Bölüm 7

11.1K 1K 1K
                                    

      Harry, Weasley Büyücü Şakaları'na girer girmez etrafa hızlıca göz attı. Ron ve George'u göremeyince üst katta olabileceklerini düşünerek merdivenlere yöneldi. Henüz bir basamak bile çıkamamışken Ron merdivenlerin başında belirmiş, yüzündeki şaşkın ifadeyle hızlıca inmeye başlamıştı.

      "HARRY! Duyduklarım doğru mu?!" derken son basamağa gelmişti. "George'un şakalarından biri olmalı, değil mi?"

      "Neyden bahsettiğine göre değişir, Ron." Harry konuyu anlamaya çalışırken merdivenlerin başında beliren George'u fark etti. "Hey, George!"

      "Senin Malfoy'un elini sıktığını falan söyledi. Şaka anlayışı gittikçe kötüleşmiyor mu sence de?" Ron daha Harry'den cevap bile almamışken kendi kendine gerçek olmadığına karar vermişti. En yakın arkadaşı, Malfoy'un Azkaban'da çürümesine izin vermedi diye onunla arkadaş olmuş değildi ya?

      "Şaka sayılmaz aslında," dedi Harry. "Bayılma lütfen. Artık düşmanlık kalmadı Ron, kimseyle düşman olmak istemiyorum." Destek olmak ister gibi Ron'un omzunu tuttu ve hafifçe sıktıktan sonra bırakıp merdivenleri çıkmaya başladı.

      "Hiç komik değil, Harry!" Ron, Harry'nin ardından bağırdıysa da dikkatini çekememişti.

      Harry basamakları tamamladığında karşısında dikilen George'a gülümsedi. "İyi görünüyorsun," dedikten sonra koluna vurdu hafifçe. "İşler de yolunda görünüyor." Başını çevirip alt kata bakındı. Diagon Yolu'ndaki en kalabalık dükkandı burası, her zamanki gibi.

      "Sen de fena görünmüyorsun." George Harry'ye bakarken sırıttı. "Saç sakal falan şekil olmuş, ilişkiler konusundaki çaresizliğini bilmesem birini tavlamaya çalışıyorsun diye düşünürdüm."

      Ron yanlarına geldiyse de ikisine selamlaşmaları için biraz vakit tanımıştı. Bir yandan da Malfoy konusunu sindirmeye çalışıyordu. Biriyle düşman olmamakla arkadaş olmak arasında çok büyük fark vardı ve Malfoy'la arkadaş olmayı kesinlikle kabul edemezdi. Okul hayatları boyunca her türlü pisliği yapan biriydi Malfoy. Şimdi hiçbir şey olmamış gibi Harry'nin dostluğunu nasıl kazanabilirdi?

      "Gerçi," diye devam etti George. "Bizim Ron, Hermione gibi birini tavlayabildiğine göre o kadar da çaresiz sayılmazsın."

      "HEY! BEN BURADAYIM!" Gülmeye başlayan Harry'ye dikti bakışlarını. "Malfoy meselesini anlatmaya ne dersin, dostum?"

      "Konuşuruz, Ron, konuşuruz."

      Harry, anlatacak pek bir şey olmamasına rağmen arkadaşını geçiştirmeyi seçmişti. Tokalaşmaya bile bu kadar takılmışken Malfoy'un evine ikinci kez geldiğinden bahsetmek pek akıllıca olmazdı. En azından Hermione yokken asla böyle bir şeye kalkışmazdı. Bir ara ikisine de Malfoy'un çiçek sulama ziyaretinden bahsetmek zorunda kalacağını biliyordu zaten. Şimdi Ron'a anlatırsa onun ruhsal çöküşüne şahit olacak ve Malfoy'un ona zarar vermek istediğiyle ilgili komplo teorilerini dinleyecekti. Daha sonra onu Hermione'ye gittiğinde aynı muhabbeti ikinci kez yaşayacaktı. Harry'nin bütün bu karmaşaya enerjisi yoktu artık.

      Dükkanda geçirdiği yarım saatin ardından George'un yeni ürünlerden hazırladığı paketle birlikte oradan ayrıldı. Teddy için aklındaki hediyeyi de aldıktan sonra oyalanmadan evine döndü. Gün içinde ruhsal olarak ne kadar yorulduğunu da ancak eve döndüğünde fark edebilmişti. Bakışları üzerinde hissetmek, hakkında konuşulduğunu duymak, savaş bitmiş olmasına rağmen insanların düşmanlık beslemeye devam ettiklerini görmek onu rahatsız etmişti. İşte bu yüzden Diagon Yolu'na uzunca süre daha gitmeyeceğinden emindi.

Obliviate | Lost MemoriesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin