha çok!"diye bağırıyordu.

O bu durumdan memnundu.Kan görmek,acı çekmek onu memnun ediyordu.

Yumruklarım giderek şiddetlendiğinde elimde patlaklar oluşmuştu.Beyaz bant pembeye,sonrasın da ise kırmızıya boyandı.

Orda kaç saat kum torbasını yumrukladım bilmiyorum.Ara sıra durup soluklanıyordum.Sonra yeniden ve yeniden...

Beni kum torbasından ayıran açılıp kapanan kapı sesi idi.Çok ses çıkarttığım için beyimiz uyanmış olmalı idi.

Birde bunun için azar işiticektim.Harika!

Kum torbasının arkasımdan çıktım ve bana şaşkınlıka bakan Demiri gördüm.Yine üstü çıplaktı ve altında short vardı.Sol elinde bir şişe su,sağ elinde ise siyah bir havlu vardı.

Bunun kanıda siyahtır ben söyleyeyim.

"Gizem?"

"Sese mi uyandın?Sessiz olmaya çalışmıştım oysaki."

Kaşlarını çatarak bana doğru geldi.Karşımda durdu ve konuşmaya başladı.

"Saatin kaç olduğunu biliyor musun?"diye sordu.

"Kesinlikle hayır."dedim.

"Saat sabahın altısı."

"Buraya girdiğim için kızgın olmalısınız.Ben gideyim ve size kahvaltı hazırlayayım."dedim.Tam yanından gidecek iken bileğimi tuttu."Kaç saatir burdasın?"diye sordu.