Uzun zaman önce Seul'un yarısına vampirler diğer yarısına ise kurtlar hakimdi. İnsanlar bu tür olağanüstü varlıkların olduğunu bilmiyorlar 1000'e yakın yıldır onlarla yaşıyorlardı.
Jisoo içinde #2 💜
Başlangıç Tarihi: 01.08.2019
Bitiş Tarihi: 03.09...
Sabah uyandığımda banyoya ilerledim ve rutin işlerimi hallettim. Bugün yeni okulumuza gidicektik. Saate baktığımda saat daha sabahın 7'siydi.
Daha sonra giyinmek için dolabıma doğru ilerlemeye başladım. Dolabı açtığımda bir sürü elbise vardı. Ama okula en uygun olanıyla gitmeliydim.
Evet okula serbest gidebiliyorduk. Okulun en iyi yanı sanırım buydu. Diğer okulumda forma ile gitmek zorunda kalıyordum ve ben formaları pek sevmiyorum.
Biraz daha bakındıktan sonra uygun bir şey bulmuştum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Rahat giyinmeyi seven biriydim. Bu yüzden bir jean pantolon ile göbeği biraz açık bir üst giymiştim. Giyindikten sonra aşağıya indim.
Aşağıya geldiğimde herkes beni bekliyordu.
_ Geldiğine göre çıkabiliriz.
Ardından dışarıya çıkıp arabaya doğru ilerledik.
Arabaya bindikten bir kaç dakika sonra okula gelmiştik.
_ Abla ikiziz diye bizi yine karıştırırlar mı?
Alice haklıydı önceki okulumuzda da bizi sürekli karıştırırlardı.
_ Bilmiyorum Alice ama eğer karıştırırlarsa isimlerimizin yazdığı kolyelerimizi takarız.
_ Haklısın o zaman karıştırmazlar.
Bu konuşmanın ardından arabadan inmeye hazırlanıyorduk ki babam konuşmaya başladı.
_ Kendinize dikkat edin kızlar bir sorun olursa arayın.
Ardından cevap verip arabadan inmiştik.
_ Tamam baba merak etme.
Alice benim sorumluluğumdaydı. Her ne kadar ondan sadece 2 dakika erken doğmuş olsam da ondan büyük kabul ediliyordum.
Arabadan indikten sonra okul binasına doğru ilerledik. Müdürün odasını bulup sınıflarımızı öğrenmeliydik.
Okul binasının kapısının önüne geldiğimde kapıyı açıyordum ki bir el de benimle birlikte kapı kolunu tuttu. Başımı çevirdiğimde koyu kahve rengi saçları alnına dökülüyordu. Yine koyu kahve rengi olan gözleri sanki beni içine çekiyordu. Ama teni çok solgun ve beyazdı. Bu benim garibime gitmişti. Ben hala ona bakarken o konuşmaya başladı.
_ Artık içeriye girecek misin?
Bu duyduğum şeyle kendimi hemen toparladım.
_ Evet izin verirsen geçicem.
_ İzin verirsem mi? Nerdeyse 5 dakikadır burada bekliyorsun. İzin vermesi gereken sensin bu yüzden izin ver de geçeyim olur mu?
Ardından bir şey dememi beklemeden yanımdan geçip okul binasına girdi.
