"Evinizin tek oğlu şu anda eve gelmiş bulunmaktadır lütfen rahatsız etmeyiniz. Tüm ilginiz için şimdiden çok teşekkür ediyor ve odama geçiyorum."
Annesi eve gelen oğlunun sesini duyduğunda elini ağzına kapatarak gülmüş ve elindeki tabağı eşinin kucağına bırakarak ayağa kalmıştı.
Merdivenleri yavaş adımlar ile çıktığı gibi karşısında duran kapıyı çalmadan açmış ve içeriye dalmıştı.
"Anne! Tanrı aşkına ne yapıyorsun kapı çalmak nedir bilmez misin?"
"Oğlum hemen peşinden içeriye girdim zaten boş konuşma istersen."
Yoongi elindeki tişörtü çıplak omuzlarına geçirip annesine tam anlamı ile döndü.
"Ben gelince size o kadar teşekkür ettim ama sen istediğimi yapmadın yani annelik bitmiş yazıklar olsun."
Annesi oğlunun üzerindeki pijamalara bakıp kollarını göğsünün hizasında bağladı ve yürüyerek yatağa uzanan oğlunun yanına ulaştı.
"Ayağa kalk ve üzerine güzel bir şeyler giyin oğlum bu akşam yemeği dışarıda yiyeceğiz."
Yoongi duydukları ile Taehyung'un attığı mesaja cevap vermeyi unutup yataktan fırladı ve işaret parmağı ile bir kendisini bir annesini birde aşağı katta oturan babasını göstermek için yeri işaret etti.
"Biz mi?"
"Evet, biz."
Yoongi telefonunu giydiği eşofmanın cebine atıp gözlerini kısarak annesine baktı.
"Anne hayırdır ne oluyor, öleceğim de haberim mi yok?"
Annesi kaşlarını çatarken elini uzatıp Yoongi'nin alnına sert bir şekilde vurduğunda Yoongi elini alnına çıkarıp parmakları ile acıyan yeri ovaladı.
"O ne biçim söz Yoongi, bir daha duymayacağım öyle bir şey neyse sinirlerimi bozma benim dışarıda yiyeceğiz işte. Hem önemli bir konu konuşacağız senin ile."
"Yine ne yaptım, bak ne yaptığımı bile bilmiyorum kesin suçsuzumdur."
Oğluna bakarken gözlerini kısıp birkaç saniye bekledi.
"Öyle bir şey değil çok konuşma da üstüne güzel şeyler giyip aşağıya gel."
Annesi kapıyı arkasından çekip odadan çıkarken Yoongi odaya sesli bir nefes verip dolabına yöneldi.
Güzel siyah bir kot pantolon üzerine göğsünde FG yazan beyaz bol bir tişört giyindi ve telefonunu alıp bir süredir cevap vermediği için kuduran arkadaşına dışarıya çıkacakları hakkında kısa bir mesaj atıp odasından çıktı.
Merdivenin trabzanına oturup aşağıya kayarken tam alta indiği sırada babasının bakışları ile karşılaşıp trabzandan yere doğru atlayıp babasının peşinden salona girdi ve koltuklardan birine oturdu.
"Baba bugün ayrı bir ciddisin ben seni böyle görünce geriliyorum. "
"Konuşacağız işte oğlum soru sorma, şimdi herkes hazırsa çıkalım."
Yoongi hiçbir şey anlayamadan evden çıkmış ve arabaya binmişlerdi. Ne kadar soru sorarsa sorsun anne babası ona cevap vermiyordu bu yüzden en sonunda pes edip camdan gittikleri yolu izlemeye koyuldu.
Arabaları lüks bir restorantın park alanına doğru girerken Yoongi oturduğu koltukta dikleşip etrafına bakınmaya başladı.
"Piyango falan vurmadıysa kesin geçen gün içince sarhoş olup banka soydum sizde bir şekilde polisi atlatıp paraları yiyorsunuz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARRIAGE | yoonmin
Fanfiction"daha önce yıldızları saymayı denemiştim" yoongi başını yana çevirip diğerine baktı "kaç taneler" jimin gülerek eşinin saçlarını okşadı "en az gözlerindekiler kadar fazla" Yazım yanlışları ve mantık hataları için özür dilerim, düzeltebilmek için k...