stigma ' vkook✔

thirty four|"... and yeontan."

Merhaba, öncelikle şu an yazacağım şeyler için pek mutlu ve huzurlu olmadığımı bilmenizi isteyerek size bir şeyler söyleyeceğim, umarım yanlış anlamazsınız.

Her ficime -eğer beni biraz olsun tanıyor ya da gözlemliyorsanız- ne kadar önem verdiğimi ve özel davrandığımı biliyorsunuz demektir, sırf kötü ve sallantılı bir anıma denk gelmesin diye de uzun süredir stigma yazamıyordum. Yani yazmama sebebim herhangi bir olay değil, sadece her şeyi berbat etmekten korkuyorum. Her neyse.

Bu uygulamada verdiğim emeklerin karşılığını aldığıma inanıyorum ancak, okunma sayısıyla vote ve yorum arasındaki farkı hepiniz görebiliyorsunuzdur. Bu konuyu hiçbir zaman açmam ama öylesine yazılan troll ficlerde bile daha çok etkileşim görmek beni rahatsız ve diken üstünde kılıyor. Bu nedenle, bu fici okuyor ve elbette seviyorsanız, etkileşimi arttırmanızı rica ediyorum.

Asla oy yorum sınırı koymadım, bunu yapmayı hiç istemiyorum ama daha çok kişinin bana ulaşmasını istiyor ve ayırdığım vaktime teşekkür ediyor ya da takdir ediyorsanız, umarım ciddiye alırsınız.

Yanlış anlamayın lütfen😢

Sizi seviyorum, bölüm sinir bozucu evet... Ama ficin nereden geldiğini anlayacaksınız. İyi okumalar diliyor ve sizi çok seviyorum, okuduğunuz için teşekkürler 💗

Dudaklarımın arasındaki sigara düşecek gibi dururken elimdeki şişenin kapağını hızla açıp içindeki sıvının bir kısmını kadehe doldurduktan sonra kalabalığın arasından hızla geçtim ve köşedeki, defalarca kez seviştiğimize yemin edebileceğim koltuğumuzun üzerinde, arkadaşlarımızla birlikte oturan Jeongguk'a doğru ilerledim.

Beni öptüğü ilk günün üzerinden geçen bir yılı kutlamamızın ardından geçen haftalar boyunca mükemmel bir tempoda ilerlememiz beni çok fazla rahatlattığından ona kanarak, evde parti verme işini onaylamış ve yatak odamızı kilitleyip tüm bu insanları büyük salonumuza sığdırmayı başarmıştım. Yüksek sesli müzik kulağımı sağır edecek cinstendi, bu benim, bir yıl öncesine dek asla yapmayacağımı söylediğim şeylerden biriydi ve Tanrı aşkına, işte, Jeongguk beni öyle nir kandırıyordu ki siktiğimin parti işine bile olumlu bakarak izin vermiştim. Ve ah, işte şimdi de benden istediği ona uzatıp yanındaki boşluğa oturuyor, teşekkür amaçlı öpücüğünün içinde ellerimi saçlarından çenesine doğru sürterek onu güzelce öpüyordum.

Çok güzel görünüyordu. Uzun süredir saçlarına makas sürmemesi, uzun; uçları incelen saçlarının kulağının altına doğru düşmesine sebep oluyor ve kaşındaki piercing sürekli orayla oynamak istememe sebepti; siyah bir tişört ve siktiğimin siyah, yırtık bir kotunu giyerken bile çok seksiydi.

"Teşekkür ederim aşkım," dudaklarımın altına bir öpücük daha bırakıp biraz geri çekildiğinde dayanamayarak kulağına dudaklarımı bastırdım ve hemen karşımda, Yugyeom'un saçlarını okşarken sigara içmeye çalışan Minseok'a "Herkes dağıldıktan sonra burada kalın!" Dedim. Yugyeom gülerek, "Evimiz ebenin amında," demiş ve ayağıyla hafifçe dizimi dürtmüştü. "Tabii kalacağız!"

"Jin nerede?!"

Sesimi duymayacağından korkarak birazcık bağırdığımda Jimin'in yanındaki Jihoon, "Yukarı çıktı!" Diyerek eliyle merdivenleri işaret etti. "Çişi gelmiş!"

Hoseok ayaktaydı, yanındaki kızla sallana sallana dans ederken elini onun beline gömmüş kendine yaslıyor ve vaov, sahiden seksi bir şekilde dans ediyorken bize göz kırparak gülüyordu. Sonra, Yugyeom da duramamış Minseok'u çekiştirerek ayağa kaldırıvermişti. Tanrım, onlar sevgili olmadıklarını söyleyerek bizi kandırdıklarını zannediyorlardı ama aralarında bir şey olduğuna -seks dışında- neredeyse emindim ve Jeongguk da öyleydi. Jihoon az önce sardığımız şeyi çekmeye çalışıyor, Jimin kahkahalarla yapamayışını izliyordu ve ben onlara gülerken Jeongguk telefonuyla ilgileniyordu ki, yavaşça kulağına yakşalarak, "Bir sorun mu var?" Dememe karşın gergince gülümsedi. "Ah, hayır.."