Yeni bölüm geldi. Keyifli okumalar.
Isabella gözlerini açtığında Robert’ın onu izlediğini fark etmişti.
-Hey öyle bakmasana…
-Nasıl bakıyorum?
-Sanki içimi görebiliyormuş gibi. Düşüncelerimi okuyormuş gibi…
Robert yatakta sırt üstü yatıp tavanı izlemeye başlamıştı.
-Bu eğlenceli olabilirdi.
-Ne demek istiyorsun Rob?
-Ne yani dün gece yaşadıklarımızla ilgili düşüncelerini merak etmem yanlış mı?
Isabella bütün bedeninin kızardığını hissetti.
-Yapma...
-Ne? Robert’ın dudakları kıvrılmıştı.
-Kafandan geçen her şeyi bu kadar rahat söyleyemezsin.
-Söylüyorum ya işte.
Robert Isabella’yı kendine doğru çekip öptü.
-Anın tadını çıkarmalıyız bebeğim.
-Seni bu batağa sürüklediğim için özür dilerim.
-Bella. Senin suçun değildi. Benliğini değiştiremezsin.
Artık ikisi de sırt üstü yatıyordu. Robert’ın bedeni Isabella’nın bedenine temas ederken vücut ısıları birbirine karışıyordu.
-Muhteşemdi. Dedi Isabella.
-Ne? Robert hiç bir şey anlamamıştı.
-Sorunun cevabı diyorum “muhteşemdi”…
O an Robert’ın yüzüne yayılan gülümseme görülmeye değerdi.
***
Robert elindeki battaniyeyi Isabella’nın sırtına doladı ve ardından geçip Isabella’nın yanına oturup banka iyice yayıldı, Isabella’yıda kollarıyla sarmaladı. Bu anın bitmesini istemiyordu. Öylece donup kalıp sonsuza kadar bu göl evinde saklanmak istiyordu ama böyle bir şansları yoktu. Karşısında duran sakin göl sularını izledi ağaç yapraklarının rüzgarla dans edişini ve kuru yaprakların hışırdamasını dinledi. Manzaranın tadını bile çıkaramıyordu. Onları aramaya başlamış olmalıydılar. Isabella’nın tehlikede olmasına izin veremeyeceğini biliyordu. Onun Isabella’sı… Bunların hiç birini hak etmemişlerdi. Kuralların bu kadar katı olması onların suçu değildi. Isabella’yı kendine doğru çekip alnına öpücük kondurdu ardından yanaklarının kızarmasını izledi. Akşam yaşadıklarından sonra hala utanıyordu öyle masumdu ki onun acı çekmesine dayanamazdı. Isabella kolunun altında hareket edince bakışları ona kaydı.
-Bize ne yaparlar dersin? Bakışları endişeliydi.
Bakışlarını kaçırdı Robert.
-Biliyorsun…
-Isabella… Robert olacakları onunla paylaşamazdı. Bu imkansızdı ona olacakları anlatıp daha fazla korkmasına neden olamazdı.
Isabella sırtındaki battaniyeyi banka bırakıp ayağa kalktı. Göle doğru yürüdü elleri titriyordu.
-Bilmek istiyorum, dedi.
-Isabella…
-Isabella, Isabella ne? Ne yapacaklar bize söyle?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Hayat
RomanceDaha önce hiç kendinizi dejavu yaşarken hissetmiş miydiniz? Rüyanızda gördüğünüz bir olayı sanki yaşamış gibi ya da yaşadığınız bir olayı rüyanızda gördüğünüzü zannettiğiniz oldu mu? Hayır mı yoksa evet mi? Isabell Wood bunu on dört yaşından beri ne...