Jimin saat altıya gelirken evden çıkıp arabasına bindikten sonra bahçedeki görevliye selam vererek evinden ayrıldığı gibi Yoongi'nin evine doğru sürdü.
Pek kısa olmayan bir süre boyunca araba kullandıktan sonra Min'lerin evine varmış ve arabasını park ederek eve adımlamıştı.
Kapıyı çalıp bir adım geri çekildi.
Normalde bu saatlerde kimsenin evine gitmezdi fakat Bay ve Bayan Min'in işe gitmek için zaten erken kalktıklarını bildiği için sorun olmuyordu.
Bayan Min kapıyı gülümseyerek açtığında yaydığı pozitif enerji Jimin'in de içten bir şekilde gülümsemesine sebep olmuştu.
"Günaydın Bayan Min."
"Günaydın Jimin, böyle her sabah Yoongi için gelecek misin sahiden?"
"Geleceğim efendim, eğlenceli."
"Bundan sonra onu uyandırmak için uğraşmayacağım o zaman, beni sinir ediyor çünkü. Girsene içeriye."
Bayan Min kapıdan çekilince Jimin içeriye girdi ve salonda oturan Bay Min'e selam verdi.
"Yoongi odasında uyuyor, bu saatte uyanmaz."
"Ben ona erken geleceğimi söylemiştim, hazırlıklı olmalıydı şansına küssün."
Bay Min gülerek başını sallayınca Jimin merdivenlere ulaşıp üst kata çıkmış ve Yoongi'nin odasının önüne geldiği gibi kapısını açıp uyuyan gencin yanına yaklaşmıştı.
Üzerine örttüğü örtü açılmış, saçları dağılmış ve nefes alabilmek için dudakları hafifçe aralanmıştı. Açılan örtüyü uyuyan gencin üzerine güzel bir şekilde örttükten sonra Yoongi'nin ayaklarının bitimine doğru oturdu.
Daha önce de söylediği gibi uyurken çok masumdu.
"Çok şapşalsın."
Yoongi hafifçe kıpırdanıp kaşlarını çatınca Jimin gülümseyip ellerini uyuyan gencin saçlarında gezdirdi.
"Şimdi seni öpsem bana kızarsın değil mi? Ama ben sana dün buraya gelince seni öpeceğimi söylemiştim. Aman canım ben de meraklı değilim seni öpmeye sadece verdiğim sözü tutmalıyım."
Yoongi çattı kaşlarını gevşetip yatakta hareket etti ve Jimin'e sırtını döndü.
"Uyandıracağım seni Yoongi, kaçışın yok."
Elini uzatıp Yoongi'nin omuzunu dürttü.
"Hadi güzelim uyan."
Hiçbir tepki alamayınca daha sert dürtmeyi denedi.
"Bak güzelim dedim sana uyanıp bana kızsana aptal."
Yoongi omuzunu deşecekmiş gibi dürtmeye devam eden kolu itti.
"Git."
"Uyansana uyuyan güzel."
Yoongi gözlerini açmadan homurdandı.
"Saat kaç?"
"Altı buçuk."
Elini boşver anlamında havada salladıktan sonra uzandığı yatağa daha çok gömüldü.
"Okul başlayana kadar iki saat daha uyurum ben git başımdan."
"Ne bu uyku sevdası tanrı aşkına. Uyansana, öpeyim mi istiyorsun?"
"Şu anda okul müdürü gelip öpse bile yatağımdan kalkmam, gerisini sen düşün."
"Sen bilirsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARRIAGE | yoonmin
Fanfiction"daha önce yıldızları saymayı denemiştim" yoongi başını yana çevirip diğerine baktı "kaç taneler" jimin gülerek eşinin saçlarını okşadı "en az gözlerindekiler kadar fazla" Yazım yanlışları ve mantık hataları için özür dilerim, düzeltebilmek için k...