~8~

165 11 0
                                    

"Dur bekle bişey unuttum!" "Hadi ama kızım ya çocuk ağaç oldu aşağıda!" "Tamam sen in bekleyin beni geliyorum ben." "Tamam indim ben." Asansörlere koşar adımlarla gidip gelmesini bekledim. Asansör geldiğince tam binecektimki içerisinden Burak çıktı. "Burak! Bende senin yanına geliyordum." "Nazlı nerde?" "Onun hazırlanması biraz uzun sürdü. Bir şeyini unutmuş onu alıp gelicekmiş." "Korktum!" "Neden?" "Sizin için gelemediniz. Siz gideli bir buçuk saat oldu!" Kafamı öne doğru eğmiş bir şekilde "Özür dilerim." İki elinin arasını benim yüzümü alarak cevap verdi. "Şşşş! Özür dilenicek bişey yok. Ben sadece senin için.. yani sizin için korktum." Kafamı kaldırıp hafifçe ona gülümsedim. "Aa! Burak abi sen ne zaman geldin?" "Az önce  tatlı kız hadi gidelim." Sonunda arabaya gelmiş ve binmiştik. Aklımda sürekli ellerinin benim yüzümde oluşu geliyordu. Nazlı yorgunluktan arkada uyuya kalmıştı. Elimde olmadan aptal bir sırıtış vardı yüzümde bu durumu Burakın görmemesi lazım ne diyecektimki. "Maviş noldu neye gülüyorsun?" Allahım  neden ben neden?? "Hiç gülüyor muyum ki!!? Hiç haberim yok."  Aptal mısın kızım sen ya insan güldüğünü nasıl bilmez. Offf iyice liseli aşıklara döndüm. Burakta gülmeye başladı. "Sen neye gülüyorsun?" "Senin gülüşüne." Ne benim gülüşümemi o kadar kötü mü gülüyorum ya. "Gülüşümemi o kadar kötü mü gülüyorumki!?" "Hayır. Aksine çok güzel gülüyorsun. Senin mutlu olman benide mutlu ediyor. Bide neden olduğunu öğrensem belki daha fazla gülebilirim." "Ne diyeceğimi zannediyorsun. Sana gerçeği söyleyeceğimimi. Gerçeği söylersem utançlıktan yerin dibine girerim ben. Senin o gamzelerine her gülüşünde düştüğümü söylersem ben bidaha yüzüne bakamamki." Hafifçe  gülüp bana baktı. Ya yine noluyor ya! "Offf! Ben yinemi dışımdan konuştum?" "Heralde öyle oldu." Hâlâ gülümseyerek bakıyordu bana. "Allahım senden tek isteğim şu anda beni yanına alman ve bırakmaman. Allahım ben bu utanç verici duyguyla yaşayamam!" Araba bir anda ani frenle durdu. "Sakın  bir daha öyle bişeyler söylediğini duymayayım!" "T- ta- tamam" korkudan zor toparlamıştım cümlemi. "Özür dilerim. Senin dediklerinle beynim bir anda durdu. Seni kaybetme korkusuyla yüzleşmem lazım heralde." Kafasını direksiyona doğru koymuş öylece duruyordu. Şimdi ne yapmam lazımdıki? Artık batmıştım batacağım kadar . "Şşşş! Sakin ol. Bak ben herşeye rağmen yanındayım ve her zaman yanında olacağım." Kulağına doğru yaklaşmış bunları fısıldamıştım. Bir yandada o ipek gibi saçlarıyla oynuyordum. Kafasını kaldırdı ve bana baktı. Hiç beklemediğim anda bana sarıldı. Bende ona teslim oldum bende ona sarıldım. Ben ona sarılınca dahada sıkı sarılmaya başladı bana. "Seni çok seviyorum. Hemde hayal edemeyeceğinden fazla." Ne ne demişti bu şimdi tamam seviyo biliyorum ama ne anlamda bence ben abartıyorum. Evet evet ben abartıyorum. O kadar çok kız varki etrafında beni mi sevicek hı! Offf nediyorum ben yine. Kurban olsun o bana ben onun arkadaşlarına bin basarım bin! Ben şimdi trip mi attım kendi kendime. Aa! Evet! Yemin ederim ben delirme yolunda ilerliyorum bu çocuk yüzünden.

MAVİŞ (bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin