22:mother is a goddess

362 21 10
                                    

    Gözlerimi gözlerinde sabitledim.Endişelenmişti.Hafifçe elleri titriyordu ve sinirliydi.Yüksek sesten korkmama rağmen bağırmıştı bana.                 

Sehun'un bileğini kavrayan elimi serbest bırakarak Jongdae 'ye doğru bir adım attım.

  "Senin için ne kadar endişelendiğimden haberin var mıydı!" diye sinirle soludu.

    "Bir tek ben değil.Seon Mi ve Tae Hee de kafayı yediler." diye devam etti.

     Kısık bir sesle "Özür dilerim." diye fısıldadım.

     "Ama kendi istediğimden dolayı olmadı."

    "Bak..." dedi ve siniri yatıştırmak için derin bir nefes verdi.Kendini tutuyordu ve beni korkutmak istemiyordu.

     "Senin için çok  endişelendik ve seni böyle görünce biraz sinirlendim Ha Ra fakat bize haber vermen gerekirdi."

    Ağzımı açmış cevap verecekken araya Sehun girdi.

    "Ha Ra zaten bugün yeterince kötü şeyler yaşadı. Bir de sen onun üzerine gelme Jongdae."

     "Zaten onun üzerine gelmiyordum." diyerek cevap verdi Jongdae Sehun'a.Sesi biraz yüksek çıkmıştı.

     "Hey çoçuklar, gerilmeyin."  Diyerek aralarına girdim.

    "Ben artık eve girmek istiyorum.Bugün olanlardan sonra epeyce yoruldum.Size olanları sonra anlatsam olur mu Jongdae?"

Jongdae kafasını tamam anlamında salladı gözlerini kısarak Sehun 'a baktı.

Tam arkamı dönmüş gidiyordum ki aklıma bir şey gelmesiyle yüzümü onlara çevirdim.

 "Rica etsem Tae Hee ve Seon Mi 'yi arar mısın Jongdae.Onlara açıklayacak gücüm yok."

  "Peki."dedi Jongdae.Sesinden sinirinin yatıştığını anlamıştım.

  "Ama bana mutlaka anlatacaksın. "

Başımı tamam anlamında sallayıp bu sefer gerçekten arkamı dönüp evime girdim.


  Aradan bir hafta geçmişti. Yaşadığım şeyleri az da olsa atlatmış, bunun kimin yapacağına dair tahminler bulmaya çalışıyordum.

  Benden nefret eden biri vardı. Bundan emindim .Peşime takılmıştı ve benim mutlu olmamamı istiyordu.Ve ben onu buluncaya kadar o işkencelerine devam edecekti.

   Sehun'la bir ilişkimiz vardı ve şu ana kadar kimse bilmiyordu.Arkadaşlarımıza söyleyecektik ama Sehun'a etraf sakinleşince daha rahat bir zamanda söylememiz gerektiğini söyledim ve o da kabul etti.Kendimi bunun için suçlu hissediyordum fakat bunun yaratacağı karmaşıkların üstesinden geleceğimden  pek emin değildim açıkçası.

   Sehun şu 1 hafta içinde bana o kadar çok destek olmuştu ki.Her zaman yanımda olmuş, beni koruyacağını söylemişti.

  Bazen Tae Hee ve Seon  Mi ile bahçeye çıktığımızda o da arkadaşlarıyla oturuyordu ve bana, çaktırmadan göz kırpıp gülümsüyordu.

  Ve bana bunlar hayal gibi geliyordu.Sanki hiçbir zaman bunlar olamayacakmış gibi ve sanki bir rüyadan ibaret olduğunu zannediyordum çoğu zaman

 Fakat gerçekti. Bakışları, gülüşü, öpüşü gerçekti. Ve ben bu gerçekliğe âşıktım.

 Güzel düşüncelerim Sunyeon'un yanıma oturmasıyla tuzla buz oldu.Yüzümü buruşturmamak için kendimi zor tuttum.

cherry 오 sehun Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin