4.BÖLÜM : "GEÇMİŞE VURULAN KIRBAÇ"

583 163 1.9K
                                    


Bölüm için şarkı önerim ;

Arniana Grande: God is a woman

Charlie puth: I Warned Myself

Selam arkadaşlar nasılsınız iyisinizdir inşallah. Neyse ben sizi çok tutmayayım hemen bölüme geçin . Size güzel uzun bir bölüm getirdim çünkü.

4.BÖLÜM : " GEÇMİŞE VURULAN KIRBAÇ "

Neydi bu , imtahan mı? Neyin imtahanıydıydı ki , bunları hak edecek kadar ne yaptım ben diyordum. Allahım hangi günahımın bedeli?

Cevap yok!

Bunu hayatımızda ne kadar çok soruyoruz öyle değil mi? Ama hiç bir zaman kesin bir cevap yok, ya günah işleyip onun bedelini ödüyor oluruz ya da bizden önce işlenmiş günahların bedeli. Ama şu da var hak ediyormuyuz?

Ona da Hayır!

Bazenleri yaşamaktan bunalırız bu doğaldır ama bunların nedeni değil, çünkü bizi bunaltan, hayattan soğutan biz değiliz kirli insanlar. İşte bu hiç doğal değil. Kötü insanlar . Bizi hayattan soğutacak kadar kötü insanlar. Hayatımızda iyi şeyler var iken bile gözümüzü kör edip görmemizi engelleyen insanlar.

Ayza hâyal kırıklığı mı denir bilinmez ama öylece bakıyordu ablasına , ne denirdi ki daha? Zaten bütün duygular ile bakmış idi ablasının gözlerine öfke , nefret , pişmanlık , üzüntü hatta sevinçle bile ama o , ona hiç acımamış , sevmemişti. O da şimdi hiçbir duygu barındırmayan gözler ile bakıyordu. Daha ne kadar hissizleşebilirdi bilmiyordu.

"Bu doğru mu Ece?" Sorusu ile gözleri babasına çevrildi. Ona da aynı ruhsuz bakışlarını yolluyordu şimdi. Endişelenmiş miydi gerçekten, yoksa babacılık oyunu mu oynuyordu. Ne olacaksa olsun dedi genç kız, herşeyi öğrensin sanki çok umrunda.

"Evet." Yeniden ablasına baktığında yüzünde o hiç yok olmayan gülümsemesini gördü. Daha fazla bu gülümsemeyi görmemek için bakışlarını derhal babasına çevirdi. "Doğru." Uğur beyin çatılan kaşları şimdi daha fazla çatılmıştı.

"Ne demek doğru? Kim peki, böyle sevgilin olduğuna göre bari bizim seviyemizde birisi olsun." Ne diyordu bu adam, yani Alaz fakir bir ailenin evladı olsa kabul etmeyecek miydi? Herkez bu dünyada eşit haklara ve yere sahipken bizim haddimize düşmeyecek bir şekilde sınıflandırmak da neyin nesiydi. Nasıl bir saçmalıktı bu böyle.

Ece alayla gülümseyerek, "Merak etme babacığım, o kişi Kandemir ailesinin tek varisi. Alaz Kandemir." Uğur bey memnun olmuşcasına önüne döndü.

"İyi, iyi kedi olalı bir fare yakalayabilmişsin. "

O tekrardan kahvaltısına devam ederken deminden beridir söylenen sözleri şaşkınlık ile dinleyen Hümeyra Hanıma döndü Ece. Annesi de kızının ona olan bakışlarını fark edince hemen ona dönüp gülümsedi ve aynı zamanda gözlerini kapayıp açtı. Bu daha sonra konuşuruz ,dert etme beni demekti. Ece dudakları titrerken gülümsedi çok seviyordu onu ve çok küçükken bile onun idolü annesiydi. Onun gözlerindeki hüznü gören ve yanında duran tek kişi de annesiydi. O yüzden hep örnek almıştı Hümeyra ' bir gün kendi ayakları üzerinde durabilecek ve kimseye belli etmeden tüm dünyaya kafa tutacak güce gelecekti. Masadakilerin dikkatini bozan şey ise Uğur beyin sandalyesinden çıkan gültü ve ayağa kalkışı olmuştu.

KÜL | KAYIP HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin