stigma ' vkook✔

thirty seven|son of a bitch

Merrhabalaarr, biz geldik
Umarım seversiniz, yorum bekliyoruum sizi seviyorum

Duyduğum, beş kelimeden bile oluşmayan ancak kalbimde binlerce deliği aynı anda açabilen cümle kulaklarım tarafından alınıp beynim tarafından da algılanabildiğinde yutkunarak terleyen ellerimi tişörtüme sürttüm ve ona bir tepki vermek adına aralanan dudaklarımı birbirine bastırdım. Şu an bir tepki vermek, ona, sen benim erkek arkadaşım değilsin diye bağırmak ve hatta, belki de şu güzel yüzüne bie yumruk atmak istedim. Ona bir şeyleri söylemeyi aylardır düşünüyordum, onu arayıp küfretmek; bağırıp çağırmak, canımı yaktığı için ağlamak ve ona vicdan azabı çektirmek bile istiyordum ama Jeongguk, içimdeki Taehyung için öyle bir melekti ki onu düşündüğümde nefes dahi alamıyordum.

Soojin, Jeongguk'un onu sinir etmek adına sarf ettiği cümleye kalın dudaklarını gererek önce gülümsedi, sonra sırıtır gibi oldu ve öyle bir kahakaha patlattı ki benim bile gülesim geldi; "Öyle mi?" Diye mırıldandı ellerini yavaşça arka cebine sıkıştırırken. Soojin'i tanıyordum, Jeongguk'a gıcık oluyor ve ondan uzak durmamı istiyordu ve bunda son derece haklıydı. En başında bana 'onu dinlememi' önermişti, ona kalırsa ben de çok haksızdım çünkü Jeongguk'un tek kelimesini dinlemeden kalkıp gitmiştim ama en büyük hata Jeongguk'taydı ve kendini şımarıklıklarla üste çıkaramazdı. Soojin aslına baklırsa bunu en başından biliyor gibiydi, hatta ben, Jeongguk'un asla böyle bir şey yapacağını düşünmediğim zamanda bile bana şımarık bir hareketle üste çıkacak, seni benden kıskanacak ve beni aşağılamaya çalışacak ama onu kıskandırmaya devam ederek kendinden uzak tutabilirsin; eğer ona hala aşıksan ve o da sana gerçekten aşıksa, bu aranızdaki gerçek aşksa bu kıskançlık sizi daha kolay birleştitecek diyerek gülümsemiş ve bir motor kazasında ölen sevgilisiyle arasındaki ilişkinin bu şekilde düzeldiğini iddia etmişti.

Soojin tekrar gülümsemeyi sürdürdü, hafifçe Jeongguk'a yaklaştı ve "Tanıştığıma memnun oldum," dedi, en az Jeongguk kadar özgüvenli sesiyle. "Taehyung'un yeni kız arkadaşıyım."

Ve o sırada kayışın koptuğunu anladım.

Jeongguk'un sağ gözünün seğirdiğini gördüğüm sırada, ellerinin titrediğini biliyordum. Çenesi kasıldı, mükemmel suratı bir anda bembeyaz kesildi ve bir cevap vermek istemiyor gibi sert bir nefes vererek bana döndü; ona hayır dememi bekliyordu, birlikte değiliz, hala aana deli gibi aşığım ve şu anda istediğim tek şey o mükemmel dudaklarını öpmek dememi istiyordu. Gözlerinden bu çok net anlaşılıyordu ki, adeta yalvarıyordu çünkü o ne zaman kıvrımlı kirpiklerini hızlı hızlı kırpıştırsa beni tav ederdi ve şimdi de bunu yapabilmek istiyordu. Beni tekrar öldürebilmek için eline avcuna alabilmeyi diliyordu ama hayır, eğer bunu hemen şimdi yaparsa eski Taehyung'a dönmem bir saniyemi bile almazdı ve ben onun gözleri önünde ağlamaktan artık nefret ediyordum. Eskiden olsa tek isteğim ona sarılarak ağlamak, kendimi rahatlatmak olurdu ama şimdi kim, onu bir hasta gibi gören sevgilisine sarılmak isterdi ki?

Ah, bu arada... Hala o, benim sevgilimdi. Bunu kabul ediyordum.

Ama Jeongguk hırslıydı, hatta öyle bir hırslıydı ki bir anda Soojin'in saçlarına asılıp onu dövecek falan sanmıştım ama derin derin nefes alarak sertçe bana yönelmiş ve elimdeki anahtarı çektiği gibi arabamın sürücü koltuğuna geçerek arabayı çalıştırmıştı. Onu içinden çıkaracak değildim, şu an hala onunla olduğumu göstermek için çabalıyor ve Soojin'i bir hiç gibi göstermeye çalışıyordu; buna karşılık onu arabadan indirmem gerekirdi ama hiçbir şey söylemeden kapıyı sertçe açarak kendimi içeri bırakmış ve aynı sertlikte kapattıktan sonra Jeongguk suratıma bakmadan arabayı sürmeye başlamıştı. Çok hızlı sürüyordu, nereye sürdüğünü bile bilmiyor gibi dişlerini birbirine bastırarak direksiyonu tutarken burnundan soluması beni korkutmuyor değildi.