Jimin burnunu gıdıklayan saçlar yüzünden uyandığında hava çoktan aydınlanmıştı. Kollarında yüzü asık bir şekilde uyuyan çocuğun çatılan kaşlarının arasına parmağını bastırıp kaşlarının düzelmesini sağladı ve kollarını ondan çekip üzerini düzelttiği gibi üzerini giyinip odadan çıktı.
Çok geçmeden ise Yoongi gözüne girmeye çalışan güneş yüzünden gece o balkonun perdesini çekmedikleri için binlerce kez lanet edip gözlerini araladı ve odada tek olduğunu anlayınca gülümsedi. Ardından yataktan çıkıp hızlıca banyoya ulaştı ve üzerini çıkarmayı boşverip avucuna aldığı bol su ile yüzünü yıkadı.
Odanın içerisine geri döndükten sonra balkondan içeriye sızan güneş ışıklarına ters bir bakış atıp kapıya yöneldi ve kapıyı açıp dışarıya çıktı fakat karşısında kesinlikle Jungkook'u beklemiyordu.
"Günaydın."
"Günaydın Jungkook."
"Üzerindekiler fazla küçük değiller mi?"
Jungkook'un alaylı ifadesine karşılık üzerindekileri süzdü ve gülerek cevap verdi.
"Daha küçüğünü bulamamıştık."
"Sevimli olmuşsun ama."
"Bilemiyorum daha çok babasının kıyafetlerini gizlice giyinen yaramaz çocuklara benzedim."
"Bu da güzel bir yaklaşım fakat yine de sevimli."
"Tamam teşekkür etmek gereken kısımdaysak teşekkür ederim."
"Pekala, kahvaltıya biraz daha zaman var o yüzden bahçeye çıkmaya ne dersin?"
"Herkes nerede ki?"
Jungkook yürümeye başlayıp arkasından yürürken konuşan gence omuzunun üzerinden baktı.
"Büyükannem kış bahçesinde oturuyor, Jimin de evde fakat nerede olduğu hakkında en ufak bir fikrim yok ve diğerleri de şu anda çalışma odalarında şirket hakkında dosyaları inceliyor."
"Her sabah bunu yapıyorlar mı?"
"Hayır, hadi gel."
Yoongi hızlı adımlar ile onun yanına ulaşıp merdivenlerden indi ve Jungkook'u takip ederken bahçeye çıktı.
"Büyükannenin yanına gidelim."
"Olur."
Kış bahçesinin olduğu yere geldiklerinde büyükannenin içeride yanlız olmadığını görmüşlerdi.
Jungkook Yoongi'nin geçmesi için kış bahçesinin kapısını açtığında içeride olan Jimin ve büyükannenin bakışları ikisine dönmüştü.
"Merhaba büyükanne."
"Merhaba tatlım."
Yoongi büyük anneye gülümserken Jimin oturduğu yerden ikisine bakıp başını salladı "siz neden beraber geziyorsunuz yine?"
"Bahçeye çıkmayı teklif etti ben de kabul ettim ama sonra büyükannenin burada olduğunu öğrenince yanına gelmek istedim."
Jungkook Jimin'i umursamadan gülümseyerek kolunu Yoongi'nin omuzuna attı ve onu kendine çekerek büyükannesine doğru döndü.
"Büyükanne o sence de çok sevimli görünmüyor mü?"
"Sevimli görünüyor tabi."
"Az önce bunu ona söylediğimde bana daha çok babasının kıyafetlerini gizlice giyen birine benzediğini söylemişti ama bence kesinlikle çok sevimli duruyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARRIAGE | yoonmin
Fanfiction"daha önce yıldızları saymayı denemiştim" yoongi başını yana çevirip diğerine baktı "kaç taneler" jimin gülerek eşinin saçlarını okşadı "en az gözlerindekiler kadar fazla" Yazım yanlışları ve mantık hataları için özür dilerim, düzeltebilmek için k...