cherry 오 sehun

9: nice to meet you

Biz o güce sahibiz

Beni gördüğün zaman

Aynı hissi hisettiğimizde

Güç güç

Daha da güçleniyoruz

Müziği aç şimdi

 

Biz o güce sahibiz

Bu müzikle birlikte

Tek sesle birlikte şarkı söylerken

Güç güç

Dahada güçleniyoruz

Şimdi müziği aç

(Exo-Power)

Yüksek sesle çalan alarmımı kapattım ve zar zor açabildiğim gözlerimle yatağımdan kalktım. Odamdan çıkarak banyoya gittim ve işlerimi halledip tekrardan odama geçtim.

Hava çok soğuk olduğundan krem rengi çekmecemi açıp siyah yün külotlu çorabımı çıkardım ve giydim. Dolabımda asılı duran eteğimi ve gömleğimi alıp üstüme geçirdim. Saçlarımı tarayıp topladıktan sonra tamamen hazır olmuştum. Odamdan okul çantamı alarak odamdan çıktım ve kahvaltımı yapmak için mutfağa geçtim. Makinede hazır olan pirinci dolaptan çıkardığım kaseye koydum ve dolabtan kahvaltılıkları çıkarıp kahvaltı yapmaya başladım. Karnım doyduğunda tabakları ve barfağımı tezgaha koydum ve kapıya ilerledim. Askılıkta olan siyah mantomu giyerek fermuarımı boğazıma kadar çektim. Çantamı omzuma attım ve ayakkabılarımı giyerek evden çıktım.

Evden çıkar çıkmaz yüzüme temas eden soğuk rüzgar beni üşütmüştü. Bugün diğer günlerden daha da soğuktu. Muhtemelen kar yağacaktı.

Okul bahçesine adım attığımda bahçede hiç kimsenin olmadığını fark ettim. Adımlarımı hızlandırdım ve sıcak sınıfıma gitmek için can attım.

Sınıfıma doğru giderken sınıfımın kapısında Seon Mi ve Tae Hee'nin dikildiğini gördüm. "Günaydın" dedim gülerek yanlarına geldiğimde. Benim yüzüme karşılık ikisininde yüzü asıktı. Dikkatle yüzlerine bakarken Tae Hee'nin gözlerinin kızarmış olduğunu fark ettim. İçimde aniden doğan endişe duygusunu bastırarak soğukkanlılığımı korudum.

"Bir şey mi oldu?"  diye sordum. Özellikle sorumu Tae Hee'ye yöneltirken.

"Bir şeyler olmuş ama konuşmuyor" diye cevap verdi bana Seon Mi.

"Sen çantanı koy Ha Ra. Öğlen arasında anlatırım size. Beni zorlamayın." dedi Tae Hee kırık sesiyle ve yanımızdan ayrılarak sınıfına girdi.

"Ne olmuş ki ona?" diye sordum Seon Mi ile baş başa kalınca.

"Galiba evle ilgili bir problem.Yoksa Tae Hee bu kadar acısını göstermezdi."

"O duygusal bir kız. Ben dayanmaya çalışıyorum ama o bunu nasıl başarabiliyor, anlayamıyorum."

Seon Mi elini omzuma koydu. "Başaramıyor. Onun yanında olmalıyız."

Seon Mi'nin elini omzumdan çektim ve ellerimi beline sardım.

"İkimizde senden güç alıyoruz Seon Mi. Sen olmazsan ne yapardık bilmiyorum." diye fısıldadım kulağına. Ellerini omzuma koyup sarılmama karşılık verirken kıkırdadı.

"Bu kadar duygusallık yeter bebeğim." diyerek son sözünü söyleyerek benden ayrıldı ve sınıfına girdi.

Sınıfımın içine girdiğimde kulağıma gelen gürülteden rahatsız olarak sırama geçip çantamı yanıma koydum. Başımı sıraya koyarken Tae Hee'yi düşünüyordum. Bastırdığım endişe şimdi daha da büyümüştü. Onun için çok endişeliniyordum.