twenty|lasagne

30K 2.9K 4.1K
                                    

lostigma💔💔💔💔💔💔💔

Jungkook’a ulaşma amacıyla başlattığım yüz yirmi birinci aramanın sonunda da, hüsrana vardığımdan mutfakta sinir krizi geçirmemek için çok çaba sarf ediyordum.

Annem sandalyesinde oturmuş, gazeteye odaklanmışken kızıl saçlarını yavaşça geriye ittirdi ve sonra gözlüğünü çıkarıp saçlarının arasına daldırdı. "Açmıyor mu?" diye sordu, babam da yanımıza katıldığında. Babamla... Aramız... Pek iyi sayılmazdı ama, sebebi şiddet, geçimsizlik falan değildi. Yalnızca her şeyi dalgaya alıyordu ve ben bundan nefret ediyordum.

"Kim açmıyor?" diye mırıldandı buz dolabının kapağını açarken. Bir yandan tırnağımı ısırırken diğer yandan ayağımı yere vuruyor ve babamın kendim için aldığım çikolatalı sütümü çıkarıp içmeye başlamasını izliyordum. Dudak büktüm ve sonra, "Açmıyor!" dedim kendi kendime.

Odamda delirmektense annemin yanında delirmeyi tercih ettiğimden buraya inmiştim ve yalnızca onu değil, Jimin'i de aramıştım ama açmıyorlardı.

Babam tekrar, "Kim açmıyor ya?" diye sorduğunda derin bir nefes aldım ve sonra anneme döndüm. "Sevgilisi," demişti ben daha ağzımı açmadan. "Ama utanıyor, üzerine gitme.”

"Sevgilim falan değil!" diye itiraz ettiğim sıra mutfakta değişik bir ses yankılandı. Daha çok.. Ihm... "Vuhuu!" gibi bir sesti. Kaynağı olan babam, saçlarını karıştırıp anneme bir öpücük verdi ve sonra, "Nasıl biri?" diye sordu bana dönüp. Bazen anlaştığımız tutuyordu. Tabi... Bazen. Ya o çok dalgaya alıyordu ya da ben yaşıma göre fazla olgundum.

Bir şey söylemeden kenardaki sandalyeye oturdum ve sonra masanın üzerine bıraktığım kahveyi yudumladım. Annem, "Ben söylemem…" demişti tatlı bir tınıyla. "Tae anlatırsa anlatır.”

"Neden bu evde dışlanıyorum?”

Babamın homurdanmasına karşılık, "Dışlanmıyorsun," dedim. "Annem de yanlışlıkla tanıştı... Ve sevgilim değil!”

Babam dudaklarını yuvarlak bir şekle sokup beni ciddiyetle dinlediğini gösterdiğinde şaşırmıştım. Siyah saçları alnına dökülüyordu ve üzerindeki resmi kıyafetler iş yerinden yeni döndüğünü simgeliyordu. Annem, "Ama öpüşüyorlar," diye fısıldadığında derince oflamıştım. Babam umursamadı ve "Hadi!" dedi. "Anlatsana, nasıl bir kız?”

Bir kız oluşuna hemen karar vermesi beni tedirgin ettiğinde, annem güler gibi bir ses çıkartıp ayaklandı ve sonra mutfak dolabını açıp oraya istiflediği çikolatalardan çıkardı. Babam, "Ne oldu ya?" demişti kaşları kalkarken. "Cidden-Cidden dışlanıyorum!”

"O bir kız değil," diye kestirip attım hemen. Annemin kalktığı sandalyeye otururken, kalkık kaşlarını indirmiş ve sonra da "Oh-Öyle mi? Üzgünüm, kız sandım." demişti hızlı hızlı. Annemin elindeki çikolatayı çekip ağzına attı ve sonra güldü. "Vay be, gerçekten biriyle çıkacağını düşünmezdim.”

Annem onu uyarmak ister gibi kolunu sıkınca ben nedensizce gülmüş ve sonra kalkıp mutfağın diğer ucuna yürümüştüm. "Baba," dedim ondan ilk defa böyle bir şey isteyeceğim için kaşlarım çatılırken. "Bu saatte taksi bulmam zor olur... Beni bir yere götürür müsün?”

"Ne?! Evet-Tabii." Yerinden kalkıp koşarak benden önce mutfaktan çıktı ve annem halimize kıkırdadı. Ben de çıkıp üzerime bir kısa kollu geçirmiş, sonra da evin önünde beni bekleyen ve karanlıkta farları yanan arabaya binmiş, yüksek sesli müzikle geri inmeye çalışmıştım ama babam buna izin vermemişti. Dudaklarının arasında tuttuğu sigarayı bırakmadan, "Nereye gidiyoruz?" dedi. "O çocuğu ben de görmeliyim, Tae. Benim oğlumu kim tavlamış, görmem
gerek!”

stigma ' vkook✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin