3.2

34.8K 1.9K 380
                                    

Ben geldim. Nasılsınız bakalım?

Sizleri çok fazla bekletmek istemediğim için Yağmur'a bölüm günleri koydum. Hem böylesi daha düzenli olur diye düşündüm. Bölüm günlerimiz; Pazar, çarşamba ve cuma. Bir aksilik çıkmazsa bu günler Yağmur'da beraberiz. 💙

Multimedia: Baran ve Ecrin 🌸

İyi okumalar.

~

Baran'dan...

"Anne olmuş muyum? Her şey hazır mı? Çiçek, çikolata hazır değil mi?" Arkamdan gelen üçlü benim bu halime gülerlerken onları umursamamaya çalışarak, annemin yanına doğru ilerledim.

"Hazır oğlum. Sen bir heyecan yapma dur." Annem de gülerek konuştuğunda, tek heyecanlı kişinin ben olduğumu anlayabilmiştim.

"Dedem nerde kaldı?" diye sordum.

"Aradım yolda olduğunu söyledi. Hadi otur sen biraz." Oturmak yerine üstüme başıma bakınmaya başladım. Her şeyim normaldi.

Bugün Yağmur'umu isteyecektik. Günlerdir bugünün gelmesini bekliyordum ama birazdan fazla heyecandan sevdiğime kavuşamadan geberip gideceğimi hissediyordum.

"Bir aksilik çıkmaz değil mi?"

"Kardeşim her şey yolunda, kötü düşünme. İsteyeceğiz işte." Talha arkamdan sırtıma vurarak konuştuğunda, başımı onaylar anlamda salladım.

Yani isteyecektik sonuçta.

Adnan Bey amca da verecekti.

Yani bence vermeliydi.

Koltuğa oturacağım sırada asıl görmem gereken kişinin salonda olmadığını fark ettiğimde, bakışlarımı anneme çevirdim.

Küçüğüm yoktu.

"Anne Ecrin nerde?" diye sordum.

Annem gülümseyerek konuşmaya başladı. "Sana kız istemeye gideceğimizi duydu hanım efendiyi odasından çıkartamıyoruz. Ben varken neden başka kız istiyor abim deyip duruyor." Kaşlarımı şaşkınlıkla havaya kaldırdım. Küçüğüm beni fena halde kıskanmıştı anlaşılan.

"Ben gidip konuşayım onunla."

"Bence de bir konuşsan iyi olur oğlum." Merdivenlere doğru yöneldim. Doğrusu işim çok zordu. İlk defa böyle bir şeyle karşı karşıya kalıyordum.

Ecrin'in odasının önüne geldiğimde kapıyı tıklatıp içeri girdim. Yere oyuncaklarını dizmiş kendi başına oynuyordu. Başını oyuncaklarından kaldırıp bana kısa bir an baktı sonrasında hemen başını geri çevirdi. Şimdiye kadar çoktan abiciğim deyip kucağıma atlaması gerekiyordu oysaki. Derin bir nefes alarak yanına doğru ilerledim

"Beraber oynayalım mı küçüğüm?" O küçük omuzlarını silktiğinde, üzüntüyle iç çektim. Küçüğüm dediğime bile bir şey demediyse demek ki iş ciddiydi. Yanına doğru eğilip, yere oturdum. Üzerimdeki takımım kırışacaktı ama şu an bunu umursamıyordum.

"Neden benimle oynamak istemiyorsun abiciğim?" Sorduğum soruyla birlikte tekrardan omuzlarını silkti.

"Git sen istediğin kızla oyna." Kısık sesiyle söylediklerini duyduğumda güldüm. Bu kız daha bu yaşında böyleyse biraz büyümüş halini düşünemiyordum.

"Ama ben seninle oynamak istiyorum." Cümlemi bitirdiğim gibi Ecrin'i gıdıklamaya başladım. Gıdıkladığım gibi gülmeye başladığında, ben de gülmeye başladım.

"Yaaa abi bıyaksana."

"Yaaa abin seni bırakmak istemiyor ama abin seni yemek istiyor." Yanağını hafifçe ısırdığımda bir yandan da garip garip sesler çıkartıyordum.

"Yaa abi bıyak."

"Duyamadım küçüğüm beni çok mu seviyorsun?" Ecrin elimden kendisini kurtarmaya çalıştığında onu daha fazla zorlamamak için bıraktım. Bıraktığım gibi Ecrin kucağıma tırmanmaya başladı. Düşmesin diye belinde sıkıca tuttum. Tabii bir yandan da onun bu haline gülüyordum.

"Sen aytık onunla mı oynayacaksın?" Ah benim minik kalplim.

"Hayıy hep seninle oynayacağım." Ecrin gibi r'leri y'ye çevirdiğimi fark ettiğimde, kendi halime gülesim gelmişti. Hep böyle oluyordu ki. Ecrin'le beraber geçirdiğim beş dakikanın sonunda artık onun gibi konuşmaya başlıyordum.

"Onu daha mı çok seveceksin? O kızı istemesek olmuyoy mu?" diye sordu.

"Hep en çok seni seveceğim. Hem unuttun mu sen benim oyun arkadaşımsın?"

"O mu daha güzel peki ben mi?" diye sorduğunda başımı iki yanıma sallayarak gülmeye başladım. Sözde beş yaşındaydı.

"Benim için en güzeli sensin," dedim. "Hem o değil küçüğüm Yağmur abla tamam mı? Bak hem Yağmur ablan sana en sevdiğin keklerden yapar, sonra Yağmur çok güzel saklambaç oynar beraber oynarız ne dersin?" diye sordum. Belki sevdiği şeylerden girersem ikna olabilirdi diye düşünmüştüm. Ki verdiği cevaptan sonra olduğunu da anlayabilmiştim.

"Yapay mı bana kek?"

"Tabii ki de yapar hem de en sevdiğinden," dedim.

"Saklambaçta oynay." İkna oluyor gibiydi.

"Tabii ki de oynar. Hatta üçümüz birlikte oynarız."

"Tamam o zaman, isteyebiliyiz Yağmuy ablayı." Gülümseyerek, Ecrin'i kucağıma aldım.

"Hadi bakalım isteyelim Yağmuy ablanı." Ecrin'in odasından çıkıp merdivenlere yöneldim. Merdivenlerden aşağıya Ecrin'le beraber gülerek indiğimizde herkesin bakışları bize dönmüştü. Dedem de gelmişti. Annemin gülümsediğini gördüğümde, göz kırpttım.

Herkes burada olduğuna göre, artık gidebilirdik.

Umarım bugünümüzü sorunsuz bir şekilde atlatabilirdik.

Ecrin yanağıma kocaman bir öpücük kondurduğunda, burnunun ucunu sıktım.

(Şuraya Ecrin'e gülen ve beni kendisine düşüren bir Baran bırakıyorum eğğğdğğd)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Şuraya Ecrin'e gülen ve beni kendisine düşüren bir Baran bırakıyorum eğğğdğğd)

Evet, bölüm yorumlarınızı alabilir miyim?

Beğendiniz mi?

Bence bir sonraki bölüm artık istiyoruz
Yağmur'u. Ne dersiniz, isteyelim mi?

Baran ve Ecrin ilişkisi desem? 🥰

Yıldızları doldurmayı ve bol bol yorum yapmayı unutmayınız lütfen! 🌸

İnstagram: mavininhikayeleri

Sizleri seviyorum.

Yağmur | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin