Bölüm 19.

114 5 3
                                    

Öncelikle herkese merhaba! Sizi geçmiş yeni yıl nedeniyle kutluyorum. 2020 benim için bok gibi başladı ama İnşaAllah iyi devam eder. Neyse. Sınır geçilse iyi olur. Ben eğlence için yazıyorum,o yüzden aklıma fikir geldiğinde yazasım geliyor.

Sınır aynı:20 OY!

İyi okumalar!🙂

♥ ♥ ♥ ♥ ♥

Bir hafta sonra...

Bir hafta geçmişdi Yoncanın anlattıklarının üstünden. Ve bu süre boyunca görmüşlerdi bir birlerini. Yonca aşırı derecede seviniyordu buna. Yazık kankam düştü bir belaya.

Neyse.

Bu bir haftada 2019 defolup gitmiş,2020 ise bok gibi gelmişti. Şu an tek istediğim şey 2020'nin çabuk geçmesiydi.

Bayramın ertesi günü işe gitmiş ve Demiri tebrik etmişdim. Oda beni. O kadar. Artık bana sataşan bir Demir yoktu. Hali durgundu,bir sorunu var gibiydi. Ne kadar merak edip sormak istesemde sormadım.

Bu gün yine Demirin evindeydim. Akşam yemeğini yapmıştım.Kapının çalınmasıyla tezgaha yaslanmayı kestim ve kapıya yöneldim.

Delikten bakdığımda Demiri gördüm. Kapıyı açarak içeri geçmesi için yol verdim. Ayakkabılarını çıkardı ve mutfağa yöneldi.

Masaya oturdu. Yemekleri tabağına koydum. Tam o anda kapı yeniden çaldı. O,sanki duymuyormuş gibi yemeğine devam ederken,ben kapıya yöneldim.

Delikten baktığımda bir kadın girdi görüş açıma. Kapıyı yavaşca araladım.

"Buyurun? Kime bakmışdınız?"

Ağlamaktan gözleri ve burnu kızarmış kadın beni gördüğünde kaşlarını çattı. Benden 3-4 yaş büyük gözüküyordu.

"Demir Karanın evi burası değil mi?"diye sordu çatlamış sesiyle.

"Evet. Bir dakika ben hemen çağırıyorum."

Tam arkamı dönecekken Demirin ayak seslerini duydum. Geldi ve bizden beş adım geride durdu. Yüzünde şaşkınlık,keder,sinir bütün duygular vardı.

Kadın ise onu görür görmez ağlamaya başlamıştı. Hızla içeri girdi ve koşarak Demire sarıldı.

"Üzgünüm! Çok üzgünüm! Gitmemeliydim! Lütfen affet beni!"dedi kadın daha şiddetli ağlayarak.

Demir ise iki eli yanında hala düz bir şekilde duruyordu. Sarılmıyordu.

Kadın geriye çekildi ve Demire baktı.

"Lütfen-dedi iç çekerek-lütfen,ne istersen yap ama susma. Seni seviyorum. Seni çok seviyorum. Zorladı,gitmeye mecburdum."

"Hiç bir şeye mecbur değildin."dedi Demir. Sesi hiç ummadığım kadar sakin çıkmıştı.

"Tehtit etti. Anneni öldürürüm dedi. Bak Demir,bir yıl geçti. Ben hala seni seviyorum. Sana döndüm. Lütfen affet beni."

"Bitti! Sen gittiğin gün benim için bittin! Çık şimdi evimden!"

"Demir lütf-"

"ÇIK!"diye bağırmasıyla kız geriye kaçtı. Sonra arkasını dönerek hızla gitti.

Demir ise sinirden gözü dönmüş bir şekilde tabakları ve vazoları kırmaya başlamıştı.

En son evde kırılacak bir şey kalmadığında yere çöktü.

Ben de yerleri temizlemeye başladım.

Bir saatin sonunda her yeri silip süpürmüştüm. Demir ise duşa girmişti.

Çıktığında geldi ve kendini koltuğa bıraktı.

"Bir şey soracağım."

"Sor."

"Kimdi o?"

Kesin sana ne diyicek.

"Sana ne?"

Bak ne güzel bir tahmin.

Omuz silktim. Bana neydiki?

-*-

Kız,her,Allahın,günü,geliyor,ve,Demirden,aff,diliyordu.

Delirmek raddesindeydim! Lan ben her gün sizin arabesk anlarınızı çekmek zorundamıyım?!

Birde üstüne Demir mağara adamı gibi o gittikten sonra her yere saldırıyoru,temizlik bana kalıyordu!

Akşam üstü yine aynı senaryo tekrarlanmıştı. Ben yerleri süpürürken Demirin sesini duydum.

"Bırak."dedi bezmiş sesi ile. "Gel buraya."

Dediğini yapıp yanına gittim. Onun gibi yere oturdum ve sırtımı duvara yasladım.

"O kadının adı Meryem. Onunla lisede tanıştık. Seviyorduk bir birimizi. Bundan bir yıl önce evlenmeye karar verdik. Ama o gitti." Elini ceketinin sol iç cebine attı ve küçük bir kağıt çıkartıp,bana uzattı. Yırtılmış kağıt sonra bantla yapıştırılmıştı. Kağıtta şöyle yazıyordu.

Çok üzgünüm Demir,ama ben bunu yapamam. Kendimi hazır hissetmiyorum. Ne olur affet beni. Hoşçakal.
                              -Meryem

"O günden sonra kendimi sadece işe verdim. Hayatımdan kaç tane kadın geçti biliyor musun? Hiç biri onun yerini dolduramadı. Tam onu unuttum derken çıkıp geldi. Ne yapayım şimdi ben?"diye sordu ve bana döndü.

"Onu dinledin mi hiç? Neden gittiğini sordun mu?"

"Hayır."

"Git konuş. Seni hala seviyor. Mecbur kaldım falan dedi. Sende hala seviyorsun onu belli."

"Tamam."

"Valla mı? Benimle aynı fikirde misin?"

"Uzatma Gizem. Kalk evine git."

"Tamam. İyi geceler."

Hiç bir cevap almadan çantamı aldım ve dışarı çıktım. Vay canına! Bak sen bizim Demir beye. Ne acılar varmış içinde meğer. Lan acın var bana niye yürüyorsun mal?!

Aman neyse. Hiç olmazsa onun sevdiği döndü ve kavuştular. Benim sevdiğime kavuşmam için ölmem gerek...

♥ ♥ ♥ ♥ ♥
İkinci kez merhaba! Yeni bölüm geldi. Demirin Meryemi hakkında ne düşünüyorsunuz? Meryem karakteri okul başladığından beri aklımdaydı. Not defterime yazmıştım. Ve vakti olduğunu düşünerek hikayeye kattım.Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Seviliyorsunuz ve öpüldünüz! ♥

KARANLIĞIN KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin