1.bölüm

42.7K 1.4K 1.4K
                                    

Öncelikle merhaba,herkese.Daha önce yayımladığım kitabım içime sinmediği için yayımdan kaldırmıştım.Şuan ise yeni bir projeyle karşınızdayım.İlk başlarda hikayemi yayımlamak istemiyordum.Nasıl desem korkuyordum.Ve korktuğum için de taslağımda yayımlayamadığım 4 hikayem bulunmaktadır.Ama daha sonra ise hikayesini okuyup,çok beğendiğim bir yazar ile karşılaştım.Çok samimi,iyi kalpli bir insan kendisi-daha ilk kez konuşmama rağmen hem de.O beni cesaretlendirdi.Kaybedeceğim hiç bir şey olmadığını,aksine kazacağım sizler gibi iyi bir arkadaş olacağını söylemişti.Ona buradan çok teşekkür ederim.Onun da hikayesine göz atarsanız çok mutlu olurum.Zira hiç bir şey kaybetmezsiniz.
~Nihan
birgaripmanyak

İyi okumalar❤

🌟🌟🌟
Uyandım,uyandım.
Hep seni düşündüm.
Yalnız seni,
Yalnız senin gözlerini...
~ Cemal Süreya

...
Alnımdan sicim sicim akan terleri yok sayarak başımı yukarıya kaldırmadan tehlikeli olay mahallinden uzaklaşmaya çalıştım.

Evet,evet çalıştım diyorum,çünkü sadece çalışmıştım.Ta ki biri kolumdan tutup beni sandalyeye çekene kadar.

Hayır!Korktuğum başıma gelmişti!

Mahallenin dedikoducu teyzeleri toplanmış,tabii ki annem de dahil olarak,beni de dedikodularına karıştırmak istiyorlardı.Kürşat beni kesecekti.Zaten geç kalmıştım.

Mahallemizin kıdemli dedikoducularından olan FBI Aynur teyze çekirdek çitleyerek hemen mahallede yeni ne olup olmadığını bana sormaya başlamıştı.

"Kız,Nazlı?Nereye kaçıyorsun bakalım sen?Önce söyle bakalım,mahallede yeni bir şeyler oldu mu?"

Bakışlarımı ona çevirip sakince cevap vermeye çalıştım.

"Öncelikle Kürşat ile buluşmaya gidiyordum,Aynur teyzeciğim.Ta ki beni sandalyeye çekene kadar.Soruna da gelirsek,vallahi bu mahallede yeni bir şey olunca ben senden duyuyorum.Ben nereden bileceğim ya..."

Koluma yediğim çimdikle zıplayarak ayağa kalktım."Neyse,ablalarım,teyzelerim.Ben kaçar.Malum Küküş beni bekler.Garibim beni beklemekten kök salmıştır artık."

Aynur teyze ise iki parmağını kendi gözlerine sonra da bana göstererek bana "gözüm üzerinde..." mesajını vermişti.

Olay mahallinden uzaklaşmamla derin bir nefes almıştım.Oh be!Dünya varmış!

Dışarısı rengarenk çiçeklerle süslenmiş,içerisi ise aksine loş ışıkla ehatelenmiş Yıldız kafesine girmiştim.Kafe insana o kadar samimi geliyordu ki.Bunda en çok da kafenin duvarlarına yeşilçam ünlülerinin fotoğraflarının asılmış olmasının tesiri vardı.Gözlerim masalarda dolaşınca beni beklemekten kök salmış,hatta meyve vermiş mal arkadaşımı görmüştüm,daha sonra ise yavaş adımlarla yanına yaklaşmıştım.

Sandalyeye oturunca 'suçlu bebek' edasıyla başımı önüme eğdim.

"Kanka,sen neredesin,lan?Tamı tamına 1 saat 49 dakikadır seni bekliyorum,oğlum.Pardon,kızım!".

Başımı kaldırıp ona baktım."Ama hiç böyle oluyor mu benim en salak kankam?Ben senin best kankanım."

Kolunu boynuma atarak beni kendine çekti."Tamam o zaman,best kankam.Ne yiyip o değerli karnını doyuracaksın, bakalım?Çabuk karar ver,çünkü,çok açım.Açlıktan şu masayı bile yiyebilirim.O derece yani."

Yıldız MahallesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin