"Yeter ya! Kalk duşa giriyoruz."
Jimin saatlerdir birkaç saat uyuyor ardından uyanıyor fakat halsiz bir şekilde uzanıyordu. Yoongi'nin hastaneye gitme ısrarlarına da kesinlikle cevap vermiyordu bu yüzden Yoongi eğer elindeki telefonu bırakırsa uyuyacağını bildiği için telefonundan neler yapabileceğini araştırıyordu. O kadar uykusu gelmişti ki artık esnemekten ağzı falan yırtılacaktı sanırım. Saat çoktan gece yarısını geçmiş ve Jimin bir kez daha uykuya dalmışken Yoongi elindeki telefonu yatağa bırakırken bağırarak ayağa kalktığında Jimin irkilerek uyanmış ve kendisine yaklaşan eşinin neler söylediğini anlamlandırmaya çalışmaya başlamıştı.
"Jimin biraz bana yardımcı olur musun acaba? Çünkü çok ağırsın, biraz düşün beni ama değil mi?!"
"Ne yapıyorsun?"
Jimin Yoongi'ye yardımcı olabilmek için yataktan kendisi kalkarken Yoongi önden giderek banyonun kapısını açmıştı.
"Tutsana beni!"
"Patlama istersen, bekle işte iki dakika."
Tekrar Jimin'in yanına giderek kolunun altına girmiş ve bir eli ile de belini tutarken ikisi beraber banyoya girmişlerdi.
"Pantolonunu çıkarman gerekiyor."
"Aslında bana söylemeden senin çıkarman gerekiyor bebeğim."
"Bu bebek seni birazdan çok fena benzetecek Jimin, kendine gelsene biraz!"
Jimin düşük omuzları ve yarı kapalı göz kapakları ile Yoongi'ye bakmaya devam ettiğinde Yoongi ondan nefret ettiğini söyleyerek elini Jimin'in pantolonuna atmış ve bacaklarından çıkardıktan sonra banyonun herhangi bir köşesine fırlatmıştı.
"Senin de üzerindekilerden kurtulmam gerekiyor ama önce-"
Jimin cümlesini bitirmeden elini üzerinde tek parça kalan yere attığında Yoongi uzanarak elini tuttu.
"Zamanı değil Jimin, şu anda bunu yapmıyoruz."
"Elini hemen çekmezsen şu an tam zamanı olacak ve daha önemlisi NEDEN HER ŞEYİN ZAMANI VAR?!"
Yoongi elini hızla kendine çektikten sonra ellerini beline doğru koyarak gözlerini hafifçe kıstı. Bu birazdan cevabını alacaksın duruşuydu ve muhtemelen Yoongi'nin böyle birçok duruşu daha vardı.
"JİMİN SENCE ŞU ANDA BUNUN YERİ VE ZAMANI MI ACABA, HAYIR YANİ SALAK MISIN CANIM SEN!"
Jimin Yoongi'nin bağırması ile kendine biraz daha gelirken Yoongi onu omuzlarından iterek duşun içerisine sokmuş ve suyun çok aşırı derecede soğuk olmaması için ayarını yaparak duş kabinine sırtını yaslayan Jimin'in üzerine tutmuştu. Jimin soğuk sudan kaçmak için öne doğru atıldığında duş başlığı Yoongi'nin elinden kayarak yere düşmüş ve tam olarak Yoongi'yi hedef alarak etrafı ıslatmaya devam etmişti.
"Artık uyumak istiyorum ben ama ya! Bu ne, ıslanıyorum hep."
Daha fazla ıslanmamak adına eğilerek duş başlığını aldıktan sonra Jimin'in eline tutuşturarak gözlerine bakmıştı.
"Eğer suyu kapatırsan veya kendine tutmazsan seni burada bırakır ve gider uyurum. Hatta kapıyı da üzerine kilitlerim."
Son sözlerini de söyledikten sonra gülümseyerek üzerindeki ıslanan kıyafetlerini çıkararak çamaşır sepetine atmıştı ve Jimin'in yanına giderek duş başlığını tekrar kendisi devralarak yavaştan ateşi düşmeye başlayan Jimin'i biraz daha suya maruz bırakmıştı.
Yeterli olduğunu düşündüğünde suyu kapatarak kapının arkasındaki bornozlardan birini alarak ilk önce kendi giyinmiş diğerini de Jimin'e vermişti. Az önce baraj gölünün içerisine düşmüş gibi sular altında kalan Jimin kendini şu anda daha iyi hissediyordu.
"Sakın bir daha hastalanmak gibi bir şapşallık yapma çünkü sıra bende."
"Ben sana daha iyi bakarım merak etme."
Yoongi yatağa uzanmasına sadece birkaç adım kalsa dahi laf sokmak için arkasını döndüğünde Jimin elindeki havluyu Yoongi'nin başına bırakarak onu geriye doğru itmiş ve yatağa oturmasını sağlayarak kendisi de arkasına geçmişti.
"Hayatımda ilk kez insan olan bir hasta baktım, köşede oturup ölmeni bekleyebilir ve tüm paralarını gelecekte neler için harcayacağımı planlayabilirdim ama iyi biri olduğum için bunu yapmadım. Bu yüzden şimdi bana birkaç güzel övgü yağdırmanı istiyorum. Bunu hak ettim."
Jimin Yoongi'nin başındaki havlu ile ıslak olmayan saçlarını kuruturken "Hayatımda gördüğüm en güzel hasta bakıcısın" diyerek diğerine yaklaşmış ve yanağından öperek biraz geriye çekilerek ellerini havludan da çekmişti.
"En mükemmel insansın."
Bir kere daha yaklaşarak dudaklarını Yoongi'nin yanağına bastırmıştı.
"Beni güldürebilen tek kişisin."
Gülümseyerek tekrar aynı yeri öptüğünde Yoongi başını çevirerek Jimin'e bakmıştı.
"Hayatımdaki en sevimli, en iyi, en akıllı, en eğlenceli, en yaratıcı küfürler eden ve en sevdiğim kişisin."
Jimin son kez eğilip dudaklarını Yoongi'nin dudaklarına bastırdı ve ona birkaç küçük öpücük verdikten sonra geriye çekilerek gülümsediğinde Yoongi de gülümsemiş ve bakışlarını çekerek "Artık saçımı kurutmayı istiyorum" demişti.
Jimin tekrar havluya elini atıp Yoongi'nin saçlarındaki fazlalık suyu almaya devam etmişti fakat Yoongi'nin saçları ıslak falan değildi.
"Sende bana bir şeyler söyle."
"Ah, tamam iyi dinle o zaman. İlk olarak zeki birisin ama çoraplarını hep yere atıyorsun, gördüğün üzere o çorapları toplamıyorum ve oldukları yerde çürümelerini izliyorum. Biraz salaksın ama kavga etmekten en çok hoşlandığım kişisin çünkü eğlenceli cevaplar veriyorsun. Annem ile ne zaman kavga etsem beni göt ediyor bu yüzden onunla dalaşmak hiç hoş değil. Şu anda boşu boşuna yapsan da genel olarak saçlarımı kurutmanı seviyorum, bu arada sen saçımın ıslak olmadığının farkındasın değil mi?"
"Önemi yok Yoongi sen devam et."
"Hmm, birde sarılarak uyumamızı seviyorum çünkü sıcak oluyoruz ve sarılmak hoşuma gidiyor ve son olarak da seni eskisinden birazcık daha fazla seviyor olabilirim ama şey yani minicik tamam mı? Hiç öyle şey yapma."
"Tamam Yoongi şey yapmayacağım ama bende seni minicik sevdiğimi söylemeliyim. Minnacık böyle aynı senin gibi."
İkisi de gülmeye başladıklarında Yoongi geriye doğru giderek Jimin'in göğsüne sırtını yaslamış ve Jimin de kendisine kollarını sararken gülmeye devam etmişti.
"Minicik seviyoruz."
Jimin gülümseyerek Yoongi'nin saçlarını öptükten sonra "Evet Yoonie, minicik seviyoruz biz" diyerek Yoongi'ye daha sıkı sarılmıştı.
Bir süre öylece beklemelerinin üzerine Yoongi biraz daha böyle kalırsa uyuyacağını söylediğinde Jimin onu bırakarak yatağın içerisine girmesine izin vermiş ardından da kendisi girerek tekrar Yoongi'ye sarılmıştı. Sadece bornoz giyiniyor olmaları çok uykusu olan Yoongi'nin de, minicik sevdiğini söyleyen eşinin az önceki halini düşünerek gülümseyen Jimin'in de pek kafaya taktığı bir sorun değildi.
BU ARADA GEÇEN GÜN GELEN TRAILER SONRASI KENDIMI KAYBETTIM
YOONGI SEN ÇOK DEHŞETÜL VAHŞET BIR ŞEYSİN YANI AMAN YARABBİ O NEYDİ ÖYLE
TAM ŞERRO YEMIN EDERIM UF
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARRIAGE | yoonmin
Fanfiction"daha önce yıldızları saymayı denemiştim" yoongi başını yana çevirip diğerine baktı "kaç taneler" jimin gülerek eşinin saçlarını okşadı "en az gözlerindekiler kadar fazla" Yazım yanlışları ve mantık hataları için özür dilerim, düzeltebilmek için k...