İki Hayat 18. Bölüm "Uyanış"

67 8 0
                                    

Finale son üç bölüm. Keyifli okumalar...

Multimedia'da Isabell var. :*

Zack içeri kollarında Isabell’in cansız bedeniyle girerken Brenda şen bir kahkaha attı.

-Tılsımı bulmasını sağladım. Ve bir anda bayıldı.

-Zack bunun yaptığın büyüyle alakası olmasın sakın.

-Her neyse. Sen Isabell’i buraya getirmemi istedin bende getirdim. Yöntemim seni hiç ilgilendirmez.

Zack Brenda’ya göz kırpıp odadan çıktı.

Aradan geçen uzun bir süreden sonra Zack kapıda elinde kanlar içinde Robert’la belirdi.

-Olayları unutunca buraya getirmem zor oldu. Sıkıntı çıkardı birazcık.

-Isabella için de aynı şeyi söylemiştin. Dedi Brenda oflayarak.

***

“Isabella Robert yüzünden seçilmişlik kuralını bozdu.  Elli yılın sonunda ben olabilecekken Robert’ın kara büyüsü onu hem seçilmiş yaptı hemde günün birinde tekrar birlikte olacaklar. İnsan olmayı, normal olmayı ben hak ediyordum.

Brenda Zack’in omzuna başını dayamış bütün duygularını gözyaşlarıyla akıtırcasına ağlıyordu.

-Hadi gidip şu ayini yapalım.

***

-Ayin için hazırlıklar tamam.

-Görüyorum. İyi iş çıkarmışsın Zack. Tebrik ederim.

Zack Brenda’nın bu sözleri üzerine küçük bir çocuk gibi sevinmişti.

-Isabella tatlım. Şu taşa uzan lütfen. Diye seslendi ve Isabella denileni yaptı.

Ayin başladı.

Kelimeler söylendikçe Isabella acı içinde kıvrılıyordu. Elbisesi kan içindeydi. Bileğimde asa dövmesi vardı. Etrafına yılan gibi şeritler dolanmış, yamuk, koyu renk bir asa. Önceden bir melekti. Şimdi ise bir cadı. Eskiden olması gerektiği gibi… Zamanı gelmişti. Sonunda ruhu Robert ile uyumluydu ve Isabella artık bir insan olabilirdi. Brenda’da bu acı dolu hayattan kurtulabilirdi. 

 -Merhaba Brenda.

-Isabella. Seni özlemişim. Brenda duvara sırtını dayamış oturuyordu.

-Beni kandırmaya çalışma Bren. Senden daha bilgiliyim. Yalan söylediğini hemen anlarım. Ayrıca bana yeni bir beden lazım. Bu cılız kızın bedeninde olmaktan bıktım. Uzun süredir onun içindeyim. Yer değiştirmenin vakti geldi.

-Elbette. Her şey hazır. Kutsal su geldiğinde yeni bedenine kavuşmuş olacaksın. Tıpkı söz verdiğimiz gibi. 

 Zack kutsal suyu getirdi ayinin kalan kısmını gerçekleştirecekleri sırada kapıdan Robert kanatlarıyla birlikte içeri süzüldü.

***

Brenda Robert’ın arkasından gitti. Isabella’yı çimlerin üzerine bırakmış uyanması için yalvarıyordu.

-Artık çok geç. Dedi Brenda.

-Ne demek artık çok geç?

Robert Brenda'nın üzerine yürümeye başladı.

-Konuş. Ona ne yaptınız? Diye bağırıyordu.

-Ne? Biz mi? Ayinin yarısında onu alıp götüren sendin.

-Bıraksaydım zaten ölecekti. Diye kükredi.

-Geç kaldın ahbap. Daha önce gelmeliydin. Ama sen ayine başladıktan sonra geldin. Ruhu bedeninden çoktan ayrılmıştı. Ruhu arada kaldı. Arafta kayboldu. Puf. Elleriyle havada ki bulutu dağıtmaya çalışır gibi yaptı.

-Yalan söylüyorsun. Seni kahrolası sürtük. Her şey senin yüzünden oldu. Defol. Defol git buradan. 

Brenda kırılmışçasına birkaç adım uzaklaştı ardından kanatlarını açıp uçtu, gitti.

***

-Ayinde açığa çıkan ruh Isabella’nın ruhundan kopan parçaların yerini dolduran kötü huyların birleşimiydi. Isabell ölmeliyken ölmedi ve o kayıp parçalar tekrar birleşti. Onun yerine onun içindeki parça öldü. Bu demek ki son parça da yok oldu.

-Ama ayin gerçekleşmedi. Dedi Brenda.

-Ayinin gerçekleşmesine gerek yok. Isabella’ya ait olmayan parçalar açığa çıktı ve arafta kaldı. Şuan geriye sadece Isabell ve Isabella’nın saf ruhu kaldı. Kutsal su yapay olan ruhu öldürecek zaten ve sonrasında da Isabella dirilecek. Bunu olmaması için hiçbir neden yok. Kurtulacaksın bebeğim.

Brenda mutlulukla kendini Zack’in kollarına attı. Kurtulacaklardı. Artık sona gelmişlerdi.

***

Robert gözlerini açtı ve dudaklarını Isabell’in dudaklarından çekti. Isabell’in derisi gittikçe soluyor ve yeşil bir renk alıyordu.

-Gördüklerimize inanamıyorum, dedi Isabell.

-Bunlar önceki yaşamların.

-Ölecek miyim?

Robert bakışlarını kaçırdı.

-Korkuyorum Robert.

-Korkma bebeğim. Lütfen korkma. Ben yanında olacağım söz veriyorum.

-Eğer öleceksem niye yaşadım ki? Beni hiç sevmemişsin. Sen Isabella’yı sevmişsin.

-O zaten sensin Iz. Lütfen yapma.

-Hayır o Isabella. Bense Isabell’im. İkimiz farklı kişileriz ama aynı bedendeyiz. Onun ben olması benim de o olmam imkansız. Sen onu seviyorsun hep de onu seveceksin.

- Iz, bebeğim. Robert bir adım atıp Isabell ile arasındaki boşluğu kapattı ve Isabell’in dudağına masumca bir öpücük bıraktı. Isabell başta tereddüt etse de sonunda oda Robert’ın öpücüğüne karşılık verdi. Tutkuları öpüşmelerine yansırken Robert  bir eliyle Isabell’in fermuarını açıyordu.

İki HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin