"Yatakta uzanıyorduk ve birden bire üzerime atlayıp beni yalamaya başladın."
Yoongi odalarındaki tek kişilik koltukta kalın örtülerden birine kendini sarmışken ve elindeki sıcak çikolatadan küçük yudumlar alırken bunları söylediğinde Jimin sıcak çikolatasını almaktan vazgeçerek şaşkınlıkla ona döndü.
"Ne yani rüyanda böyle şeyler mi yapıyoruz biz? Ve şey, rüyaların gerçeklik payı her zaman olur ama değil mi?"
İki soruyu peş peşe sorduğunda Yoongi gülmüş ve omuzlarını kaldırıp indirmişti, tabi onun ile beraber üzerindeki örtüde kalkmıştı.
"Dahası var Jimin eğer dinlersen çok beğeneceksin."
Konuştuktan sonra bardağından bir yudum daha aldı fakat sıcak çikolatası fazla sıcak olduğu için dilini yakmıştı. Diğer yandan Jimin'de artık anlatması için bıkkın bakışlarını Yoongi'ye yönlendiriyordu ki bunda başarılı da oldu.
"Söylediğim gibi birden beni yalamaya başladın ve bende sana bunu yapmamanı söyledim senin ise dediğin şey aynen şöyleydi-"
Gerginlik yaratmak için sözünü kestiğinde Jimin elini kendi dizine vurarak "bir şeyi hızlı hızlı anlatsan şaşardım zaten" demiş ve Yoongi'nin gülerek devam etmesini sağlamıştı.
"Hav hav hav."
Jimin birkaç saniye durduktan sonra olayı anlayabildiğinde derince bir nefes vermiş hemen ardından ise ayağa kalkarak Yoongi'nin yanına yaklaşarak önünde durmuştu.
"Rüyanda beni neden köpek gibi görüyorsun?"
"Köpekleri severim."
Jimin yavaşça başını sallarken Yoongi'nin dudaklarına götürmek için kaldırdığı bardağı alarak kendi bardağının yanına bıraktı ve kendisine bardağını aldığı için bağırmaya başlayacak olan Yoongi'den önce konuştu.
"Hayallerimi yıkmanın bedelini ödeyeceksin."
Yoongi gayet uslu bir şekilde başını salladıktan sonra başını hafifçe omuzuna doğru eğip ellerini Jimin'e doğru uzattı.
"Ama önce bardağımı ver lütfen."
Jimin ona bakmayı kesmek için başını hızla iki yana salladıktan sonra bir elini gözüne diğer elini de Yoongi'ye doğru siper etti çünkü bu önemli bir detaydı.
"Ben bu bakışı biliyorum Yoongi, annen hepsini bana teker teker söyledi. Şu anda bu bakışının kaç numaralı bakış olduğunu hatırlamıyorum ama bu bakışlar ile her şeyi yaptırabildiğini biliyorum bu yüzden kes şunu."
"Ama Jiminie~ şuna bak ellerim çok üşüyor ve sıcak çikolatam soğursa bir daha içemem ki."
"Kes şunu, bu ses tonu ne! Aman tanrım neredeyse kanacaktım sana."
Yoongi birkaç dakika öncesinde geriye doğru yaslanmış ve kendisine bakmayan Jimin'e gülerken konuşmaya devam etmişti.
"Ellerime bak, hep bulaşıkları yıkamaktan çatladılar."
Pekala, oldukça saçma bir yerden girmişti ve sıcak çikolata ile alakası yoktu fakat yine de işe yarayabilirdi.
"Bulaşıkları sen yıkamıyorsun bile ama şu anda senin yıkadığına bile inanabilirim!"
Jimin gözünü açmamakta ısrarcı olmaya devam edince Yoongi birkaç kere öksürdü ve hemen ardından sesini düzeltmeye çalışıyormuş gibi boğazını temizledi.
"Hastayım ve sen bana sıcak bir şeyler bile vermiyorsun Jiminie. Boğazım acıyor."
Eğer Yoongi bir şirket sahibi olsaydı dünyanın en zenginlerinden biri olurdu çünkü bu ses tonu ile ikna edemeyeceği kimse olmazdı, tuhaf bir şeyler yapıyordu ve bam! Jimin ellerini gözünden çekmişti bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARRIAGE | yoonmin
Fanfic"daha önce yıldızları saymayı denemiştim" yoongi başını yana çevirip diğerine baktı "kaç taneler" jimin gülerek eşinin saçlarını okşadı "en az gözlerindekiler kadar fazla" Yazım yanlışları ve mantık hataları için özür dilerim, düzeltebilmek için k...