44. Bölüm - Hayatımın anlamları!

10.2K 260 13
                                    

Selam Arkadaşlar. Nasılsınız?

Bir şeyler söylemek istiyorum.

Sitedeki bazı sorunlar yüzünden hâlâ hikayeyi okuyamayanlar var galiba. Ama ilk denemede olmasa bile diğer denemelerde açılıyordu. Umarım kısa zamanda okurlar. İsteyenler için de bir arkadaşımız yoruma yazmış. Oraya bir bakabilirler.

Sonrasında banabirhandevekerem adlı arkadaşımız benimle bir röportaj yaptı, isteyenler profilinden bakabilir.

Son olarak da terazi12345 adlı arkadaşımızın hikayelerine bir bakın derim. Aşk ve Turku'yu yeni yazmaya başladı.

Sona doğru yaklaşırken istek ve önerilerinizi de sunabilir, ithaf isteyebilirsiniz.

Bebek resmini çok tatlı diye koydum. Onların bebekleri de ancak bu kadar tatlı olurdu. Tabi siz istediğiniz şekilde hayal edebilirsiniz. İsim konusunda da öyle.

Beğeni ve yorumları da eksik etmeyin lütfen.

İyi Okumalar. :)

Zeynep'in Ağzından

Son bir haftadır olduğu gibi karnımın altında kasıklarımın üstünde oluşan garip bir kasılmayla uyandım. Ah! Gün geçtikçe acısı artıyor gibiydi.

Doğuma yaklaşık iki hafta kalmıştı ama doktor günün şaşabileceğini her an hazırlıklı olmamız gerektiğini söylemişti.

Herkes gibi bizde ufak bir doğum çantasıyla durumu halletmiştik. Çantayı da her ihtimale karşı arabanın bagajına koymuştuk. Ah yine zeka fışkırıyorduk!

Kerem de yanımda olmak amacıyla dünden itibaren işe gitmemeye karar vermişti.

Yataktan hafifçe doğrularak oturur pozisyona geldim.

İşte yine olmuştu!

Kendimi zorlayark lavoboya attım. Bir an önce bebeğimin doğmasını isiyordum artık. Gün geçtikçe ağırlaşmıştı ve bana hiç yardımcı olmuyordu. Eskiden yaptığım bir çok şeyi de özlemiştim.

İşe gitmeyi bile.

Sonrasında sık sık alışveriş yapmayı, kafama estikçe spor yapmayı, evin içinde oradan oraya gezinmeyi bile özlemiştim. Kızlarla da sık sık görüşemiyorduk artık.

Melis ve Barış evlendikten sonra çok değişmiş kendilerine özel bir çok hobi edinmişlerdi. O kurstan bu kursa derken çılgınlar gibi eğleniyolardı. Bu garip tavırarı beni şaşırtmıştı ama hoşuma da gitmişti. Sonuçta bir daha bu yaşa gelmeyecektik. Ama işi gücü unutmuşlardı ve yakında bizi de unutacaklardı.

Yağmur ve Can da bebeklerinin büyüyüşünü gözlemliyor, Kayra'sız bir dakika bile geçiremiyorlardı. Yağmur yorulmaktan şikayet ediyordu ve birbirimize gelip gitmiyorduk.

Tabiki içinde bulunduğum durumdan şikyetçi değildim. Tüm bunlar bebek sahibi olacağım içindi. Bir bebeğimin olmasından niye şikayet edeyim ki? Ama bunlar eskileri özlediğim gerçeğini değiştirmiyordu.

Ama az zamanımız kalmıştı. 

Doğumdan da korkmuyor değildim. Gün yaklaştıkça deli gibi doğurmakla ilgili şeyler araştırıyordum. İnternette bulunan videolara bile girmek istiyordum.

Doktorum korkulacak bir şeyin olmadığını ve sadece gerekli şeyleri araştırmam gerektiğini söylemişti. Kendimi korkutacak şeylerin değil. Ama yine de duramıyordum.

Rehine [ZeyKer]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin